37th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association & STEPS 2019

View Abstract

Oral Presentation - 69

Factors Affecting Accuracy of Suction Rectal Biopsy for Diagnosis of Hirschsprung’s Disease

C Bilir*, MO Öztan**, A Sayan***, T Özdemir***, E Abay****, G Diniz*****, G Köylüoğlu**
*Çiğli Training Hospital
**Izmir Katip Celebi University Department of Pediatric Surgery
***SBU, İzmir Tepecik Training Hospital, Department of Pediatric Surgery, İzmir
****University Of Medical Sciences, Tepecik Training and Research Hospital, Department of Pediatric Surgery
*****Izmir Democracy University Department of Pathology

Aim: The preferred technique to diagnose Hirschsprung disease (HD) is suction rectal biopsy (SRB). The study was to assess the rate, sensitivity and specificity of SRB specimens obtained by a standardized method in patients with suspected HD.

Methods: Following ethics approval, children with SRB were evaluated according to history, physical examination, laboratory findings, imaging methods, biopsy results, treatment and complications prospectively and analyzed using SPSS.

Results: Twenty-four patients (15 neonates and 9 patients between 1 month and 36 months old) underwent SRB at least 2 days after contrast enema X-ray study. Microscopic examination revealed no ganglion in 10 patients and was evaluated in favor of HD. Five specimens were ganglionic and the disease was excluded. In 9 patients’ biopsy was evaluated as insufficient or suspicious. Four full-thickness rectal biopsies were obtained for inadequate and suspicious results and ganglion was detected. The remaining 5 patients were discharged according to the regression of the complaints during hospitalization. The ROC analysis revealed the characteristics of adequate SRB (Table 1). The submucosal ratio between the patients with sufficient SRB and insufficient SRB differ significantly (mean±SD; 0.52±0.11 and 0.40±0.11, respectively) (p<0.05). No difference was seen between the neonatal and older patients. No complication was observed in patients after biopsies. There was no difference between the volume and submucosa/mucosa ratio in the samples, but significant difference was found between the groups in the submucosa percentages and cut-off values were calculated according to these values (Tables 1 and 2).

Conclusion: Rectal biopsy is the gold standard for the diagnosis of Hirschsprung's disease. A SRB with adequate amount of tissue has very high rate of specificity and sensitivity and is fast and easy to apply.

Hirschsprung Hastalığı’nda Rektal Aspirasyon Biyopsisinin Doğruluğunu Etkileyen Faktörler

C Bilir*, MO Öztan**, A Sayan***, T Özdemir***, E Abay****, G Diniz*****, G Köylüoğlu**
*Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi
**İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
***SBU, İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği, İzmir
****Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Cerrahisi Kliniği
*****İzmir Demokrasi Üniversitesi Patoloji Anabilim Dalı

Giriş:Hirschsprung hastalığı yenidoğan ve çocukluk çağında görülen barsak tıkanıklığı ve kabızlık bulguları ile kendini gösteren zamanında tanı ve tedavisi yapılmadığında ölümcül komplikasyonları olabilen bir hastalıktır. Bu çalışmada Hirschsprung hastalığı şüphesi olan hastalarda, prospektif bir çalışmayla standart bir yöntem uygulanarak alınan rektal aspirasyon biyopsisi örneklerinin histopatolojik olarak tanı koymak için yeterli olma oranını, sensitivite ve spesifitesini saptamaktır.

Gereç ve Yöntem: Kasım 2016-Mart 2018 tarihleri arasında Hirschsprung hastalığı ön tanısıyla kliniğimizde yatan 0-3 yaş 24 hastanın verileri prospektif olarak analiz edildi. Hastalar öykü, fizik muayene, laboratuvar bulguları, görüntüleme yöntemleri, biyopsi sonuçları, tedavi ve komplikasyonlar yönünden değerlendirildi.

Bulgular: Toplam 24 hasta çalışmaya dahil edildi. Bunlardan 14 tanesi kız 10 tanesi erkekti. 24 hastadan 15 tanesi yenidoğan, 9 tanesi ise 1 ay-36 ay arası çocuklardı. Hastaların 16 tanesinde ilk 24 saatte mekonyum çıkışı saptanmadı. 8 tanesinde ise ilk 24 saatte mekonyum çıkışı saptandı. Çekilen kolon grafilerinde rektosigmoid indeks hesaplandı. 7 hastada 1’den küçük, 9 hastada büyüktü, 8 hastada ise yeterli değerlendirme yapılamadı. 24 hastadan alınan rektal aspirasyon biyopsisi sonuçlarında 10 hastada ganglion saptanmadı ve hastalık lehine değerlendirildi. 5 hastada gangliyon saptandı ve hastalık dışlandı. 9 hastada ise biyopsi yetersiz veya şüpheli olarak değerlendirildi. Yetersiz ve şüpheli sonuçlar için 4 adet tam kat rektal biyopsi alındı ve bunlarda ganglion saptandı. Diğer 5 yetersiz sonuç alınan hastanın servis izlemlerinde Hirschsprung hastalığı tanısından uzaklaşılması üzerine kontrollere gelmek üzere taburcu edildi. Biyopsi sonrası hastalarda komplikasyon gelişmedi. Hastaların örneklerinde hacim, submukoza/mukoza arasında fark saptanmaz iken ve submukoza yüzdelerinde gruplar arası belirgin fark saptandı, bu değerlere göre cut-off değerleri hesaplandı (Tablo 1 ve 2).

Sonuç:Hirschsprung hastalığı tanısında altın standart olan rektal biyopsi öncelikle, komplikasyon oranı çok düşük olan, sensitivite/spesifite oranı çok yüksek olan, hızlı ve kolay uygulanabilen rektal aspirasyon biyopsisi yöntemiyle alınmalıdır.

Close