9. National Pediatric Urology Congress

View Abstract

Poster With Presentation - 1

Retrospective evaluation of children with urinary tract stone disease

E Can*, A Balat**, B Demircioğlu Kılıç***, M Akbalık Kara****, M Büyükçelik***
*Şehitkamil State Hospital, Department of Pediatric
**Istanbul Aydın University, Department of Pediatric Nephrology and Rheumatology, Istanbul
***Gaziantep University, Department of Pediatric Nephrology, Gaziantep
****Diyarbakır Children's Hospital, Department of Pediatric Nephrology, Diyarbakır

Objective:Turkey is one of the endemic countries for urolithiasis. We aimed to evaluate the demographic and clinical features of children with urolithiasis, and to determine the etiology, diagnosis and treatment options of urinary tract stone disease. 

Materials/Methods:The children with urolithiasis, followed in Pediatric Nephrology of Gaziantep University, between the years of 2010 to 2015 evaluated. The age, sex, complaints in admission, history of recurrent urinary tract infection, parental consanguinity, history of urinary tract stone disease in family members, laboratory findings, stone analysis, as well as routine ultrasonographical evaluation, and treatment options were analyzed retrospectively.

Results:The mean age of 167 patients (92 male, 75 female) was 30.30±42.60 months, and 41.9% of them had a family history of urolithiasis.  The most common complaints in symptomatic patients were restlessness (34.4%), abdominal pain (15.6%), macroscopic hematuria (7.1%). There were recurrent urinary tract infections in 19.2% of the cases. The stones were located in the upper urinary tract in 97.6% of the cases. The stones were detected unilateral in 66.5% of cases and 58.6% of them on the left. 18% of all cases were accompanied by a urinary tract anomaly. It has been observed that 58.1% of patients had at least one or more structural or metabolic predisposing factors leading to stone formation. The most common metabolic risk factors were hypocitraturia (55.1%), hypomagnesuria (47.9%), and hypercalciuria (12.6%). The stone analysis was performed on 13.7% of cases, and 59% of them had calcium oxalate stone formers. 16.7% of the cases were treated with surgical treatment, and 54.4% received medical treatment according to the underlying metabolic problem.

Conclusion:Urolithiasis continues to be one of the major health problems in all age groups. Metabolic evaluation and identification of the anatomical abnormalities are essential, especially in children to prevent the recurrence of stones and kidney damage. 

Üriner sistem taş hastalığı olan çocukların retrospektif değerlendirilmesi

E Can*, A Balat**, B Demircioğlu Kılıç***, M Akbalık Kara****, M Büyükçelik***
*Şehitkamil Devlet Hastanesi, Pediatri Kliniği, Gaziantep
**İstanbul Aydın Üniversitesi, Pediatrik Nefroloji ve Romotoloji Kliniği, İstanbul
***Gaziantep Üniversitesi, Pediatrik Nefroloji Kliniği, Gaziantep
****Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Pediatrik Nefroloji Kliniği, Diyarbakır

Giriş: Türkiye üriner sistem taş hastalığı açısından için endemik ülkelerden biridir. Bu çalışmada, üriner sistem taş hastalığı nedeniyle takip edilen hastaların demografik ve klinik verilerinin belirlenmesi, taş hastalığının etiyolojisi, tanı ve tedavi yöntemlerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Metod: 2010-2015 yılları arasında Gaziantep Üniversitesi Pediatrik Nefroloji Bölümü'nde takip edilen üriner sistemde taşı olan 167 çocuk değerlendirildi. Yaş, cinsiyet, başvuru şikayetleri, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu öyküsü, ebeveyn akrabalığı, aile üyeleri/birinci derece akrabalarında üriner sistem taş hastalığı öyküsü, fizik muayene ve laboratuvar bulguları, taş analizi, rutin ultrasonografik değerlendirmeleri ve tedavi seçenekleri retrospektif olarak değerlendirildi.

Bulgular: Çalışmaya alınan 167 hastanın (92 erkek, 75 kız)  yaş ortalaması 30.30±42,60 ay olup, %41.9’unun ailesinde üriner sistem taş öyküsü vardı. Semptomatik hastalarda en sık başvuru nedenleri huzursuzluk (%34.4), karın ağrısı (%15.6) ve makroskopik hematüri (%7.1) idi. %19.2 olguda tekrarlayan üriner sistem enfeksiyonu vardı. %97.6 olguda taşlar üst üriner sistem yerleşimliyken, %2.4 olguda alt üriner sistem yerleşimliydi. Olguların %31.7'sinde bilateral, %66.5'unda unilateral taş görüldü. Tek taraflı görülen taşların %58.6'u solda, %41.4'ü sağda saptandı.  Tüm olguların %18'inde üriner bir anomali tabloya eşlik ediyordu. Çalışma grubunda hastaların %58.1’inde taş oluşumuna yol açan metabolik veya yapısal bir ya da birden fazla hazırlayıcı faktör olduğu görüldü. En sık görülen metabolik risk faktörleri hipositratüri (% 55.1), hipomagnezüri (% 47.9) ve hiperkalsiüri (% 12.6) olarak saptandı. Taş analizi %13.2 hastaya yapıldı ve bunların %59’unda kalsiyum okzalat taşı vardı. Olguların %16.7’sine taşa yönelik cerrahi tedavi, %54.4’üne ise altta yatan metabolik soruna yönelik medikal tedavi uygulandı.

Sonuç: Üriner sistem taş hastalığı, çocukluk yaş grubunu da içine alan önemli bir sağlık sorunu olmaya devam etmektedir. Çocuklarda özellikle metabolik değerlendirme ve altta yatan anatomik sorunların saptanması ile taşların tekrarı, dolayısıyla böbrek zedelenmesinin en aza indirgenmesi mümkün olacaktır.

Close