30th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

View Abstract

Oral Presentation - 108

Evaluatıon Of Trauma Cases Applıed To Emergency Department And Consulted By Pedıatrıc Surgery

Objective: The trauma cases consulted by two pediatric surgery centers of our city which is located near to a busy road junction were hospitalized for follow-up and treatment. It was aimed to determine the distribution according to the location and type of trauma and patients' age.

Materials and Methods: The trauma cases assessed and treated by the pediatric surgery between January 2010 and May 2012 were retrospectively evaluated. Analyzed parameters were as follows: age, gender, place of being traumatized, shape the development of trauma, injury type, the affected organ system, the most frequently injured organs, and mortality rates of patients required surgical procedures.

Results:Total 328 patients (240 male, 88 female) were evaluated. 59 patients (18%) were under 2 years of age, 145 (44%) between 2-7 years, and 124 (38%) above 7 years of age. 252 of all trauma (77%) were of traffic accident, while 66 (21%) at home, and only 10 (2%) in the school environment. One of the two study centers was near to a road intersection, by which the ratio of traffic accident was high (70%) in our study. The type of trauma was vehicle in 124 patients (38%), motor vehicle accident in 37 patients (11%), and falling from height in 101 patients (31%). Sixty six (20%) patients had a history of trauma for other reasons (i.e. assault, sports injuries). 223 patients (68%) had blunt trauma. Abdomen was the most frequently affected body part (209 patients, 64%), in a decreasing of frequency, followed by head injury (99 cases, 30%), musculoskeletal system (68 patients, 21%), thorax (59 cases, 18%), genitourinary (49 cases, 15%), and anorectal region (one patient, 0.3%). In this two years of experience, totaly 67 liver injuries, 33 splenic injuries, 29 lung contusions were depicted. In 57 cases (18%), surgical intervention (including minor surgical procedures) was necessary, and 22 patients (7%) died during intervention, all of them had multiple trauma. Fifteen patients had vehicle accident, 7 patients were brought to the emergency services as a result of a motor vehicle accident. Seven patients had a combination of thoracic and cranial trauma. All died due to cranial pathologies. Six patients had hepatic and splenic injury and died postoperatively due to multi-organ failure in intensive care unit. Six patients had thoracic and abdominal trauma. Tube thoracostomy was performed in 9 patients with the diagnosis of hemothorax due to thoracic trauma. Four patients had a lung contusion. There was no indication for chest tube drainage. Three patients had combination of abdominal, thoracic, and cranial trauma. These patients died in the emergency department in those first intervention was failed. Three patients also suffered from intestinal and colonic injury. All the patients who died had also skeletal injury. Four patients did not respond to cardiopulmonary resuscitation in the emergency department, 3 had trauma out of the car, and one motor vehicle accident. Eighteen patients died in the intensive care unit.

Conclusion: Childhood trauma is more common under 7 years of age, with more frequency in boys. The majority of the cases were traffic accident and many of them were out of the car. Since 112 emergency service center carries the patients to the nearest emergency service center, the trauma cases were predominantly gathered in a certain emergency center. The majority of the patients died of multiple organ injuries. The number of the patients resuscitated in the emergency room was high. For this reason, trauma cases, especially with multi-organ injuries, should be referred to certain centers and 112 emergency service center and such centers should be strengthened in terms of experience and knowledge of technical equipment. Thus, the mortality rate can be reduced.

Acil Polikliniğe Başvuran Ve Çocuk Cerrahisi Tarafindan Konsulte Edilerek Değerlendirilen Travma Olgularinin Değerlendirilmesi

Amaç:Kara yolu trafiğinin yoğun olduğu ve kavşak  konumunda olan ilimizde iki çocuk cerrahisi merkezinde çocuk cerrahisi tarafından konsulte edilen, yatırılarak takip ve tedavisi yapılan hastalar incelenmiş ve travmaların meydana geliş yeri ve şekli, yaş gruplarına göre dağılımının ortaya çıkarılması amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem:Ocak 2010 ve Mayıs 2012 yılları arasında çocuk cerrahisi tarafından değerlendirilen ve tedavi edilen travmalı olgular geriye dönük olarak değerlendirildi. Olguların yaşları, cinsiyetleri, travmaya uğrama yeri, travmanın gelişme şekli, yaralanmanın tipi, etkilenen organ sistemi, en sık yaralanan organlar, cerrahi işlem gereken olgular ve mortalite oranları incelendi.

