35th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

View Abstract

Oral Presentation - 38

Cholecystectomy in children: an overview to indications and surgery

HM Mutuş, B Aksu, G Gerçel, M Çağlar Oskaylı, E Özatman, N Gülçin, Ç Ulukaya Durakbaşa
Istanbul Medeniyet University Goztepe Training and Research Hospital, Department of Pediatric Surgery

Aim:

Cholecystectomy (CCT) operations performed by pediatric surgeons are increasing in rate. In this study we aimed to evaluate the experience of a single clinic.

Patients and method:

Patient records of CCT cases operated between January 2009 and June 2017 were retrospectively reviewed. Demographic properties, operation indication and findings, and surgical complications were analyzed.

 

Results:

There were 100 cases, 65 girls and 35 boys. Median age was 14 (1,5-19) years. Indication of CCT was cholelithiasis in 90, choledochal cyst operation in 6, liver tumor resection in 2, and acalculous gangrenous cholecystitis in 2 patients. History of cholecystitis was present in 24 cases.  Hemolytic anemia was present in 19 patients with cholelithiasis; 10(53%) of them had simultaneous laparoscopic splenectomy and CCT, and 4 (21%) previously laparoscopically splenectomized cases also had laparoscopic CCT. Eighty-five patients had laparoscopic, and 15 had open surgical CCT. There was obstructive choledocholithiasis in 3 (3%) out of 90 patients with cholelithiasis, and all had preoperative ERCP and cleared off from stones before CCT. The mean hospitalization duration was 2,2±1,1 (1-6) days in cholelithiasis patients. There were 2 CCT associated complications; one had Strasberg type D choledochal injury which repaired during the same operation, and one had bile leakage on day 3, and the Luschka channel stump was clamped laparoscopically. There was no complication in open surgery CCT. Long term follow-up of patients were event free.

Conclusion:

The increasing rate of USG imaging and the change in dietary habits lead to growing rates of CCT due to cholelithiasis in recent years. Evaluation of gall bladder during differential diagnostic studies of abdominal pain and prior to splenectomy operations in hemolytic anemia patients is important. Presence of choledocholithiasis in patients with cholelithiasis should be studied prior to surgery, and interventions must be planned accordingly. Laparoscopy seems as an effective and safe method in most of the CCT cases.

Çocuklarda kolesistektomi endikasyonları ve cerrahisine bir bakış

HM Mutuş, B Aksu, G Gerçel, M Çağlar Oskaylı, E Özatman, N Gülçin, Ç Ulukaya Durakbaşa
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği

Giriş ve Amaç:

Çocuk Cerrahları giderek artan bir ivmeyle kolesistektomi (KST) ameliyatı yapmaktadır. Bu çalışmada bir kliniğin deneyiminin paylaşılması amaçlandı.

Hastalar ve yöntem:                                                                                                                

Ocak 2009-Haziran2017 tarihleri arasında KST ameliyatlarının kayıtları geriye dönük olarak incelendi. Hastaların demografik özellikleri, ameliyat endikasyonları, ameliyat bulguları, ve cerrahi komplikasyonlar değerlendirildi.

Bulgular:

Yaş ortancası 14 (1,5–19) yıl olan, 65’i kız, 35’i erkek olmak üzere 100 hastaya KST yapıldı. Hastaların 90’ında kolelitiyazis nedeniyle, 6’sında koledok kisti ameliyatı sırasında, 2’sinde karaciğer tümör cerahisi sırasında ve 2’sinde akalküloz gangrenöz kolesistit nedeniyle KST yapıldı. Yirmidört hastada geçirilmiş kolesistit öyküsü bulunuyordu. Kolelitiyazisi olan 19 hastada hemolitik anemi vardı. Bu hastaların 10’una (%53) laparoskopik KST ile eşzamanlı olarak laparoskopik splenektomi uygulandı; 4’ü (%21) daha önceden splenektomizeydi.  Seksenbeş hastaya laparoskopik, 15’ine ise açık cerrahi KST yapıldı. Açık cerrahi KST yapılan olguların 5’inde ameliyata laparoskopik başlanmıştı.  Bu hastaların 2’sinde eşzamanlı splenektomi yapılmaktayken splenik damar yaralanması olmuştu, 2’sinde safra kesesi gangrenöz ve perfore idi ve 1’inde ameliyat sırasında cihaz arızası ortaya çıktı. Kolelitiyazis tanılı 90 hastanın 3’ünde(%3) başvuruda obstrüktif koledokolitiyazis vardı ve bu hastalara ameliyat öncesinde ERCP yapılarak koledok temizlendi. Bu 90 hastanın ameliyat sonrası ortalama yatış süresi 2,2 ± 1,1 (1-6) gündü. Laparoskopik KST ile ilişkili 2 cerrahi komplikasyon görüldü. Bir olguda ameliyat sırasında onarılan Strasberg tip D koledok yaralanması oldu ve bir diğer olguda 3. günde safra kaçağı saptanarak laparoskopiyle Luschka kanal güdüğü klemplendi. Açık KST sonrası komplikasyon görülmedi. Hastaların uzun dönem takipleri sorunsuzdur.

 

 Sonuç:

Ultrasonografik görüntülemenin artan sıklıkta kullanılması ve toplumun yeme alışkanlıklarının değişmesine bağlı olarak son yıllarda koletiyazis nedeniyle artan sayıda KST yapılmaktadır. Karın ağrısı etyolojisinin ayırıcı tanısında ve hemolitik anemisi olan çocuklarda planlanan bir splenektomi ameliyatı öncesinde safra kesesinin değerlendirilmesi önemlidir. Kolelitiyazisi olan çocuklarda koledok taşı varlığı ameliyat öncesinde mutlaka değerlendirilmeli ve cerrahi girişim bundan sonra planlanmalıdır. Laparoskopik cerrahi girişim çoğu olguda etkin ve güvenli uygulanabilen bir yöntemdir.

Close