36th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association and 3rd Annual Congress of IPEG-MEC

View Abstract

Oral Presentation - 56

What changed in childhood thyroid cancer surgery?

R Özcan*, A Karagöz*, A Dağdeviren Çakır**, P Kendigelen***, T Öztürk****, M Sağer*****, S Teksöz******, G Topuzlu Tekant*
* Istanbul University Cerrahpasa Medical Faculty Department of Pediatric Surgery
**İstanbul University Cerrahpasa Medical Faculty Department of Pediatric Endocrinology
***Istanbul University Cerrahpasa Medical Faculty Department of Anesthesiology and Reanimation
****Istanbul University Cerrahpasa Medical Faculty Department of Pathology
*****İstanbul University Cerrahpaşa Medical Faculty, Department of Nucleer Medicine
******İstanbul University Cerrahpaşa Medical Faculty, Department of General Surgery

Aim: The objective of this study was to investigate the characteristics of the patients, who were operated due to the thyroid cancer and the changes in the treatment approaches and their outcomes.

Cases and Methods: The files of the patients, who were treated between 2006-2018, were evaluated in a retrospective design. The patients were divided into two groups according to the use of the surgical technique and the intraoperative nerve monitorization (IONM) (Group 1: between 2066-2011; Group 2: 2012-2018).

Findings: Twenty-seven patients (21 females, 6 males) with a mean age of 11 years (2.5-17 years) were included. The most common reasons for the application to the clinic were as following: Mass lesion in the neck (n=16), relapse after the operation in another health center (n=4), coincidentally diagnosed mass lesion (n=3), hoarseness (n=2) and prophylactic thyroidectomy due to the medullary carcinoma in the familial history (n=2). 3 patients had an underlying thyroid disease and 1 patient had a previous radiotherapy in the medical history.

In Group 1, 10 patients underwent surgical intervention (7 patients total thyroidectomy and bilateral neck dissection, 2 patients subtotal thyroidectomy and one patient nodular excision). Two patients underwent later complementary thyroidectomy. We determined in one patient perioperative nerve damage and transient vocal chord paralysis in another patient. 6 patients had transient hypoparathyroidism and 2 patients had chylous leakage. We observed relapse in one case during the follow-up.

In Group 2, 13 of the 17 patients had a primary relapse and 4 had a secondary relapse after the surgical intervention in another center. In patients with primary relapse we performed total thyroidectomy (n=8) and total thyroidectomy + bilateral neck dissection (n=5). 4 patients, who were admitted due to the relapse, underwent neck dissection. There were 11 patients, who underwent IONM, in Group 2. We observed transient hypoparathyroidism in 3 cases, permanent hypoparathyroidism in 1 case and chylous leakage in one case.

Conclusion: In our clinic, total thyroidectomy and/or neck dissection have become the gold standard in the thyroid cancer. The use of IONM decreased the complication rate and thus enabled a safer surgery.

Çocukluk çağı tiroid kanser cerrahisinde neler değişti?

R Özcan*, A Karagöz*, A Dağdeviren Çakır**, P Kendigelen***, T Öztürk****, M Sağer*****, S Teksöz******, G Topuzlu Tekant*
*İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi AD
**İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD, Çocuk Endokrinolojisi BD
***İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı
****İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji AD
*****İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nükleer Tıp AD
******İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD

Amaç: Tiroid kanseri nedeniyle ameliyat edilen olguların özelliklerini, tedavi yaklaşımlarındaki değişimleri ve sonuçlarını değerlendirmektir.

Olgular ve Yöntem: 2006-2018 yıllarındaki olguların dosyaları geriye dönük olarak incelendi. Olgular cerrahi teknik ve intraoperatif sinir monitorizasyonu(İOSM) kullanımına göre 2006-2011 arası Grup 1, 2012-2018 arası Grup 2 olarak ayrıldı.

Bulgular: Yirmiyedi olgunun (21 kız, 6 erkek) yaş ortalaması 11(2,5-17 yaş) idi. En sık başvuru nedenleri boyunda kitle (n:16), dış merkezde ameliyat sonrası nüks (n:4), rastlantısal saptanan kitle (n:3), ses kısıklığı (n:2) ve ailede medüller karsinom nedeniyle profilaktik tiroidektomi(n:2) idi. Olguların 3’ünde altta yatan tiroid hastalığı, 1’inde boyuna radyoterapi hikayesi vardı.

Grup 1’deki 10 olguya yapılan cerrahi işlemler total tiroidektomi+bilateral boyun diseksiyonu(n:7), subtotal tiroidektomi (n:2) ve nodül eksizyonu(n:1) idi. İki olguya daha sonra tamamlayıcı tiroidektomi yapıldı. Bir olguda peroperatif sinir hasarı, 1 olguda ise geçici vokal kord paralizisi saptandı. Geçici hipoparatiroidi 6 olguda, şilöz kaçak 2 olguda mevcuttu. Radyoaktif iyot tedavisi 9’una uygulandı. Takipte 1olguda nüks saptandı.

Grup 2’deki 17 olgunun 13’ü primer, 4’ü dış merkezde cerrahi sonrası nüks idi. Primer olgulara total tiroidektomi (n:8) ve total tiroidektomi+bilateral boyun diseksiyonu(n:5) uygulandı. Nüks sonrası başvuran 4 olguya da boyun diseksiyonu yapıldı. Grup 2’de İOSM yapılan 11 olgu mevcuttu. Geçici hipoparatiroidi 3, kalıcı hipoparatiroidi 1, şilöz kaçak 1, geçici vokal kord paralizi 1 olguda görüldü. Radyoaktif iyot tedavisi 11’ine uygulandı. Takipte 1olguda nüks saptandı.

Olguların tümü sorunsuz izlenmektedir. Ortalama takip süresi 5.3 yıl (2 ay-12 yıl)dır. Tümü TSH baskılayıcı tedavi almaktadır.

Sonuç: Kliniğimizde tiroid kanser cerrahisinde total tiroidektomi ve/veya boyun diseksiyonu altın standart haline gelmiştir. İOSM kullanımı komplikasyonları azaltarak daha güvenli cerrahi yapılmasına olanak sağlamıştır.

Close