30th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

Aim: A retrospective study was performed to evaluate the results of impedance pH metry (IPM) in symptomathic children with normal pH metry (PM) findings.

Patients and Methods: Children who underwent pH metry with reflux index less than 4% and recurrent symptoms were included. All children underwent IPM and children who recieved antireflux treatment with normal PM findings were excluded from the study.  IPM results were evaluated for reflux index, content of reflux ( asid, weak asid and alkaline) number and type of impedance events, esophageal bolus clearance time and proximal extent of reflux.

Results:  Eight patients with age range of 5-13 were included. The male female ratio was 5:3. The recurrent symptoms were related with gastrointestinal system (n:5) and upper respiratory system (n:3). One of the patients was operated for esophageal atresia and the other one was followed for corrosive esophageal injury. In 4 of patients, IPM revealed reflux index higher than 4%.  In patients who had also normal reflux index in IPM, had weak acid reflux (n:1), alkaline reflux (n:1) and no reflux (n:2). In these patients, content of impedance events were mixed and gas in nature. In patients with chest pain and operated esophageal atresia had prolonged esophageal cleareance time and more proximal extent of reflux. 

Conclusion: In patients who had reccurent symptoms with normal PM findings, IPM can be considred as a superior diagnostic tool to detect weak acid and alkaline reflux and symptoms correlation. 

Amaç: Normal pH metre bulguları olan semptomatik çocuklarda impedans pH metre (IPM) sonuçlarını değerlendirmek üzere retrospektif bir çalışma planlanmıştır.

Gereç ve Yöntem: Çalışmaya daha önce gastroözefageal reflü (GER) şüphesiyle pH metre yapılan ve reflü indeksi %4’ün altında olan çocuklardan şikayetleri devam edenler dahil edilmiştir. Olguların hepsine IPM yapılıp reflü indeksi normal sınırda olduğu halde klinik bulgulara göre antireflü ilaç başlanan olgular çalışma dışı tutulmuştur. IPM yapılan olgular reflü indeksi, reflü içeriği (asit, hafif asit ve alkali reflü), impedans olay sayısı ve özelliği, özefagus bolus temizlenme zamanı ve proksimal uzanımlı reflü bakımından değerlendirilmiştir.  

Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 8 olgunun yaş aralığı 5-13’dür. Erkek kız oranı 5/3’dür. Devam eden gastrointestinal semptomlar (n:5) ile üst solunum yolu bulguları (3) mevcut olan hastalar çalışmaya alınmıştır. Olgulardan biri opere özefagus atrezisi, diğeri de koroziv özefagus zedelenmesidir. Daha önce normal reflü indeksi olan olguların 4’ünde (%50) IPM’de reflü indeksi %4’den fazla bulunmuştur. IPM’de de reflü indeksi normal sınırlarda olan hastalardan ikisinde hiç reflü saptanmazken, birinde hafif asit, diğerinde de alkali reflü saptanmıştır. Bu olgularda elde edilen impedans değişiklikleri gaz özelliktedir. pH metrede reflü saptanmayan ancak IPM’de reflü indeksi yüksek bulunan olgularda asit (n:2), hafif asit (n:1) ve karışık (n:1) reflü saptanmıştır. Bu olgularda da karışık ve gaz impedans olayları ön planda saptanmıştır. Opare özofagus atrezisi ve göğüs ağrısı şikayeti ile gelen hastalarda özofagusun bolus temizlenme zamanı uzamış, reflünün özofagus proksimale uzanımı belirgin artmıştır.

Sonuç: pH metre ile reflü saptanmayan ancak şikayetleri devam eden hastalarda, IPM eşlik eden hafif asit veya alkali reflünün saptanmasında ve semptomların korelasyonunda pH metreye üstünlük sağlayabilir.