29. National Pediatric Surgery Congress and 27. National Congress of The Egyptian Pediatric Surgical Association

View Abstract

Poster - 98

Successful Treatment of Post Circumcision Glanular Ischemia-Necrosis with Hyperbaric Oxygen and Intravenous Pentoxifylline

Introduction: Although circumcision is a minor procedure, the incidence of complications ranges from 1.5 % to 5 %. Ischemic complications after circumcision are rare and commonly due to intravascular administration of vasoconstrictive local anesthetics. Herein, we report a child with severe glanular ischemia who was treated with hyperbaric oxygen treatment (HBOT) and intravenous pentoxifylline.

Patient: A 5 year old boy was admitted with dark coloration of the glans penis. The patient had undergone a circumcision with an adrenaline containing local anesthesia 4 days before. His former medical history was unremarkable. Physical examination revealed brownish coloration of the glans penis and superficial necrosis of the glanular epithelium. Hematological and coagulation parameters were all in normal ranges. Penile color Doppler ultrasound examination revealed lack of arterial signals in the cavernous arteries and glans penis. Dorsal penile artery and venous blood flow was normal. The patient was hospitalized. Intravenous pentoxifylline (10 mg/kg) divided in four doses daily was started and the patient was taken to HBOT with 2.5 atmosphere pressure for 90 minute-long sessions. On the 2nd day the color of the glans began to lighten and on the 5th day the glans appeared absolutely normal. Pentoxifylline treatment was stopped. Penile Doppler ultrasonography revealed that all the arterial blood flow-including cavernous arteries were normal. HBOT was continued for 1 day longer. The patient was discharged on the 7th day and remains well for a follow-up of 6 months.                        

Discussion: HBOT together with intravenous administration of pentoxifylline seems to be adequate for treatment of glanular ischemia, even in the lack of cavernous arterial blood flow. However, definite procedures for relieving glanular ischemia and necrosis following a circumcision should be developed rather than sporadic interventions.

Sünnet Sonrası Gelişen Glans İskemi-Nekrozunun Hiperbarik Oksijen ve İntravenöz Pentosifiin ile Başarılı Sağaltımı

Giriş: Sünnet her ne kadar küçük bir cerrahi işlem olsa da % 1,5 ile % 5 arasında komplikasyon oranına sahiptir. Sünnet sonrası gelişen iskemik komplikasyonlar nadirdir ve genellikle sünnet sırasında vazokonstrüksiyon yapan bir yerel anesteziğin kullanımına bağlıdır. Bu sunuda sünnet sonrası glans iskemisi ve yüzeyel nekroz gelişmiş bir hastanın hiperbarik oksijen ve intravenöz pentoksifilin ile sağaltımı anlatılmıştır.

Hasta: Beş yaşında erkek hasta dört gün önce olmuş olduğu sünnet sonrası gelişen glans renginde gittikçe artan koyulaşma ile başvurdu. Hastanın sünnet öncesi tıbbi geçmişinde bir özellik bulunmuyordu. Sünnetin özel bir merkezde yapıldığı saptandı ve sünneti yapan şahısla kurulan iletişimde yerel anestezinin adrenalin içeren bir drogla penisin çevresine dairesel infiltrasyon şeklinde uygulandığı öğrenildi. Hastanın kan ve koagülasyon değerleri normaldi. Penil Doppler ultrason incelemede glans penis ve her iki kavernöz arterlerde akım saptanmadı ancak venöz ve dorsal penil arter akımı normaldi. Hastaya intravenöz pentoksifilin (10 mg/kg/4 doz/24 saat) başlandı ve hasta 2,5 atmosfer basıncında 90 dakikalık sürelerde uygulanan hiperbarik oksijen sağaltımına alındı. İkinci günde glans rengi açılmaya başladı ve 5. günde glans tamamen normal görünüm ve rengine kavuştu. Pentoksifilin uygulaması sonlandırıldı. Penil Doppler ulrason incelemesinde kavernöz arterler ve glans dâhil tüm penisde normal kanlanma izlendi. Hiperbarik oksijen sağaltımına bir gün daha devam edildikten sonra hasta 7. gün taburcu edildi ve 6 aylık izlem süresinde herhangi bir komplikasyonla karşılaşılmadı.

Sonuç: Intravenöz pentoksifilin ile birlikte uygulanan hiperbarik oksijen sağaltımının kavernöz arter akım yokluğunda dahi sünnet sonrası gelişen glans iskemi ve nekrozunda etkili olabileceğini düşünmekteyiz. Ancak sünnet sonrası oluşabilecek glans iskemi ve nekrozunun sağaltımında olguya yönelik yaklaşımlardan çok, iyi belirlenmiş sağaltım yöntemlerinin oluşturulması gerekmektedir.

Close