32nd Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

View Abstract

Oral Presentation - 80

An easily-missed pathology: Superior mesenteric artery syndrome

~~Background: Superior mesenteric artery syndrome (SMAS) which occures as a result of the obstruction in the  3rd part of duodenum by superior mesenteric artery  is rare in children . Significant weight losses  due to long-term treatments and chronical diseases generally plays role in pathophsyology. We aimed to evaluate patients with SMAS in our institution.
Patients and method: Hospital records of 7 consecutive SMAS patients through 2012-2014 were reviewed. Patients were evaluated in terms of demographics, underlying pathology, complaints, body mass index (BMI), management and results.
Results: Total of 7 patients (3 girls, 4 boys) with a mean age of 14.85 ±1.6 were included. Underlying pathologies were treatment for malignancy in 3 (1 acute lymphoblastic leucemia, 1 neuroblastoma,  1 ganglioneuroma), prolonged lack of nutrition due to complicated liver hytatid cyst surgery in 2 and prolonged immobilization after polytrauma in 2 patients. All patients had vomiting and anorexia whereas gastro-esophageal reflux and other dyspeptic complaints were present in 5 and 4 patients. All the patients were diagnosed by fluoroscopy. Nutritional strategies and positioned feeding  were commenced to all patients for a mean of 9.4±5.1 days. BMI before and after treatment were 17.5±4 and 18.2±4.5, respectively.  There was no vomiting and anorexia after treatment and partial response was gained for dyspepsia.
Conclusion: SMAS should be retained in cases with idiopathic vomiting and dyspepsia following chronic illnesses or prolonged malnutrition due to major surgical conditions at adolescent ages. Diagnosis is easy with fluoroscopy and conservative management seems efficient.
 

Gözden kaçabilen bir patoloji: Superior mezenterik arter sendromu

Giriş: Superior mezenterik arter sendromu (SMAS) duodenumun 3. kıtasına superior mezenterik arterin yaptığı basısı sonucu oluşan çocuklarda nadir bir patolojidir. Genellikle uzun süreli tedaviler veya kronik hastalıklardan kaynaklanan kilo kayıplarına bağlı oluşur ve besleneme, kusma benzeri semptomlarla daha çok kilo kaybına yol açtığından zorlayıcı olabilir. Bu çalışmada SMAS tanısı almış hastaların değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Hastalar ve yöntem
2012-2014 yıllarında kliniğimizde çeşitli tanılarla tedavi edilirken SMAS saptanan olguların kayıtları geriye dönük olarak incelendi. Olgular yaş, eşlik eden patoloji, şikayet, vücut kitle indeksi (VKİ), tanı yöntemi, tedavi yöntemi ve sonuçlar açısından değerlendirildi.
Bulgular: Üçü kız 4’ü erkek ortalama yaşı 14,85 ±1,6 olan 7 olgunun 3’ünde malignite (nöroblastom, ganglionörom ve ALL) tedavisi, 2’sinde politravmaya sekonder uzamış immobilizasyon, 2’sinde karaciğer kist hidatiği operasyonu sonrası safra kaçağı komplikasyonuna bağlı beslenememe öyküsü mevcuttu. Tüm olgularda iştahsızlık ve kusma şikayeti ortakken, 5’inde gastroözofageal reflü ve azalan sıklıkla diğer dispeptik şikayetler mevcuttu. Tüm olgulara tanı özofagus-mide-duedonum pasaj grafisi (ÖMDPG) ile konuldu ve özel beslenme ve pozisyon tedavisi (ortalama 9,4±5,1 gün) uygulandı. Tedavi öncesi ve sonrası VKİ sırasıyla 17,5±4 ve 18,2±4,5 idi. Tedavi sonunda kusma ve refü şikayetleri tamamen geriledi, dispeptik şikayetlerde kısmi azalma gözlendi.
Sonuç: Genelde adölesan yaş grubunda, kronik hastalıklar ve uzun süreli beslenememeye sebep olan cerrahi işlemler sonrası nedeni ortaya konamayan kusmalar ve dispeptik şikayetler durumunda SMAS akla gelmelidir. Tanı için ÖMDPG, tedavi için konservatif yöntemler yeterli görünmektedir.

Close