34th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

HM Mutuş, B Aksu, E Uzun, N Gülçin, G Gerçel, E Özatman, Ç Ulukaya Durakbaşa, H Okur

Istanbul Medeniyet University Göztepe Training and Research Hospital, Department of Pediatric Surgery

Aim
Chronic pilonidal disease (CPD) is a common condition in adolescents which is treated by various surgical techniques. Differing complication and recurrence rates have been reported for different techniques. In this study,  we aimed to evaluate the results of our approach in patients who were treated for CPD.
Patients and Method
The patients with CPD  which did not respond to medical treatment were prepared by shaving prior to surgery. In surgery, total excision of the cyst or granulation tissue down to presacral fascia with an ellipsoid midline incision of maximum 0.5 cm periphery of the sinus opening was performed routinely. Wounds were closed with primary sutures in the midline. The patients were discharged with recommendations of oral antibiotics, minimum mobilization and lateral laying position. Outpatient follow up continued for one month or total healing. Laser epilation therapy was recommended routinely  3 months after surgery.
Demographic properties, operation findings, anesthesiological techniques, post operative complication and recurrence rates, and long term results were evaluated retrospectively.
Results
There were 268 patients treated for CPD, 146 (54%) male, and 122 (46%) female. Median age was 16 years. Patients were followed up between 6 months  to 8 years (mean 31 months). General anesthesia was applied in 194 (72.4%) , and spinal in 74 (27.6%) cases. In 36 (13.4%) patients, wound infection or detachment occured in first month of surgery, which resolved by secondary healing. In long term follow up, 21 (7.8%) patients had one, and 1 (0.4%) had two recurrences which needed surgery. None of the patients who had laser epilation had recurrence.

Conclusion
Meticulous surgery with total excision of the cyst down to the presacral fascia and primary closure seems to be an effective technique, and post operative laser epilation treatment is thought to be  useful method for increasing success rates in CPD management.

HM Mutuş, B Aksu, E Uzun, N Gülçin, G Gerçel, E Özatman, Ç Ulukaya Durakbaşa, H Okur

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

Giriş
Kronik pilonidal sinüs hastalığı (KPSH) adölesanlarda sık karşılaşılan ve çeşitli cerrahi yöntemler ile tedavi edilen bir durumdur. Farklı yöntemler için değişen nüks ve komplikasyon oranları bildirilmiştir. Bu çalışmada, kliniğimizde KPSH nedeniyle ameliyat edilen hastaların uzun dönem sonuçları ve kullanılan yöntemin değerlendirilmesi amaçlandı.
Hastalar ve Yöntem
Medikal tedaviyle düzelmemiş KPSH tedavisi için belirlenen cerrahi protokolde ameliyattan bir gün önce olguların intergluteal bölgeleri traşlandı. Çoklu sinüs ağzı olan veya komplike olgularda sinüs ağzından steril metilen mavisi enjekte edildi. Ameliyatlarda rutin olarak intergluteal bölgede orta hatta sinüs etrafından en fazla 0.5 cm mesafeden elipsoid kesi ile presakral fasyaya dek tüm kist ve granulasyon dokusu total eksize edildi. Defekt presakral fasyadan da geçen primer orta hat sütürlerle onarıldı. Bir gün sonra taburcu edilen olgulara bir hafta boyunca oral antibiyotik, az mobilizasyon ve yan yatış pozisyonu önerildi. Ameliyat sonrası 3. ayda rutin olarak cerrahi bölgeye lazer epilasyon ile o bölgenin kıldan tamamen arındırılması önerildi.
Olguların demografik özellikleri, ameliyat bulguları, anestezi yöntemleri, ameliyat sonrası komplikasyonları, nüks oranları ve uzun dönem sonuçları geriye dönük olarak değerlendirildi.
Bulgular
Ocak 2008 – ocak 2016 tarihleri arasında KPSH nedeniyle ameliyat edilen 268 olgunun 146’sı (% 54) erkek, 122’si (%46) kızdı. Yaşları 12 ile 18 (ortanca 16) yıl arasındaydı. Takip süresi 6 ay  – 8 yıl (ortalama 31 ay) arasındaydı. Anestezi yöntemi 194’ünde (%72.4) genel, 74’ünde (%27.6) ise spinaldi. Ameliyat sonrası ilk ay içinde 36 (%13.4) olguda sekonder iyileşen yara enfeksiyonu veya yara ayrışması gözlendi. Uzun dönem takipte 21 (%7.8) olguda bir kez, 1 (%0.4) olguda 2 kez onarım gerektiren nüks gelişti. Lazer epilasyon yaptıran hiçbir olguda nüks gözlenmedi.
Sonuç
Titiz bir cerrahi yaklaşımla KPSH tedavisinde presakral fasyaya dek uzanan total eksizyon ve primer onarımın etkili bir tedavi yöntemi olduğu ve ameliyat sonrası lazer epilasyon yapılarak bölgenin kıldan arındırılmasının başarı oranını artırdığı düşünülmektedir.