9. National Pediatric Urology Congress

S Şahin*, H Demirkan*, M Demir**, Aİ Dokucu*

*Şişli Hamidiye Etfal Training and Research Hospital, Department of Pediatric Urology Şişli, İstanbul, Türkiye
**Şişli Hamidiye Etfal Training and Research Hospital, Department of Pediatric Surgery, Şişli, İstanbul, Turkey

RETROGRADE URETEROSCOPIC HOLMIUM LASER ENDOPYELOTOMY FOR RECURRENT URETEROPELVIC JUNCTION OBSTRUCTION AFTER REDO PYELOPLASTY

Introduction: The most frequent congenital anomaly of the upper urinary tract is ureteropelvic junction(UPJ) obstruction . The development of modern endourological instruments and techniques has led to the development of endourological approaches in the management of UPJ obstruction. We aimed to present our retrograde ureteroscopic holmium laser endopyelotomy approach in a patient with recurrent UPB obstruction after redo pyeloplasty in this video.

Methods:

A 3-year-old male patient who had open pyeloplasty due to left UPB obstruction 2.5 years ago at the external center applied to our clinic for follow-up. During the follow-up, the patient underwent left open redo pyeloplasty 2 years ago on repeat UPB obstruction. In the post operative period, an increase in the left kidney pelvis dimension was observed in the urinary ultrasonography. Inadequate drainage and loss of function were observed in the mag-3 scintigraphy. Intravenous pyelography (IVP) showed delayed pyelogram phase and ureteric contrast material passage  wasn't observed. Retrograde holmium laser endopyelotomy was performed and ureteral J stent was placed to the patient with recurrent UPB obstruction.

Results:

After the procedure the patient had significant symptom improvement. No complications were observed. The patient  was discharged on the first postoperative day.Ureteral J stent was removed on postoperative 6th week. Control urinary ultrasonography observed a significant decrease in the left kidney pelvis dimension. Mag-3 scintigraphy planned.

Conclusions:

Retrograde ureteroscopic laser endopyelotomy is a safe and effective alternative treatment option with low complication rates, short period of hospitalization and good anatomical-functional outcomes in patients with recurrent UPB obstruction.

S Şahin*, H Demirkan*, M Demir**, Aİ Dokucu*

*Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Ürolojisi Kliniği Şişli, İstanbul,Türkiye
**Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Cerrahisi Kliniği, Şişli, İstanbul, Türkiye

REDO PYELOPLASTİ SONRASI REKÜRREN ÜRETEROPELVİK BİLEŞKE DARLIKLARINDA RETROGRAD ÜRETEROSKOPİK HOLMİYUM LAZER ENDOPYELOTOMİ

Amaç: Üst üriner sistemin en sık konjenital anomalisi üreteropelvik bileşke (UPB) obstrüksiyonudur. Modern endoürolojik enstrümanların ve tek­niklerin gelişimi ile ÜPB obstrüksiyon tedavisinde endoürolojik yaklaşımların geliştirilmesine yol açmıştır. Bu videoda, redo pyeloplasti sonrası rekürren UPB obstrüksiyonu olan bir olgumuzda retrograd üreteroskopik holmiyum lazer endopyelotomi girişimimizi sunmayı amaçladık.

Yöntem: Sol ÜPB obstrüksiyonu nedeniyle 2.5 yıl önce dış merkezde açık pyeloplasti yapılan 3 yaşındaki erkek hasta takip için kliniğimize başvurdu. Takip sırasında hastada ÜPB obstrüksiyonu tekrar etmesi üzerine tarafımızca 2 yıl önce sol açık redo pyeloplasti uygulandı. Post operatif dönemde kontrollerde üriner ultrasonografide sol böbrek pelvis çapında artma gözlendi.Mag-3 sintigrafide yetersiz drenaj ve fonksiyon kaybı gözlendi. Çekilen intravenöz pyelografide (IVP) pyelogram fazında gecikme ve üretere kontras maddenin geçmediği gözlendi. Rekürren UPB obstrüksiyonu tanısıyla hastaya retrograd üreteroskopik holmiyum lazer endopyelotomi ve üreteral çift J stent implantasyonu uygulandı.

Bulgular:

Operasyon sonrası hastanın semptomlarında belirgin iyileşme gözlendi. Hastada  komplikasyon gözlenmedi.  Post operatif 1. günde taburcu edildi. Ureteral stent postoperatif 6. haftada çekildi. Kontrol üriner ultrasonografide sol böbrek pelvis çapında belirign azalma gözlendi. Mag-3 sintigrafi çekilmesi planlandı.

Sonuç:

Retrograd ureteroskopik lazer endopyelotomi düşük komplikasyon oranları, kısa hastanede kalış süresi ve iyi anatomik-fonksiyonel sonuçlar ile rekürren ÜPB obstrüksiyonu olan hastalarda güvenli ve etkili bir tedavi alternatifi olduğunu söyleyebiliriz.