31st Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

View Abstract

Poster - 102

Primary Appendix Lymphoma Presenting With Appendicitis

Background: Primary tumors of the appendix are very rare. A patient with non-Hodgkin's lymphoma clinically diagnosed as acute appendicitis, which is an unusual manifestation of lymphoma is presented.  

Case presentation: An 11-year-old boy was admitted to our clinic with the complaining of abdominal pain and nausea. Intermittent abdominal pain, which was aggravated in last day, was learned from the history. Physical examination revealed right lower quadrant tenderness and guarding. The patient had skin rash secondary to psoriasis on his lower extremities. White blood cell count and C-reactive protein were 7900/ µL (5000-11800 µL) and 23.5 mg / L (0-8mg/L) respectively. Blood chemistry parameters were in normal range. Abdominal X-ray demonstrated air-fluid levels in the right lower quadrant and scoliosis. The patient was operated with the diagnosis of acute appendicitis. There was plenty of serous fluid in peritoneal cavity. The appendix and cecum were widely thickened. There was a retroperitoneal paraaortic lymph node of 5x3 cm in diameter. Appendectomy was performed but the lymph node was not biopsied because of its proximity to the vascular structures. Postoperative serum level of LDH 324 IU/L (115-257 IU/L) was slightly higher than normal. Peripheral blood smear and bone marrow smear were normal. Postoperative course was uneventful. Nasogastric tube was taken on the first postoperative day and oral feeding was started on the next day. Pathological examination of appendix revealed centroblastic subtype of diffuse large B-cell lymphoma. The patient was discharged on the fifth postoperative day and he is on chemotherapy in the pediatric oncology department.

Conclusion: Primary lymphoma of the appendix is ​​very rare. The incidence of lymphoma was found to be 0.015% in 71000 appendicular pathology specimens. Appendix lymphoma should be considered when appendix and cecum are thicker than normal and there is accompanying lymphadenopathy. 

Akut Apandisit Tanısıyla Başvuran Primer Apendiks Lenfoması

Giriş/Amaç: Primer apendiks tümörleri oldukça nadirdir. Akut apandisit kliniğiyle başvuran olgumuz, non-Hodgkin lefomanın çok nadir bir başlangıç şekli olan, primer apendiks lenfoması olması nedeniyle sunulmuştur.

Olgu sunumu: Karın ağrısı ve mide bulantısı şikayetleriyle kliniğimize başvuran 11 yaşında erkek olgunun öyküsünde son bir haftadır aralıklı olan ağrının, bir gündür şiddetlendiği öğrenildi. Fiziksel incelemesinde karın sağ alt kadranda belirgin duyarlılığı ve defansı vardı. Alt ekstremitelerinde psöriazise ait döküntüleri dışında diğer sistem muayeneleri doğaldı. Olgunun tam kan sayımında beyaz küresi 7900µL (5000-11800µL), C reaktif proteini 23,5mg/L (0-8mg/L) bulundu, biyokimyasal değerleri normaldi. Ayakta direk karın grafisinde sağ alt kadranda hava-sıvı seviyesi ve sağdan uzaklaşan skolyoz tespit edildi. Akut apandisit ön tanısıyla operasyona alınan olgunun eksplorasyonunda karın içerisinde bol miktarda seröz sıvı vardı. Apendiks ve apendiks mezosu ileri derecede ödemliydi, apendiks çapı 4cm’ye ulaşmıştı, apendiks duvarındaki kalınlaşma çekumda da devamlılık göstermekteydi. Paraaortik yaklaşık 5x3 cm çapında lenf nodu mevcuttu. Kitle halindeki apendiks, apendektomi yapılarak çıkarıldı. Ameliyat sonrası dönemde olgunun serum LDH seviyesi 324IU/L (115-257IU/L) hafif yüksek,  periferik yayması ve kemik iliği yayması normaldi. Olgunun postoperatif birinci gün nazogastrik sondası çekilip, oral beslenmeye başlandı. Patolojisi diffüz büyük B hücreli malign lenfoma, sentroblastik subtip olarak raporlandı. Takiplerinde sorunu olmayan hasta postoperatif 5. gününde taburcu edilerek, tedavisinin devamı için onkoloji bölümüne yönlendirildi.

Sonuç: Primer apendiks lenfoması çok nadir olup, 71000 insan apendiks patolojisinin incelendiği bir seride insidansı %0,015 olarak bulunmuştur. Apendikste diffüz kalınlaşma ve kitle görünümünün olması, beraberinde çekumda devam eden duvar kalınlığı ve lenfadenopati birlikteliği akla lenfomayı getirmelidir.

Close