31st Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

View Abstract

Oral Presentation - 120

Review of patients with vesicoureteral reflux and bladder dysfunction showed in urodinamics

Aim: Patients with vesicoureteral reflux and bladder dysfunction have an increased risk of urinary tract infection, decreased rate of spontaneous resolution of VUR and reduced chances of cure rahter than patients without dysfunction. In this study we aimed to examine the process of the course and treatment of patients with vesicoureteral reflux and bladder dysfunction.

Materials and methods: In this study 43 patients who were followed between January 2003-July 2012 with vesicoureteral reflux and bladder dysfunction were analyzed retrospectively. Patients who were age ranging from 2-16 years and follow-up with the diagnosis of VUR were analyzed. According to the findings of urodynamics; patients divided into 2 groups (overactive bladder (OAB) or dysfunctional voiding (DV). Patients have been investigated in terms of age, gender, urinary incontinence, urgency presence of symptoms, urinary tract infection rate, status and progression of renal injury, anticholinergic therapy, to decrease of symptoms and reflux, surgical treatment and cure rate of surgery.

Findings: 43 patients (37 girls, 6 boys) were included in the study. The patients were followed between January 2003 and July 2012. Range of age was 7.5 years. Dysfunctional voiding was showed in 24 (55%) and overactive bladder in 19 (%45) patients. In this study there was no statistically significant difference between the groups in terms of the criteria taken into consideration.

Result: The incidence of reflux, incidence of urinary tract infection, spontaneous regression of reflux , the risk of developing renal scarring and surgical cure rate, there is no difference between in patients with overactive bladder or dysfunctional voiding. Therefore, these patients may be considered as a single risk group in terms of the treatment modality and assessment of response to therapy.

Ürodinamide mesane disfonksiyon bulguları saptanan vezikoüreteral reflüsü olan hastaların değerlendirilmesi

Amaç : Vezikoüreteral reflüsü olan ve eşlik eden mesane disfonksiyonu bulguları saptanan hastaların, disfonksiyonu olmayan hastalara göre daha sık İYE atağı geçirdiği, spontan rezolüsyon ihtimalinin azaldığı ve cerrahi başarı oranını azalttığı bilinmektedir. Bu çalışmamızda ürodinamik olarak aşırı aktif mesane (AAM) ve disfonksiyonel işeme (Dİ) saptadığımız hastalar da VUR seyrinin ve tedavi sürecinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Gereç ve yöntem: Çalışmada Ocak 2003-Temmuz 2012 arasında 2-12 yaş arası VUR tanısı ile izlenen, ürodinamide mesane disfonksiyonu bulguları saptanan 43 hasta retrospektif olarak incelenmiştir. Hastalar ürodinami bulgularına göre AAM ve Dİ olarak 2 gruba ayrıldı. Hastalar; yaş, cinsiyet, idrar kaçırma, sıkışma semptomlarının varlığı, İYE oranı, renal skar durumu ve progresyonu, antikolinerjik tedavisi, semptom ve reflünün gerilemesi,  reflü cerrahi tedavisi, reflü nüksü ve cerrahi başarı oranı açısından değerlendirildi.

Bulgular: Ocak 2003 – Temmuz 2012 tarihleri arasında 43 hasta (37 kız, 6 erkek) çalışmaya dahil edildi. Yaş ortalaması 7,5 yıl saptandı. Çalışmadaki hastalardan 24’ünde (%55) disfonksiyonel işeme, 19’unda (%45) aşırı aktif mesane bulguları mevcuttu. Çalışmada gruplar arasında değerlendirmeye alınan kriterler açısından istatistiksel anlamlı fark saptanmadı.

Sonuç: Aşırı aktif mesane veya disfonksiyonel işeme bozukluğu olan hastalarda; reflü görülme oranı, İYE geçirme ihtimali, reflünün spontan gerileme oranı, renal skar gelişme riski ve cerrahi başarı oranı açından fark olmaması, bu hastaların tedavi yöntemleriyle tedaviye verdikleri cevap ve yeni skar gelişimi riski açısından ayrı ayrı gruplar yerine tek bir risk grubu olarak değerlendirilebilir. 

Close