ÇCHD 2025 28th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Nurses Association

Fatmanur Sünger, Hanim Özkan, Nazan Tuncel, Günay Ekberli, Hüseyin Tuğrul Tiryaki

Ankara Bilkent City Hospital Pediatric Urology Clinic

Objective: Patients with daytime and nighttime urinary incontinence constitute the majority of pediatric urology outpatient clinic applications. The aim of the study was to compare the effectiveness of urotherapy education given with visual material and verbally before medical treatment on reducing complaints.

Method: Seventy-three patients with complaints of daytime and nighttime urinary incontinence whom visual or verbal urotherapy education was given between March 2025 and June 2025 were included. The demographic characteristics, complaints, and constipation information of the patients were recorded. Thirty-three patients were given verbal and 40 patients were given visual urotherapy education. The patients were evaluated with the voiding disorders symptom scoring (VSS) before and after the education. The effect of urotherapy education on symptoms and scores was evaluated.

Findings: Of the 73 patients, 38 were female and 35 were male, and the mean age was 108.43 months (25-192 months). Nineteen patients had daytime incontinence, 21 patients had nocturnal incontinence, and 33 patients had both daytime and nocturnal incontinence. The mean score in the IBSS assessment of the patients before urotherapy was 16.5, and 8.06 after visual and verbal education. In the evaluation of the patients' general compliance with urotherapy education between genders, it was seen that the good compliance rate of girls was 50% (n=29), and the good compliance rate of boys was 54.3% (n=19)(p=0.522). Good compliance rate to visual urotherapy was 54.5% (n=18), and the good compliance rate to verbal urotherapy was 50% (n=20)(p=0.286). Decrease rate in nighttime incontinence was 45.5% (n=15) in the verbal group and 52.5% (n=21) in the visual group (p=0.358). Also, the decrease rate in daytime incontinence was 51.5% (n=17) in the verbal group and 62.5% (n=25) in the visual group (p=0.240).

Conclusion: Urotherapy is the most important part of the management of this patient group. We think that visual materials have a positive effect on the motivation of the patient and his/her family. Urotherapy with visual materials can make a significant difference in large patient group studies.

Fatmanur Sünger, Hanim Özkan, Nazan Tuncel, Günay Ekberli, Hüseyin Tuğrul Tiryaki

Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Çocuk Ürolojisi Kliniği

Amaç: Gece ve gündüz idrar kaçıran olgular çocuk ürolojisi poliklinik başvuruluarının büyük çoğunluğunu oluşturmaktadır. Çalışmada medikal tedavi öncesinde görsel materyal ile ve sözel olarak verilen üroterapi eğitiminin şikayetlerin azalması üzerine etkinliğinin karşılaştırılması hedeflenmiştir.

Yöntem: Mart 2025-Haziran 2025 tarihleri arasında gece ve gündüz altına kaçırma şikayeti ile Cocuk Ürolojisi Ürodinami ünitesinde başvurmuş, görsel veya sözel üroterapi eğitimi verilmiş olan 73 hasta dahil edildi. Hastaların demografik özellikleri, şikayetleri, kabzılık bilgileri kaydedildi. Otuz üç hastaya sözel, 40 hastaya görsel üroterapi eğitimi verildi. Hastalara eğitim öncesi ve sonrasında işeme bozuklukları semptom skorlaması (İBSS) değerlendirmesi yapıldı. Genel olarak üroterapi eğitiminin semptomlar ve puanlar üzerine etkisi değerlendirildi.

Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 73 hastanın 38’I kız, 35’I erkek, yaş ortalaması 108.43 ay (25-192 ay) idi. On dokuz hastada gündüz, 21 hastada gece, 33 hastada gündüz ve gece kaçırması vardı. Üroterapi öncesinde hastaların İBSS değerlendirmesinde ortalama puanın 16.5, görsel ve sözel eğitim sonrasında 8.06 olarak tespit edildi. Hastaların genel olarak üroterapi eğitimine uyumunun cinsiyetler arası değerlendirmesinde; kızların iyi uyum oranının %50 (n=29), erkeklerin iyi uyum oranının %54.3 (n=19) olduğu ve istatistiksel olarak anlamlı fark olmadığı görüldü (p=0.522).

Görsel ve sözel grupların karşılaştırması sonucunda; hastaların görsel üroterapiye iyi uyum oranının %54.5 (n=18), sözel üroterapiye iyi uyum oranının %50 (n=20) olduğu ve istatistiksel olarak anlamlı olmadığı tespit edildi (p=0.286). Gece kaçırmalarında azalma oranının sözel grupta %45.5 (n=15), görsel grupta %52.5 (n=21) olduğu ve istatistiksel olarak anlamlı olmadığı (p=0.358) tespit edildi. Gündüz kaçırmalarında azalma oranının sözel grupta %51.5 (n=17), görsel grupta %62.5 (n=25) ve istatistiksel olarak anlamlı olmadığı (p=0.240) tespit edildi.

Sonuç: Görsel materyallerin hasta ve ailesinin motivasyonu üzerinde olumlu etkisi olduğunu düşünüyoruz. Kısıtlı hasta sayısı nedeni ile gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark tespit edilmemiştir. Geniş serili hasta gruplarında görsel materaller ile üroterapi uygulamasının anlamlı fark yaratabileceğini düşünüyoruz.