33rd Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

View Abstract

Poster - 116

The protective effect of amiodarone in kidney of cecal ligation and puncture-induced septic rats.

O Yalçın*, A Oral**, Z Halıcı***, Y Bayır****, M Yiğiter**, AB Salman**
*Gumushane State Hospital, Department of Pediatric Surgery
**Ataturk University School of Medicine, Department of Pediatric Surgery, Erzurum
***Ataturk University, Medical Faculty, Department of Pharmacology, Erzurum
****Faculty of Pharmacy, Department of Biochemistry, Ataturk University,Erzurum, Turkey
Abstract: Sepsis is a serious medical condition that is characterized by a whole-body inflammatory state and the presence of a known or suspected infection. Results of this complex pathophysiology can be watched in different ways such as serious hypotension metabolic acidosis, tissue damage and multiple organ failure, acute respiratory distress syndrome /acute lung injury, and even death.Amiodarone is a class III antiarrhythmic agent, a multichannel

Çekal ligasyon ve perforasyon oluşturulan septik ratlarda amiodaronun böbrek üzerinde koruyucu etkisi

O Yalçın*, A Oral**, Z Halıcı***, Y Bayır****, M Yiğiter**, AB Salman**
*Gümüşhane Devlet Hastanesi Çocuk Cerrahisi Kliniği
**Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Erzurum
***Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı, Erzurum
****Atatürk Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Biyokimya Anabilim dalı, Erzurum

Giriş: Sepsis, enfeksiyonun tüm vücutta yaygın inflamatuvar yanıt oluşturduğu ciddi bir tıbbi durumdur. Sonucunda ciddi hipotansiyon, metabolik asidoz, organ hasarı, multiple organ yetmezliği ve ölüm gelişebilir.

Amiodaron kalp hücrelerinde etkili nonkompetetif α- ve β-adrenerjik bloker olan klas III anti aritmik ajandır. Özellikle yüksek riskli hayatı tehdit eden ventriküler taşiaritmilerin tedavisinde altın standart olarak kullanılır.

Bu çalışmada amiodaron’un deneysel olarak oluşturulmuş abdominal sepsis modelinde rat böbrek dokusu üzerindeki koruyucu etkisini inceledik.

Materyal Metod: Her gurupta 20 rat bulunan beş gurup oluşturuldu.

Gurup I: Sham-operasyon

Gurup II: 50 mg/kg amiodaron kontrol gurup

Gurup III: Çekal ligasyon perforasyon (ÇLP) oluşturulan gurup

Gurup IV: 25 mg/kg amiodaron+ ÇLP

Gurup V: 50 mg/kg amiodaron+ÇLP.

İlgili guruplarda çekumda perforasyon ile abdominal sepsis oluşturuldu. 16 saat sonra tüm guruplar sakrifiye edildi ve böbrekler ve kan örnekleri histopatolojik ve biyokimyasal analizler için alındı. Serumda üre ve kreatinin düzeyleri incelendi. Böbreklerde IL-1β ve TNF-α mRNA ekspresyon seviyeleri. Real Time PCR analizi ile belirlendi, ayrıca oksidan/antioksidan ölçümleri için SOD, GSH ve MDA değerlerine bakıldı.

Sonuç: Histolojik olarak ÇLP gurubunda çok ciddi inflamatuvar hücre infiltrasyonları tüm periferal ve interstisiyel bölgelerin vasküler yapılarında mevcuttu. Doz artışı ile paralel olarak 50 mg/kg amiodaron+ÇLP grubunda çok daha belirgin olmak üzere, enflamasyonun gerilemiş olduğu görüldü. Amiodaron+ÇLP gurubunda daha belirgin olarak serum kreatinin ve üre değerlerinin normale yaklaştığı istatistiksel olarak gösterildi. ÇLP guruplarında sham grubuyla karşılaştırıldığında sırası ile 8.52 kat ve 6,42 kat IL-1β ve TNF-α gen ekspresyonun artmış olduğu belirlendi. Sepsis ile SOD, GSH düzeylerindeki düşüş, MDA’daki yükselişin amiodaron doz artışına bağlı olarak özellikle 50 mg/kg dozda sham gurubun yakın değerlere geldiği belirlendi. Histopatolojik skorlar ve değerlendirme sonuçları biyokimyasal analiz sonuçları ile uyum içerisindeydi.

Tartışma: Amiodaron kullanımı oksidatif sitresi ve sitokinlerin etkisini engellemekte ve sepsis durumunda böbrek dokusunu korumaktadır. Klinik perspektifle bakıldığında daha başka doz bağımlı çalışmaların ve beşeri kullanım için ileri çalışmaların yapılması gereklidir.

Close