Bulgular:240 erkek, 88 kız toplam 328 hasta incelendi. Olguların 59’u (%18) 2 yaşın altında, 145’ i (%44) 2-7 yaş arası, 124’ü ise (%38) 7 yaşın üstünde idi. Travmaların 252 ’si (%77) trafiğe açık alanlarda olurken, 66’sı (%21) evde ve sadece 10’u (%2) okul ortamında meydana gelmişti. Çalışmanın yapıldığı merkezlerden birinin, kavşak konumunda olması trafik kazalarının ilk müdahaleler için getirildiği merkezin bu merkez olmasına  trafik kazası oranını da tüm çocuk travmaları içinde % 70 lere çıkarmıştır. Travmanın oluşma şekli 124 olguda (%38) araç dışı, 37 olguda (%11) araç içi trafik kazası, 101 olguda (%31) yüksekten düşme olarak saptandı. Altmışaltı  (%20) hasta diğer sebeplerle travma öyküsü veriyordu (darp, spor yaralanmaları). Hastaların 223 ü (%68) künt travma geçirmişti. Batın 209 olgu (%64) ile en sık etkilenen bölge  iken bu sıralamayı 99 olgu ile (%30) kafa travması, 68 olgu ile (%21) iskelet sistemi, 59 olgu ile (%18) toraks, 49 olgu ile (%15) genitoüriner sistem ve 1 olgu ile (%0.3) anorektal bölge takip etti. İki yıllık bu seride toplam 67 olguda karaciğer yaralanması, 33 olguda dalak yaralanması, 29 olguda akciğer kontüzyonu saptandı. Olguların 57’sine (%18) cerrahi müdahale (küçük cerrahi müdahaleler dahil) gerekti ve 22 hasta (%7) tedavi sırasında kaybedildi. Kaybedilen hastaların tamamı cerrahi müdahale gereksinimi olan multi travmalı hastalardı. Onbeş hasta araç dışı trafik kazası , 7 hasta araç içi trafik kazası sonucu acil servislere getirilmişti. Yedi hastada toraks ve kranial travma birlikteliği vardı. Hepsi kranial patolojisinden ötürü kaybedildi. Altı hastada karaciğer ve dalak yaralanması vardı. Post operatif dönemde yoğun bakımlarda multi organ yetersizliği sebebiyle kaybedildi. Altı hastada toraks ve batın travması beraberdi. Toraks travmalı 9 hastaya hemotoraks tanısı ile tüp torakostomi uygulandı. Dört hastada ise akciğer kontuzyonu vardı. Göğüs tüpü endikasyonu yoktu. Üç hastada  batın, toraks ve kranial travma birlikteliği vardı. Bu hastalar ilk müdahaleye cevap vermeyerek acil servislerde kaybedildi. Batın travmalı 3 hastada intestinal ve kolonik yaralanma da olaya katılmıştı. Kaybedilen tüm hastalarda iskelet sistemi yaralanması mevcuttu. Dört hasta acil servislerde uygulanan kardiopulmoner resusitasyona cevap vermedi ve acil serviste kaybedildi. Acil serviste kaybedilen 3 hasta araç dışı , 1  hasta araç içi trafik kazası idi. Onsekiz hasta yoğun bakımlarda kaybedildi.

Sonuç: Çocuk travmaları 7 yaşaltında daha sık raslanmaktadır. Olguların büyük çoğunluğu trafik kazası, bunlarında çoğu araç dışı kazalardı. 112 acil servis travmalı hastaları en yakın merkeze götürdüğü için olgular ağırlıklı bir merkezde toplanmakta. Kaybedilen hastaların çoğunluğu çoklu organ yaralanmalı olgulardı. Yine acile başvurduğunda resüsite edilen olgu sayısıda oldukça fazla. Bu nedenle özellikle çoklu organ yaralanmalı belli merkezlere sevk edilmeli 112 acil ve bu merkezler teknik donanım ve bilgi tecrübesi açısından güçlendirilmelidir. Böylece mortalite oranı düşürülebilir. 

Close