32nd Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

Aim:

Accidentally detected surrenal cysts during neonatal period were reviewed retrospectively and possible differential diagnoses were discussed.

 

Patients and method:

 

Medical records of the newborns who were undergone abdominal ultrasonography (US) for various purposes and surrenal cystic mass was detected were analyzed. Demographics, clinical course and follow up findings were recorded.

 

Results:

 

Between January 2013 and February 2014 surrenal cystic mass was detected in 8 newborns who were undergone abdominal US for various purposes. Three of the patients were girls and 5 were boys. Evaluation of the newborns was included blood electrolytes, urinary catecholamine metabolites and abdominal MR, addition to ultrasonography.

 

Blood electrolytes and urinary catecholamine metabolites were normal. The surrenal masses were pure cystic, clear shaped and free of calcification. Mean diameter of the cysts was 3.5 cm (2.9-5.3 cm).

All the patients underwent watchful clinical observation, which showed progressive tumor shrinkage and complete regression. All cystic masses disappeared in US and MR in third month.

 

Discussion:

 

Differential diagnoses of the perinatally detected surrenal cystic mass includes surrenal hematoma and cystic neuroblastoma. These two lesions were small predominantly cystic lesions without a clear-cut diagnosis. Although these lesions were routinely excised for diagnosis historically, a "wait and see" strategy seems justified in these small infants recently. Possibility of spontaneous regression prevents these newborns from unnecessary surgical excision.

Giriş:

Yenidoğan döneminde rastlantısal olarak saptanan ve konservatif izlenen sürrenal kistler, klinik ve radyolojik olarak incelenmiş, olası ayırıcı tanılar tartışılmıştır.

 

 

Hastalar ve yöntem:

Çeşitli nedenler ile, doğum sonrası karın ultrasonografisi (US) çekilen ve sürrenal bölgede kistik kitle saptanan hastaların tıbbi kayıtları geriye dönük olarak incelenmiştir. Hastaların demografik özellikleri, klinik gidişi ve izlem bulguları kaydedilmiştir.

 

Bulgular:

Ocak 2013 ile şubat 2014 arasında, 8 yenidoğanda, çeşitli başka nedenler ile çekilen karın US’de sürrenal kist saptanmıştır. Hastaların 3’ü kız, 5’i erkektir. Hastaların ileri incelemelerinde, kan elektrolitleri, idrarda kateşolamin metabolitleri ölçülmüş, görüntüleme olarak da üst batın MR incelemesi yapılmıştır.

Hastaların kan biyokimyasal incelemesinde özellik görülmemiş, idrar kateşolamin metabolitleri ölçümleri de normal bulunmuştur.

Üst batın MR incelemesinde tüm kitlelerin iyi sınırlı, kistik yapıda olduğu görülmüş, kalsifikasyon saptanmamıştır. Ortalama boyut 3.5 cm’dir (2.9-5.3).

Hastaların tümü ameliyat edilmeden izlenmiş, seri US incelemelerinde kitlelerin gittikçe küçüldüğü saptanmıştır. Üçüncü ayda tekrarlanan US ve MR incelemesinde ise hastaların tümünde kitlelerin kaybolmuş olduğu görülmüştür.

 

Tartışma:

Perinatal dönemde saptanan sürrenal kistik kitlelerin ayırıcı tanısında sürrenal kanama ve kistik nöroblastom ilk akla gelmesi gereken lezyonlardır. İki patolojinin radyolojik olarak farklılıklar gösterdiği bildirilmesine rağmen, tam ayırım her zaman yapılamamaktadır. Literatürde bu kistler için “bekle ve gör” prensibi ile takip önerilmektedir. Perinatal dönemde saptanan sürrenal kistik kitlelerde, kitlenin kendiliğinden yok olabileceğinin bilinmesi hastaların yakın izlemi gereksiz cerrahi girişimlerin önlenmesini sağlayacaktır.