33rd Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

View Abstract

Poster - 188

A rare cause of acute abdomen in prematurity: Intussusception

E Aydın
Bahcelievler State Hospital, Department of Pediatric Surgery

Aim:

To present a neonatal referred to our clinic due to acute abdomen and diagnosed as intussusception.

 

Case:

A newborn who didn’t have any prenatal problem born at 34th gestational weeks with normal spontaneous vaginal way, weighed 2500gr was monitored in intensive care unit for 10 days. Except being intubated for one day he was well on follow up and discharged to home. One week after discharge he was referred tour clinic with bilious vomiting and rectal bleeding. At physical examination he had normoactive bowel sounds and abdominal distension with tenderness on the right lower quadrant without defense or rebounds. White blood cell count was 22000/mm3 besides other values were normal. There was no free air under the diaphragm at abdominal radiography but abdominal ultrasound revealed 2cm ileocolic intussusception in the right lower quadrant. Operation decision were taken and ileocolic intussusception was revealed. Manuel reduction was performed and no more pathology was found. He was fed 2 days after operation and discharged 8 days after. He was free of any symptom for the last 6 months.

 

Conclusion:

Intussusception should be remembered in neonatal admitted with bilious vomiting and rectal bleeding besides necrotizing enterocolitis.

 

Prematürelerde nadir bir akut batın sebebi: İnvajinasyon

E Aydın
Bahçelievler Devlet Hastanesi Çocuk Cerrahi Kliniği, İstanbul

Amaç:

Akut batın nedeni ile kliniğimize refere edilen ve invajinasyon saptanan yenidoğan döneminde ki olguyu sunmak.

 

Olgu:

Prenatal herhangi bir problemi olmayan, 34. gestasyonel haftada normal spontan vajinal yol ile 2500gr olarak doğan erkek olgu 10 gün boyunca yoğun bakımda takip edilmiş. Bir gün entübe kalan olgunun takibinde sorunsuz seyretmesi üzerine taburcu edilmiş. Olgu taburcu edildikten bir hafta sonra dış merkezden tarafımıza batın distansiyonu, safralı kusma ve rektal kanama şikayeti ile refere edildi. Olgunun yapılan ilk muayenesinde barsak sesleri dört kadranda normoaktif, batın distandü idi. Sağ alt kadranda hassasiyeti mevcuttu ancak defans ve rebound yoktu. Parlak kırmızı renkte kanlı gaytası mevcuttu. Laboratuvarında beyaz küresinin 22000/mm3 olması dışında anormallik yoktu. Ayakta karın grafisinde diyafram altı serbest hava yoktu. Karın ultrasonunda sağ alt kadranda 2cm’lik ileokolik invajinasyon saptandı. Olgu ngt drenajına alındı ve safralı gelenlerinin olduğu görüldü. Operasyon kararı verilen olguda eksplorasyonda ileokolik invajinasyon saptandı. Manuel redüksiyon yapılan olguda batın içi ek patoloji saptanmadı. Olgu post operatif 2. günde beslenmeye başlandı ve post operatif 8. günde full oral beslenir olarak taburcu edildi. Olgu 6 aylık süreçte sorunsuz olarak takip edilmektedir.

 

Sonuç:

Yenidoğan döneminde safralı kusma ve rektal kanama ile başvuran olgularda nekrotizan enterokolitin yanında invajinasyonda olabileceği unutulmamalıdır. 

Close