33rd Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

View Abstract

Oral Presentation - 94

THE MANAGEMENT OF ACUTE MASSIVE GASTROINTESTINAL BLEEDING IN CHILDREN

Ü Çeltik*, E Divarcı*, Z Dökümcü*, H Bozkaya**, C Çınar**, O Ergün*, A Çelik*
*Ege University Faculty of Medicine, Department of Pediatric Surgery
**Ege University Faculty of Medicine, Department of Radiology

Aim of the study: In this study, we aimed to present our management strategy for acute massive gastrointestinal (GI) bleeding in children.

                                                                                                   

Methods: We retrospectively analysed the medical records of children who treated for acute massive GI bleeding in our clinic between 2012 and 2015.

 

Results: Eight patients (7 M,1 F) were treated with a mean age of 6±5.4 years (2 months- 16 years). All patients admitted with massive rectal bleeding and two of them had hematemesis also. The diagnosis were listed as duodenal ulcer (4), jejunal ulcer with ileal hemorrhagic lesion (1), Meckel diverticulum (1), ileal duplicaton (1) and hereditary hemorrhagic telangiectasia (1). Diagnostic algorithm started with endoscopic investigations consist of upper and lower GI endoscopy, double balloon endoscopy and intraoperative endoscopy and continued with angio CT during bleeding simultaneously. If the localization couldn’t be demonstrated, surgical exploration would be necessary. Three of four patients with duodenal ulcer were treated by selective gastroduodenal artery embolization. The other patient necessitated surgery and underwent primary saturation of the ulcer by duodenotomy. Two patients with Meckel diverticulum and ileal duplication underwent resection and anastomosis. One patent with hemorrhagic telangiectasia treated by laser cauterization with gastrotomy. The last patient who had a negative surgical exploration before underwent double balloon endoscopy and an ulcer was identified at jejunum. At the second operation after resection of jejunal segment, intraoperative endoscopy was performed to investigate distal segments and another hemorrhagic lesion was identified at ileum. This lesion was resected too. All patients’ bleeding was controlled finally with no mortality.

 

Discussion: Severe complications can be seen due to acute massive GI bleeding in children. Serious endoscopic investigations and angio CT can be necessary for detecting the localization of bleeding. Selective artery embolization, laser cauterization or surgical resection should be performed as treatment strategies to control the bleeding.

ÇOCUKLARDA AKUT MASİF GASTROİNTESTİNAL SİSTEM KANAMALARINA YAKLAŞIM

Ü Çeltik*, E Divarcı*, Z Dökümcü*, H Bozkaya**, C Çınar**, O Ergün*, A Çelik*
*Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
**Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Radyoloji Anabilim Dalı

Amaç: Bu çalışmada çocuklarda akut başlayan ve masif devam eden gastrointestinal sistem (GİS) kanamalarında tanı ve tedavi yaklaşımlarının sunulması amaçlandı.

 

Yöntem: Kliniğimizde 2012- 2015 tarihleri arasında akut masif GİS kanama nedeniyle tedavi edilen hastaların kayıtları geriye dönük olarak incelendi.

 

Bulgular: Tedavi edilen sekiz hastanın yaş ortalaması 6±5,4 yaştı (2 ay- 16 yaş). Tüm hastalarda başvuru semptomu olarak masif rektal kanama gözlenirken iki hastada ek olarak kanlı kusma da mevcuttu. Hastaların tanıları duodenal ülser (4), jejunumda ülser ve ileumda hemorajik lezyon (1), Meckel divertikülü (1), ileal duplikasyon (1) ve herediter hemorajik telenjiektazi (Osler Weber sendromu) (1) olarak sıralanmaktaydı. Tanısal yaklaşımda öncelikle anjio BT ve endoskopik girişimler (üst ve alt GİS endoskopi, çift balon endoskopi, intraoperatif endoskopi) uygulandı. Kanama odağı saptanamayan hastalarda cerrahi eksplorasyona geçildi. Tedavi yaklaşımda ise duodenal ülser zeminindeki gastroduodenal arterden kanayan dört hastanın üçünde selektif arter embolizasyonu yapıldı. Embolizasyon yapılamayan bir hastada ise duodenotomi ile lümen açılarak ülser primer sütüre edildi. Cerrahi eksplorasyon uygulanan iki hastada rezeksiyon ve anastomoz uygulandı (Meckel divertikülü, ileal duplikasyon). Midede telenjiektazik lezyonları olan bir hastada, gastrotomi ile lümen açılarak yaygın lezyonlara holmium ve argon lazer ile koterizasyon uygulandı. Daha önce cerrahi eksplore edilip kanama odağı saptanamayan bir hastada ise masif kanamanın devam etmesi nedeniyle yapılan çift balon endoskopide jejunumda ülser saptandı. Operasyonda jejunumdaki ülserli alan rezeke edildikten sonra distali intraoperatif endoskopi ile araştırıldı. Distalde ileum duvarında lümen içine uzanan pyojenik granüloma benzeyen kanamalı lezyon saptandı. Bu alanda rezeke edilip anastomoze edildi. Tüm hastalarda yapılan işlemler sonrası kanama durduruldu. Mortalite gözlenmedi.

 

Sonuç: Çocuklarda akut masif GİS kanamasına bağlı ciddi morbidite ve mortalite gelişebilmektedir. Tanısal yaklaşımda çeşitli endoskopik girişimler ve kontrastlı BT gerekebilmektedir. Kanamanın durdurulmasında selektif arter embolizasyonu, lazer koterizasyon veya cerrahi rezeksiyon uygulanabilmektedir.  

Close