30th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

Aim: Peptic ulcer perforation is rare in children. But pediatrik surgeons more often encounters with this pathology because of they more be interested in adolescent children. We want to attract attention on Peptic ulcer perforation (PUP) that pediatric surgeons is encounter in recent years.

Method: Between 2010 and 2012, a consecutive of 3 patients, with peptic ulcer perforation were operated at the department of pediatric surgery.

Results: Patients were 16-18 years old. There are 2 boy and 1 girl. Diagnosis of two patients was made with physical examination, laboratory and radiography. Other a patient was diagnosed at during surgical exploration that he was operated  because of perforated appandicitis. In all of our patients had  abdominal tenderness and defense. In addition, there was leucocytosis, biochemical values ​​were normal. One patient had free air under the diaphragm. There was diffuse free fluid at ultrasound in patients. Other pathology has not been detected. Patients was operated with graham omentopexy method. Nasogastric tube  withdrew at postoperatively 3-4 days. Patients were discharged on postoperative 5-7 days.

Conclusion: Peptic ulcer perforation is very rare in children. But in recent years,  pediatric surgeons more often encounters, because they more be interested in adolescent children. Therefore, the differential diagnosis of acute abdomen should be considered at peptic ulcer perforation. 

Amaç; Peptik ülser perforasyonu çocuklarda nadir görülür. Ancak son yıllarda çocuk cerrahisinin genç erişkin yaş grubu ile daha fazla ilgilenmesi nedeniyle daha sık karşılaşmaktayız. Biz burada son yıllarda karşılaştığımız peptik ülser perforasyonlarına (PUP) dikkat çekmek istedik.

Metod; 2010-2012 yılları arasında kliniğimizde akut karın şikayeti ile başvuran hastalardan peptik ülser perforasyonlu 3 vaka çalışmaya alındı.

Bulgular; Hastalar 16-18 yaş grubunda idi. Hastalar 2 erkek, 1 kızdı. İki hastada fizik muayene, laboratuar ve direkt grafi ile ameliyat öncesi tanı konuldu. Geriye kalan bir hastada ise tanı perfore apandisit ön tanısı nedeni ile eksplorasyon esnasında koyuldu. Hastalarımızın tümünde batında yaygın hassasiyet ve defans vardı. Lökositoz mevcuttu, biyokimyasal değerler normaldi. Ayakta direkt batın grafide bir hastada diafragma altında serbest hava vardı. Hastalarımızın tümünde ultrasonda yaygın serbest sıvı mevcuttu. Başka patoloji tespit edilememişti. Hastalar operasyona alındı ve graham omentopeksi yöntemi ile onarım uygulandı. Nazogastrik tüp 3-4. Günlerde çekildi. Postoperatif 5-7. günlerde hastalar sorunsuz olarak taburcu edildi.

Tartışma; Peptik ülser perforasyonu çocuklarda çok nadir görülür. Ancak son yıllarda çocuk cerrahisinin genç erişkin yaş grubu ile daha fazla ilgilenmeye başlaması ile daha sık karşılaşmaktayız. Bu nedenle akut karın ayırıcı tanısında Peptik ülser perforasyonu unutulmamalıdır.