32nd Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

View Abstract

Oral Presentation - 48

Pediatric Tracheostomy: Medical and Social Aspects

Aim: Tracheostomy is an important life-saving procedure in children yet there is a lack of medical and psychosocial data regarding this patient group. Our aim was to assess the data of patients who received a tracheostomy and the psychosocial status of their care-givers.

Material&Method: We retrospectively evaluated all medical data of pediatric tracheostomy patients at our centre from May 2005 to October 2012. Care-giver sleep quality, anxiety and depression status plus life quality was measured using the Pittsburgh Sleep Quality Index, Hospital Anxiety and Depression Index and the WHO-QoL-BREF surveys, respectively.

Results: 105 patients aged between 10 days to 9 years received a tracheostomy and the data for 95 patients was available. Patients were mostly under 1 year of age (86.7%.), with the average age being 9.2 months. The average follow up time was 24.7 months. The most common indications were neurologic disease (48.10%), subglottic stenosis (20.25%) and airway malasia (18.99%.) The mortality rate was 22.11% with 2.11% lost due to a complication of the tracheostomy. Complications were observed in 30.5% patients with the most frequent being granulation tissue (38.3%), accidental decannulation (19.1%) and  canula blockage (17%). Our decannulation rate was 21.05%. For care-givers, sleep quality was poor in 92.0%; 80.77% had pathological anxiety and 76.92% had pathological depression. The average WHO-QoL-BREF-TR score was 12.17. While no care-giver received any professional psychological support, 28% stated that they wanted to.

Conclusion: Our most common indications were neurological disease, subglottic stenosis and airway malasia. We believe complications such as accidental decannulation and canula blockage can be prevented with simple precautions and education. In care-givers, the quality of life and sleep is low, and the anxiety and depression levels are high. Caregivers are not receiving any psychological support – a fact that needs to be addressed.

Çocuklarda Trakeostomi: Tıbbi ve Sosyal Boyut

Amaç: Hayat kurtarıcı bir işlem olmasına rağmen, çocuklarda trakeostomi kullanımı hakkındaki tıbbi ve psikososyal veriler azdır. Bu çalışmada amacımız, kliniğimizde trakeostomi açılmış hastaların tıbbi verilerini incelemek ve trakeostominin hastaların aileleri üzerine etkisini araştırmaktı.

Materyal-Metod: Kliniğimizde Mayıs 2005 ile Ekim 2012 tarihleri arasında trakeostomi açılmış hastaların dosyaları taranarak tıbbi bilgileri not edildi. Çocukların primer olarak bakımını üstlenen ebeveynin uyku kalitesi, anksiyete ve depresyon durumu ve hayat kalitesi, sırasıyla Pittsburgh Uyku Kalitesi Endeksi, Hastane Anksiyete ve Depresyon Ölçeği ve Dünya Sağlık Örgütü Hayat Kalitesi Ölçeği (WHO-QoL-BREF-TR) ile ölçüldü.

Bulgular: Belirtilen tarihler arasında, yaşları 10 gün ile 9 yıl arasında değişen 105 hastaya trakeostomi açıldığı saptandı. Bu hastaların 95’inin tıbbi bilgilerine ulaşılabildi ve çalışmaya dahil edildi. Hastaların çoğu 1 yaş altında (%86.7) iken, yaş ortalaması da 9.2 ay idi. Hastaların ortalama takip süresi 24.7 ay idi. En sık trakeostomi endikasyonu nörolojik hastalık (%48.1), subglottik darlık (%20.3) ve hava yolu malezisi (%19.0) idi. Tüm hastalarda mortalite %22.1 iken, trakeostomiye bağlı mortalite %2.11 olarak saptandı. Hastaların %30.5’inde komplikasyon izlenirken, en sık izlenen komplikasyon granülasyon dokusu oluşumu (% 38.3), kazara dekanülasyon (%19.1) ve kanül tıkanıklığı (%17.0) idi. Çalışma süresi içinde dekanülasyon oranımız %21.1 idi. Hastaların primer bakımını sağlayan ebeveynlerde uyku kalitesi %92.0’da kötü, %80.8’de patolojik anksiyete ve %76.9’da patolojik depresyon izlenirken ortalama WHO-QoL-Bref-TR 12.2 olarak saptandı.

Sonuç: En sık trakeostomi endikasyonumuz nörolojik hastalık, subglottik darlık ve havayolu malezisi olarak saptanmıştır. En sık görülen komplikasyonlar olan kazara dekanülasyon ve kanül tıkanıklığının basit önlemlerle engellenebileceğini düşünmekteyiz. Primer bakım sağlayan ebeveynlerde hayat ve uyku kalitesi düşük, anksiyete ve depresyon skorlari yüksek saptandı. Trakeostomili çocukların ailelerine yeterli psikososyal destek verilmemektedir.

Close