32nd Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

N Ertürk*, N Karaman Ayyıldız**

*Etlik Zübeyde Hanım Gynecology Training and Research Hospital, Section of Pediatric Surgery, Ankara
**Department of Pediatric Surgery, Ankara Education and Research Hospital, Ankara, Turkey

The paraurethral cysts in girls especially in neonatals is rare. Treatment of this cysts is controversial. Beside of proponentting surgical treatment, some studies are states spontaneous regression. This study, discussing the natural course and treatment of paraurethral cysts that seen in newborn girl

Method: Three newborn girls with paraurethral cyst were admitted to our surgical service within 2 years. Conservative approach was preferred to all three. The results and clinical course of these patients were evaluated retrospectively.

Results: 3 patients were treated and found no relationship with any other abnormalities in any case. As clinically these cysts were seen yellowish in interlabial area, round shape, as having vasocongestion,

Cysts were distort both urethral and vaginal orifice. Despite this, there was no urinary problems. This paraurethral cysts disappear spontaneously in period of 4-9 months.

Conclusion: The paraurethral cysts which seen in the neonatal period are usually asymptomatic and tend to disappear spontaneously in high rates. Thus, we suggest not to rush to surgery treatment (aspiration, marsupialization or excision), unless there is any reason to complain. And should be expected to disappear spontaneously

N Ertürk*, N Karaman Ayyıldız**

*Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Bölümü, Ankara
**Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara

Giriş: Kızlarda paraüretral kistler özellikle yenidoğan döneminde nadirdir. Kistlerin tedavi şekli tartışmalıdır. Cerrahi tedavi şeklini savunanların yanı sıra spontan regresyon geliştiğini bildirenler de vardır. Bu çalışmanın amacı yenidoğan kızlarda görülen paraüretral kistlerin doğal seyrini ve tedavi şeklini tartışmaktır.

Metot: 2 yıl içerisinde cerrahi servisimize paraüretral kisti olan toplam 3 yenidoğan kız hasta başvurmuştur. Üçüne de konservatif yaklaşım tercih edilmiştir. Sonuçları ve klinik seyri geriye dönük incelenmiştir.

Bulgular: Toplam 3 hasta tedavi edilmiştir. Hiç birinde diğer anomalilerle ilişki bulunamamıştır. Klinik olarak interlabial alanda sarımsı, yuvarlak, damarsal genişlemelere sahip kist şeklinde görülmekteydi. Kistler hem üretral orifisi, hem de vajinal orifisi yaylandırmaktaydı. Buna rağmen idrar sorunları yoktu. Bu paraüretral kistler 4-9 ay içerisinde kendiliğinden kayboldular.

Sonuç: Yenidoğan döneminde görülen paraüretral kistler genellikle asemptomatiktirler ve yüksek oranda kendiliğinden kaybolma eğilimindedirler. Bu nedenle cerrahi (aspirasyon, marsupializasyon veya eksizyon) için acele edilmemesini, herhangi bir şikayete neden olmadığı sürece kendiliğinden kaybolması için beklenmesi gerektiğini vurgulamaktayız.