36th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association and 3rd Annual Congress of IPEG-MEC

View Abstract

Oral Presentation - 73

Vena cava and atrial thrombus in childhood solid tumors

Ş Emre*, EA Kırlı**, P Kendigelen***, AÇ Tütüncü***, G Kaya***, A Alim*, T Celkan****, OF Şenyüz*, Y Söylet**, H Emir**, M Eliçevik**, SNC Büyükünal**
* Istanbul University Cerrahpasa Medical Faculty Department of Pediatric Surgery
**Istanbul University Cerrahpasa Medical Faculty Department of Pediatric Surgery Division of Pediatric Urology
***Istanbul University Cerrahpasa Medical Faculty Department of Anesthesiology and Reanimation
****Istanbul University Cerrahpasa Medical Faculty, Department of Pediatrics, Divison of Pediatric Hematology and Oncology

Introduction:Elongation of tumor thrombus to vena cava inferior and atrium is seen in Wilms tumor,liver and adrenal malignancies.Surgical treatment may be more challenging in case of the presence of thrombus. The aim of this study is to share our experience in gross tumors with vascular invasion and to make suggestions with regard to results, which can be beneficial to our colleagues in their daily practice.

Material and Methods:We reported the total number of 13 cases with the diagnosis of Wilms tumor(n=9), hepatic tumor(n=2), adrenal tumor(n=1) and renal cell carcinoma(n=1) that were presented with vascular invasion. Preoperative chemotherapy was administered to the patients who have thrombus at the level of suprahepatic vena cava and were then treated with total vascular isolation. Cardiopulmonary bypass was used in two cases. Chemotherapy was effective especially in patients with Wilms tumor. Two cases that have bilateral Wilms tumor with vena cava thrombus and hepatocellular carcinoma with vena cava thrombus died during preoperative chemotherapy. Two patients who one is with recurrent Wilms tumor resistant to chemotherapy, liver metastases and total occlusion of vena cava and the other is with renal failure secondary to atrial thrombus and thrombus in bilateral renal veins, died in the early postoperative period

Results and Discussion:Predicting vascular invasion, choosing ultimate surgical treatment modality and achieving surgical healing could be more difficult in patients with thrombus.Concurrent presence of Wilms tumor and early-age development of varicocele is an alerting symptom for thrombus formation. Preoperative magnetic resonance imaging and Doppler ultrasonography are useful scanning modalities for thrombus. Preoperative chemotherapy increases the rate of success of thrombus eradication and survival. According to our limited experience, preoperative chemotherapy minimizes the necessity for cardiopulmonary by-pass but it is obligatory to have these facilities during surgery.

Çocuk tümörlerinde vena kava ve atrium uzanımı gösteren trombüsler

Ş Emre*, EA Kırlı**, P Kendigelen***, AÇ Tütüncü***, G Kaya***, A Alim*, T Celkan****, OF Şenyüz*, Y Söylet**, H Emir**, M Eliçevik**, SNC Büyükünal**
*İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi AD
**İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı
***İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı
****İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Bilim Dalı

Giriş:

Vena cava inferior ve atrium uzanımlı tümör trombüsleri, Wilms tümörüne ek olarak karaciğer ve sürrenal kaynaklı tümörlerde de görülmektedir. Trombüsün varlığı cerrahi sağaltımı zorlaştırmaktadır. Bu çalışmanın amacı tümörün büyük damarlar içine uzanım gösterdiği olgular ile ilgili tedavi deneyimimizi aktararak, elde etiğimiz verilere göre önerilerde bulunmak, sonuçlarından da diğer meslektaşlarımızın pratik uygulamalarında yararlanmalarını sağlamaktır.

Gereç ve Yöntem:

Bu çalışmada damar invazyonu saptanmış Wilms tümörü (n=9),karaciğer tümörü (n=2), sürrenal tümör (n=1) ve renal cell karsinom (n=1) olgularının bilgileri sunulmaktadır. Suprahepatik vena cavaya kadar uzanım gösteren trombüslerde ameliyat öncesi kemoterapi uygulamasını takiben total vasküler izolasyon yöntemi ile trombüs tedavisi yapılabilmiştir. Ancak atrium uzanımı gösteren 2 olguda kardiyopulmoner pompasından yararlanılmıştır. Kemoterapinin olumlu etkisi özellikle Wilms tümörlü olgularda gözlenmiştir. Bilateral Wilms tümörü ve kava trombüsü olan bir olgu ile hepatosellüler karsinom ve kava trombüsü olan diğer bir olgu ameliyat öncesi dönemde kemoterapi uygulanırken kaybedilmiştir. Wilms tümörünün nüks ettiği, yaygın karaciğer infiltrasyonu ve kavanın tam tıkanıklığı bulunan ve kemoterapiye yanıt alınamayan bir olgu ile kava atrial trombusu ve bilateral renal ven trombüsüne ikincil renal yetmezliği olan renal hücreli karsinom saptanan diğer bir olgu erken postoperatif dönemde kaybedilmiştir.

Sonuç ve Tartışma:

Tümöre bağlı trombüs varlığının ön görülmesi, cerrahi girişim yönteminin seçilmesi ve cerrahi sağaltımın sağlanması zor olabilir. Wilms tümörü ile erken yaşta saptanan varikosel birlikteliğinin, trombüs uzanımı açısından önemli bir klinik bulgudur. Manyetik rezonans görüntüleme ve doppler ultrasonografi ameliyat öncesi değerlendirme açısından yararlıdır. Neoadjuvan kemoterapi trombüsün çap ve uzanımının azaltılması, trombüs çıkarma işleminin başarısını ve sağ kalım oranını artırmaktadır. Az sayıdaki izlenimimize göre, kemoterapi kardiyopulmoner baypas kullanım oranını da azaltabilmektedir. Bununla beraber girişim sırasında bu olanakların hazır tutulması önemli bir zorunluktur.

Close