38th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association Congress

View Abstract

Oral Presentation - 66

Current Clinical/Surgical Properties of Sacrococcygeal Teratomas: Single Center Experience

M Bilen*, G Karagüzel*, A Keven**, G Tüysüz Kintrup***, BC Boneval*, M Melikoğlu*
*Akdeniz University School of Medicine Department of Pediatric Surgery, Antalya
**Akdeniz University School of Medicine Department of Radiology, Antalya
***Akdeniz University School Of Medicine Department of Pediatrics, Antalya, Turkey

Background / Aim: Although sacrococcygeal teratoma (SCT) may be seen in all pediatric ages, it is most common in newborns. There is female gender dominance and prognosis is worse in cases diagnosed prenatally. The localization and histopathological features of the mass are important for the treatment and prognosis. Herein, we aimed to share our experiences on the patients with SCT who underwent surgery.

Materials and Methods: We retrospectively investigated 16 cases with SCT operated on between 2010 and 2020 at our center. Patients' gender, complaints, ages at the time of presentation, surgical interventions, pathological diagnoses and follow-up were examined. Altman classification was used for the SCT localization.

Results: In our series, boy/girl ratio was 10/6, the mean age was 22.2 months (2 days-17 year) at the time of diagnosis. There were 7 newborn patients (all with prenatal diagnosis), 4 patients between 2-month and 2-year-old (three with diagnosis in neonatal period), and 5 patients between 3 and 17-year-old. Patients’ complaints were swelling in the sacral region in 12 patients and abdominal pain in 4 patients. MR and CT imaging was performed in 10 and 3 patients, respectively. AFP and B-hCG levels were high in two patients. According to the Altman classification, 10 (63%) patients were type I, 3 (19%) patients were type II, 2 (12%) patients were type III, and 1 (6%) patient was type 1. All patients underwent total excision including coccyx (posterior sacral approach in 13 patients, sacroabdominal approach in 3 patients). Histopathological diagnosis was mature cystic teratoma in 14 (88%) patients and immature teratpma in two (12%) patients. The mean follow-up period in our series was 74 months (5-120 months). Recurrence was observed only in cases of immature SCT.

Conclusion: In our series, unlike the literature, SCT was seen more frequently in male patients than in female patients, and our patients with prenatal diagnosis had good prognosis. MR and CT have been used selectively in the surgical management of patients with SCT. Preparation should be made considering that a combined surgical approach may be required for type III and IV SCTs. Although immature teratoma cases are rarely seen, they require close monitoring for relapse.

Sakrokoksigeal Teratomların Güncel Klinik/Cerrahi Özellikleri: Tek Merkez Deneyimi

M Bilen*, G Karagüzel*, A Keven**, G Tüysüz Kintrup***, BC Boneval*, M Melikoğlu*
*Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Antalya
**Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı, Antalya
***Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatri Anabilim Dalı, Antalya, Türkiye

Ön bilgi/Amaç: Sakrokoksigeal teratom (SCT) tüm çocukluk çağında görülmekle birlikte en sık yenidoğanlarda görülür. Kız cinsiyet baskınlığı vardır ve prenatal tanı alanlarda prognoz daha kötüdür. Kitlenin lokalizasyonu ve histopatolojik özellikleri tedavi ve prognoz için önemlidir. Bu çalışmada, SCT tanısıyla merkezimizde cerrahi girişim uygulanan olgulara ait deneyimlerimizin paylaşılması amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem: 2010-2020 yılları arasında merkezimizde ameliyat edilen sakrokoksigeal teratomlu 16 olgu retrospektif olarak araştırıldı. Hastaların cinsiyeti, başvuru yakınmaları, başvuru sırasındaki yaşları, pre/postoperatif tetkikleri, yapılan cerrahi girişimler, patolojik tanılar ve izlem süreleri araştırıldı. Tüm hastalarda SCT’un lokalizasyonu için Altman sınıflaması kullanılmıştır.

Bulgular: Sakrokoksigeal tümor tanısı alan 16 hastanın 10’u erkek, 6’sı kızdı (E/K=1,7). Tanı anında ortalama yaş 22 ay (2 gün-17 yıl) idi. Yenidoğan döneminde 7 hasta (hepsi prenatal tanılı), 2ay-2y arasında 4 hasta (üçü yenidoğan döneminde tanılı), 3-17 yaş arasında 5 hasta mevcuttu. Başvuru yakınmaları 12 hastada sakral bölgede şişlik, 4 hastada ise karın ağrısı idi. AFP ve B-hCG değerleri iki hastada yüksek olarak saptandı. 10 hastada MR görüntüleme, 3 hastada BT yapıldı. Altman sınıflamasına göre 10 (%63) hastada tip I, 3 (%19) hastada tip II, 2 (%12) hastada tip III, 1 (%6) hastada tip IV olarak saptanmıştır. Tüm hastalara total eksizyon (koksiks ile birlikte) uygulandı (13 hastada posterior sakral, 3 hastada sakroabdominal yaklaşım). Histopatolojik inceleme sonucu 14 (%88) hastada matür kistik SCT, iki (%12) hastada immatür SCT olarak raporlandı. Serimizde ortalama izlem süresi 74 ay (5-120 ay) idi. İzlemde yalnızca immatür SCT’lu olgularda rekürrens görülmüştür.

Sonuç: Serimizde literatürden farklı olarak SCT’un erkek hastalarda kız hastalardan daha fazla görülmesi ve prenatal tanılı olgularımızın iyi prognozlu olması dikkati çekmiştir. MR ve BT, SCT’lu olguların cerrahi yönetiminde seçici olarak kullanılmıştır. Tip III ve IV SCT’larda kombine cerrahi yaklaşım gerekebileceği düşünülerek hazırlık yapılmalıdır. İmmatür teratom olguları az görülmesine karşın relaps açısından yakın izlem gerektirmektedir.

Close