36th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association and 3rd Annual Congress of IPEG-MEC

View Abstract

Oral Presentation - 75

Surgical management of gastroesophageal reflux in children with neurological impairment

A Kalyoncu Ayçenk*, K Karadeniz Cerit**, N Başikizoğlu***, TE Dağlı**, G Kıyan**
*Bingöl Maternity and Children Hospital Deparment of Pediatric Surgery. Bingöl
**Marmara University School of Medicine, Department of Pediatric Surgery, Istanbul
***Marmara University School of Medicine, Department of Pediatric Pulmonology

Introduction:An important group of patients who undergo surgery for gastroesophageal reflux disease (GERD) in children are those with neurological problems. Incidence of GERD is up to 75% in children with neurologic impairment (NI). In children with NI recurrent, aspiration pneumonia is the most mortal complication. The aim of this study is to evaluate the neurologically impaired children with gastroesophageal reflux (GER) who underwent antireflux surgery (ARS) between January 2011 and June 2016 in our clinic, retrospectively.

Methods:84 patients were reviewed retrospectively. Patient demographics, İndications for surgery, preoperative symptoms, preoperative diagnostic tests, performed surgical procedures, complications and reoperations, were collected. The study was approved by the Ethics Committee of Marmara University, School of Medicine (09.2016.496).

Main Results: There were 50 boys and 34 girls with a mean age of 44,4 months. The most frequent underlying pathology was cerebral palsy (67,4 %). Main indication was recurrent aspiration pneumonia (77.1 %). 53 patients were unable to feed orally. Preoperative diagnostic tests were upper gastrointestinal series (78.6%), gastric emptying study (69%), pH monitoring impedance (21.4%) and endoscopy (8.3%). Type of surgical procedure was laparoscopic Nissen fundoplication (LNF) and gastrostomy in 61 patients, only LNF in 12 patients, open Nissen fundoplication (ONF) and gastrostomy in 5 patients. LNF and pyloroplasty (PP) in 3 patients and LNF, gastrostomy and PP in 3 patients. In the postoperative period 58.3 % of patients were symptom free. Only one patient died in the early postoperative period due to nonsurgical reason. Postoperative complications occurred in 6 patients.

Conclusions:According to our results the main indication for ARS was recurrent aspiration pneumonia, which decreased dramatically in the postoperative period. Long term results suggest that 58.3 % of our patients did not have any complaints and did benefit from treatment. Postoperative success rate is relatively high with a low complication and reoperation rate.

Nörolojik defisitli çocuklarda gastroözofageal reflü hastalığına cerrahi yaklaşım ve antireflü cerrahi yöntemlerinin sonuçları

A Kalyoncu Ayçenk*, K Karadeniz Cerit**, N Başikizoğlu***, TE Dağlı**, G Kıyan**
*Bingöl Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Çocuk Cerrahisi Kliniği. Bingöl
**Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi AD, İstanbul
***Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı

Giriş ve Amaç: Antireflü cerrahide, gastroözofageal reflüsü olan nörolojik defisitli çocuklar önemli bir gruptur. Nörolojik defisitli çocuklarda gastroözofageal reflü görülme insidansı %75’dir. Bu çocuklarda rekürren aspirasyon pnömonisi en mortal komplikasyondur. Bu çalışmadaki amaç Ocak 2011-Haziran 2016 tarihleri arasında nörolojik defisiti olan ve antireflü cerrahisi olmuş hastaların cerrahi endikasyonunun konulması, yapılan cerrahi operasyon, komplikasyonları ve postoperatif sonuçlarının karşılaştırılıp anlamlandırılması planlanmıştır.

Method: 84 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Çalışmada hastaların demografik bilgileri, cerrahi endikasyonları, yapılan preoperatif testler, uygulanan cerrahi prosedürler, komplikasyonlar ve reoperasyon gereksinimleri değerlendirilmiş ve verileri toplanmıştır. Çalışmanın etik onayı Marmara Üniversitesi Etik Kurulu’ndan alınmıştır (09.2016.496).

Bulgular: Değerlendirilen 84 hastanın yaş ortalaması 44.4 aydır. Hastaların %67,4’ ünün tanısı serebral palsidir. Hastaların %77,1’i polikliniğe tekrarlayan aspirasyon pnömonisi ile, %63,8’i oral alamama şikayetiyle gelmiştir. Hastaların %78.6’sına preoperatif ÖMD grafisi, %69’una mide boşalım sintigrafisi, %21.4’üne impedans, %8.3’üne endoskopi yapılmıştır. Hastaların 61’ine laparoskopik Nissen fundoplikasyonu (LNF) ve gastrostomi açılması (%72,6), 12’sine sadece LNF (%14,2), 5’ine açık Nissen fundoplikasyonu ve gastrostomi açılması (%5.9), 3 hastada LNF ve piloroplasti (PP) (%3), 3 hastada ise LNF, PP ve gastrostomi açılması (%3,5) cerrahileri uygulanmıştır. Postoperatif dönemde hastaların %58.3’ünün şikayetinin olmadığı gözlenmiştir. Hastaların %27,3’ünde öğürme, %4,8’inde postoperative rekürren aspirasyon sendromu görülmüştür. 6 hastada erken postoperatif komplikasyon gelişmiş, 2 hastaya redo Nissen fundoplikasyonu ve gastrostomi açılması eklenmiştir. 1 hasta erken dönem cerrahi dışı nedenlerle kaybedilmiştir. Postoperatif hiatal herni 3 hastada görülmüştür. 3 hastada da fundoplikasyonun sağlam olduğu, fundusun herniye olduğu görülmüştür. Hastaların 3’üne de redofundoplikasyon yapılmıştır. 17 hasta 38 aylık takip sürecinde cerrahi dışı nedenlerle kaybedilmiştir.

Sonuçlar: Antireflü cerrahisi ana endikasyonlarından recurren aspirasyon pnömonisi, postoperative dönemde belirgin azalmıştır. Uzun dönem sonuçlarda %58.3 hastanın postoperatif şikayetinin olmadığı ve tedaviden fayda gördüğü saptanmıştır. Postoperatif başarı yüksek, komplikasyon ve reoperasyon oranı belirgin düşüktür.

Close