31st Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

Abstract

Objective: Pulmonary hydatid disease is a significant health problem for children in endemic areas. Pulmonary hydatid disease is more frequent than hepatic hydatid disease in children. The aim of this study was to evaluate the characteristics of pulmonary hydatid disease for children in our province which is an endemic for echinococcosis.

Patients and methods: This study was performed retrospectively between 2007 and 2012 by reviewing the medical records of patients (≤17 years) who were diagnosed with pulmonary hydatid disease. The medical records of these patients were evaluated with respect to the demographic characteristics of patients, management strategies, length of hospital stay, and outcomes.

Results: A total of 120 (52.9% boys and 46.3% girls) patients with the diagnosis of pulmonary hydatid disease were enrolled in this study. The mean age was 10.15±3.93 years. The significant number of patients were admitted with a ruptured hydatid disease and managed with lung preservation. The mean follow up was 11.3±3.8 (3-24) months. Recurrence was detected in 3 patients during follow-up.

Conclusion: Pulmonary hydatid disease is usually symptomatic. Hydatid disease must be considered in differential diagnosis while evaluating thoracic lesions in endemic areas.

ÖZET

Amaç: Akciğer hidatik hastalığı, endemik bölgelerdeki çocuklarda önemli bir sağlık problemidir. Akciğer hidatik hastalığı, çocuklarda karaciğer hidatik hastalığında daha sıktır. Bu çalışmada, Echinococcosis için endemik olan bölgemizin çocuklarındaki akciğer hidatik hastalığının özellikleri değerlendirildi.

Gereç ve Yöntemler: Bu çalışma 2007 ile 2012 yılları arasındaki akciğer hidatik hastalığı tanısı olan hastaların (≤17 yıl)  kayıtları geriye dönük değerlendirildi. Bu hastaların kayıtları, hastaların özellikleri, tedavi şekli, hastanede kalış süresi ve sonuçları açısında değerlendirildi.

Bulgular:   Bu çalışmaya 120 (% 52.9 erkek ve % 46.3 kız) akciğer hidatik hastalığı olan hasta dahil edildi. Ortalama yaşları 10.15±3.93 yıldı. Hastaların önemli bir kısmı rüptüre hidatik hastalığı ve akciğeri koruyacak şekilde tedavi edildi. Ortalama takip süresi 11.3±3.8 (3-24) aydı. Takipler esnasında 3 hastada rekürens izlendi.

Sonuç: Akciğer hidatik hastalığı genellikle asemptomatiktir. Endemik bölgelerde, göğüs bölgesindeki lezyonlar değerlendirilirken hidatik hastalığı ayırıcı tanıda düşünülmelidir.