32nd Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

Purpose: Evaluation of a chest wall trauma caused by falling down due to suicide attempt.

Case: Eighteen years old woman, who was admitted with the claim of falling down from fifth floor evaluated on emercency room. A plank about 2 meter long and nail on one end had passed through the thorax via 10cm incision under the right breast tissue without entering thoracal cavity. It left body behind right shoulder. The patient was hemodinamicaly stable and conscious. She had dermabrasion on right frontal area and there was 5x5cm in size flap like separation on skin-subcutaneus tissues in the anteromedial side of leftt high.There wasn’t any problem in physical examination. Under general anestesia plank was removed. At exploration breast tissue, muscle and fascia was seen to be seperated from thorax wall but not entered into the thoracal cavity. Cranial, spinal, thorax and abdomen CT scans were performed while the patient intubated. There was noa dditional pathology in CT scan except contusion at right lung and minimal pneumothorax. There was no majör solid organ injury. Exploration of wound, primary suturing, placing hemovac drain under the breast ant right tube thorocostomy was done in the operating theater. Hemovac drain was taken out at 2nd posttraumatic day and thorax tube at 3rdday. Patient was transferred to plastic surgery department for wound care and treatment at post traumatic fourth day.

Conclusion: Patient with anterior thorax wall injury after falling down and who was stable hemodinamically treated in conservative manner according to CT scan findings and have been followed up since than without any problem.

Amaç: İntihar girişimiyle yüksekten düşme nedeniyle toraks ön duvarı yaralanması olan olgunun değerlendirilmesidir.

Olgu: Beşinci kattan atlama iddiası ile başvuranonsekiz yaşında bayan hasta acil serviste değerlendirildi. Yaklaşık 2 metre uzunluğunda ve ucunda çivi olan bir kalas parçasının olgunun sağ memesinin altından yaklaşık 10 cm.lik bir kesi yaparak girdiği ve sağ omuz eklemi ön yüzünden dışarı çıktığı görüldü. Hemodinamisistabil ve bilinci açık olan olgunun ayrıca frontal bölgesinde dermabrazyonu ve sol uyluk anteromedialinde ise yaklaşık 5x5cm’lik bir alanda cilt-cilt altı dokuda flap tarzında ayrışması vardı. Solunum sesleri doğal ve batın muayenesi rahattı.Olgu entübe edilerek genel anestezi altında toraks ön duvarına saplanmış olan kalas çıkartıldı. Eksplorasyonda tüm sağ meme dokusunun, kas ve fasya tabakalarının toraks ön duvarında flap tarzında ayrışmış olduğu ve toraksa herhangi bir girişin olmadığı görüldü. Entübehalde kranial,spinal, toraks ve batın BT çekildi.Kranial,spinal ve batın BT’de patoloji saptanmadı. ToraksBT’de sağ akciğerde kontüzyon ve minimal pnömotoraks mevcuttu. Majör solid organ yaralanması saptanmadı. Olgu tekrar ameliyathaneye alınarak yara eksplorasyonu, primerkapatma,meme altına hemovak dren yerleştirlmesi ve sağ tüp torakostomi işlemi uygulandı.Takibinde travma sonrası 2.günde hemovak dreni, 3.günde toraks tüpü alındı ve 4.günde hasta plastik cerrahi ekibine uyluk bölgesindeki yara bakımı ve tedavisi için devredildi.

Sonuç: Yüksekten düşme ve toraks ön duvar yaralanması olan, hemodinamisi stabil olan olgu bilgisayarlı tomografi bulguları ışığında konservatif olarak tedavi edilmiştir ve sorunsuz olarak izlenmektedir.