31st Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

View Abstract

Oral Presentation - 19

TRACHEOSTOMY IN NEWBORN AND INFANTS: REVIEW OF 28 CASES

Background and Aim: In this study with reviewing the tracheostomy cases at our institution, we aimed to determine and discuss the tracheotomy indications and postoperative problems according to tracheostomy procedure. Material and Method: Clinical records of tracheostomy cases at our clinic between January 2007 and July 2013 were reviewed retrospectively. Demographics of the patients, tracheostomy indications and results were evaluated. Results: In a 6-and-half-year period 28 tracheostomy procedures were performed. Of the 28 cases, 19 were male and 9 were female. 9 (32%) cases had tracheostomy since they have prolonged intubation after operated for various congenital anomalies (diaphragmatic hernia, esophageal atresia, intestinal atresia etc.), 10 (36%) cases had tracheostomy since they have prolonged intubation related to respiratory problems (prematurity related or not) occurred immediately after labor. Rest of the cases had tracheostomy since 3 (%11) cases had laryngomalasia-tracheomalasia, 2 (7%) cases had respiratory stress related to ischemic encephalopathy, and 1 (4%) case had respiratory stress related to purine-pyrimidine metabolism defect. Three cases who required emergency tracheostomy immediately after birth (1 mandibular-facial disostosis, and 2 with tracheal atresia) were lost shortly after procedure. Prolonged intubation period was between 50 and 210 days. Mean prolonged intubation period was 97 days in those cases. Of the 28 cases, 54% (15) cases were lost before they discharged. Mean lost time was 15 days. Of the 15 cases, 67% (10) cases were the cases operated for congenital anomalies with bronchopulmonary displasia related to prolonged intubation, and 33% (%) cases were the cases that they had intubated for respiratory stress which was developed immediately after birth. Conclusion: Higher mortality and morbidity rates in tracheostomy cases affected by complications related to prolonged intubation which added to the primary underlying disease.

YENİDOĞAN ve SÜTÇOCUĞUNDA TRAKEOSTOMİ; 28 OLGUNUN İNCELENMESİ

Giriş ve Amaç: Çalışmamızda; kliniğimizde trakeostomi açılan olgular incelenerek; trakeostomi endikasyonları ve sonuçlara göre trakeostomili olgularda karşılaşılan sorunların ortaya konulması amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Ocak 2007 – Temmuz 2013 yılları arasında kliniğimizde açılmış olan trakeostomi vakalarının klinik kayıtları geriye yönelik olarak incelendi ve genel özellikleri, trakeostomi endikasyonları ve sonuçları değerlendirildi. Bulgular: 6.5 yıllık periodda trakeostomi açılan 28 olgunun 19’u erkek ve 9’u kızdı. Olguların %32(9)’sine çeşitli konjenital anomaliler nedeniyle yapılan operasyon sonrası uzamış entübasyon sebebiyle, %36(10)’sına doğumdan hemen sonra başlayan (prematüriteye bağlı veya değil) solunum problemlerine bağlı uzamış entübasyon sebebiyle trakeostomi açılmıştı. Diğerlerinde ise %11(3)’ine laringomalazi-trakeomalazi, %7(2)’sine iskemik ensefalopati sonrası gelişen solunum sıkıntısı, %4(1)’üne pürin-pirimidin metabolizma bozukluğuna bağlı solunum sıkıntısı nedeniyle trakeostomi gerekmişti. Doğum sonrası acil trakeostomi açılması gereken mandibulofasyal disostozlu bir olgu ve trakeal atrezili iki olgu postop erken dönemde kaybedilmişleri. Trakeostomi açılan olgularda uzamış entübasyon süresi 50 gün ve 210 gün arasındaydı ve trakeostomi açılana kadar olgular ortalama 97 gün entübe kalmışlardı. 28 olgudan 15’i (%54) trakeostomi açıldıktan sonra ortalama 15 günde, hastaneden taburcu edilemeden kaybedilmişti. Kaybedilen 10 olgunun (%67) konjenital bir anomali sebebiyle daha önce opere edilen ve uzamış entübasyon nedeniyle bronkopulmoner displazi gelişen olgular olduğu, diğer 5 olgunun (%33) ise doğumdan hemen sonra başlayan solunum sıkıntısına bağlı ventilatör tedavisi ve uzamış entübasyon öyküsü olan olgular olduğu saptandı. Sonuç: Trakeostomi açılan olgulardaki mortalite ve morbiditenin yüksek olmasında; trakeostomi açılmasını gerektirecek kadar uzun süren entübasyonun eşlik ettiği komplikasyonların, primer hastalığa eklenmeside etkilidir.

Close