Case Report - 3
The role of laparoscopy in cases of undiagnosed tuberculosis peritonitis.
A Yıldız*, N Dalgıç**, ES Keçik*, N Sever*, M Demir*, Aİ Dokucu*
*Şişli Hamidiye Etfal Training and Research Hospital, Department of Pediatric Surgery, Şişli, İstanbul, Turkey
**Istanbul Şişli Hamidiye Etfal Education and Research Hospital Paediatric Enfection Department
Objective: Tuberculosis peritonitis is a common form of abdominal tuberculosis. Most cases of tuberculosis peritonitis are 30-40 years old. It is rarely seen in children and often causes misdiagnosing such as metastatic ovarian tumors. The best method for diagnosis of tuberculosis peritonitis in laparoscopy combined with biopsy can be called as gold standard, Laparoscopy and biopsy combination is a certain diagnostic tool leading to definitive diagnosis in 85% to 94% of the cases with undifferentiated acid. In this study, we aimed to present our four cases series showing the importance of laporoscopic approach in the diagnosis of tuberculosis peritonitis cases which cannot be diagnosed by noninvasive methods.
Among 11 patients who were diagnosed with tuberculosis peritonitis between 2013-2018, four of them were not diagnosed with TB by noninvasive methods. Laparoscopic procedures combined with biopsy were performed to these patients. In two of four patients with ovarian tumor markers had high and these patients had been followed in the Oncology Department with a preliminary diagnosis of ovarian tumors The definitive diagnosis of four patients was made with laparoscopy and biopsies. Caseification necrosis as a result of pathological evaluation of the biopsies was the definitive diagnosis.
Conclusion: Tuberculosis peritonitis is responsible for approximately 1% of cases of tuberculosis. Tuberculous bacilli reach the peritoneal cavity through the intestinal wall directly from the genital organs or via hematogen spread from the primary pulmonar enfection focus. In rare cases, the lymph glands produce an irregular and painless mass that is found in the omentum and peritoneum. Some tumor markers, such as ca-19-9, may be also high in tuberculous peritonitis, which frequently causes diagnostic confusion. In these cases, laparoscopy is the gold standard in definitive diagnosis. Laparoscopy with its fine visual observation, less invasive than open surgery and minimizing the risk of tuberculous peritonitis fistula make itas a gold standard.
Tanı konulamayan tüberküloz peritonit olgularında laparoskopinin yeri.
A Yıldız*, N Dalgıç**, ES Keçik*, N Sever*, M Demir*, Aİ Dokucu*
*Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Cerrahisi Kliniği, Şişli, İstanbul, Türkiye
**Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Kliniği,İstanbul
Amaç: Tüberküloz peritonit, abdominal tüberkülozun sık gözlenen bir formudur. Tüberküloz peritonitli olguların çoğu 30-40’lı yaşlardadır ve çocuklarda nadir görülmesi nedeniyle sıklıkla tanı koymada sorunlar ile karşılaşılır. Metastatik over tümörleri ile sıklıkla karışmaktadır. Over tümörleri için kullanılan tümör markerlerinin tüberkülozda da yükselmesi karışıklığı daha da arttırmaktadır. Biyopsi ile kombine edilmiş laparoskopi, tüberküloz peritonitte kesin ve hızlı teşhis sağlayan en iyi metot, diğer bir ifade ile altın standart olarak kabul edilmektedir. Laparoskopi ve esliğinde alınan biyopsi, etiyolojisi belirlenemeyen asit olgularının %85-%94’ünde kesin teşhise götürmektedir. Bu çalışmada; invaziv olmayan yöntemlerle teşhis edilemeyen tüberküloz peritonit olgularının tanısında laporoskopik yaklaşımın önemini ve tanı koymadaki değerini gösteren dört olguluk serimizi sunmak istedik.
2013-2018 yılları arasında tüberküloz peritonit tanısı alan 11 hastanın dört tanesine invaziv olmayan yöntemlerle tüberküloz tanısı konulamayıp bu hastalara biyopsi ile kombine edilmiş laporoskopik girişim yapılmıştır. Dört hastanın ikisinde over tümör markerları yüksek bulunup bu hastalar over tümörüne bağlı peritonomatoziskarsinomatoz ön tanısıyla onkoloji bölümünce takip edilmiştir. Dört hastanın kesin tanısı laparoskopik bakı ve alınan biyopsilerin patolojik değerlendirilmesi sonucunda görülen kazeifikasyon nekrozu ile konulmuştur.
Sonuç: Tüberküloz peritonit tüberküloz olgularının yaklasık %1’ini teskil eder. Tüberküloz basili, periton boşluğuna bağırsak duvar yolu ile genital organlardan direkt olarak veya primer pulmoner odaktan hematojen yayılımla ulasır. Ender olarak lenf bezlerinde, omentum ve peritonda ele gelen irregüler ve ağrısız bir kitle oluşturur. CA-19-9 gibi bazı tümör belirteçlerinin tüberküloz peritonitte de yüksek olması sıklıkla tanı karışıklığına neden olmakta ve bu olgularda laparoskopi kesin tanıda altın standart olarak yol gösterici olmaktadır. Laparoskopi; görsel tanı imkanı sağlaması, açık cerrahiye göre daha az invaziv bir işlem olması ve fistül gelişme riskini en aza indirgemesi gibi avantajlarıyla tüberküloz peritonit tanısında altın standart olmaya devam etmektedir.