EN
TÜRKÇE
Oral Presentation - 69
Evaluation of the Success Rate and Complications of Laparoscopic Versus Microsurgical Subinguinal Varicocelectomy in Adolescent Varicoceles
YA Kara, İ Karaman, M Duman Küçükkuray, Ö Çağlar, Ö Balcı, A Karaman
Dr. Sami Ulus Maternity and Children Training and Research Hospital, Department of Pediatric Surgery, Ankara
Aim: Varicocele is characterized by abnormal dilatation of the pampiniform plexus veins and is seen in 14-20% of adolescent males. Currently accepted surgical options in the treatment of varicocele are laparoscopic Palomo varicocele ligation (LPV) and microsurgical subinguinal varicocelectomy (MV). It is aimed to evaluate the results of patients who underwent surgical treatment for adolescent varicocele.
Methods: The data of patients who were operated on for varicocele between 2012-2021 were retrospectively analyzed through the hospital records. The patients were grouped as LPV and MV according to the surgical method applied and evaluated in terms of treatment and follow-up results.
Results: Forty-three patients aged 14.6±1.8 years were operated on for left-sided varicocele. The indication for the operation was the presence of testicular atrophy in 72% of the patients and scrotal pain in 28%. LPV was applied to 29 (67.4%) and MV was applied to 14 (32.6%). The operative time was 54.4±15.3 minutes in LPV and 98.9±36.8 minutes in MV (p<0.0001). No intraoperative complications developed. The mean follow-up duration was 2 years (6 months-5 years). In 62.5% of the patients with preoperative testicular atrophy, the operated testicle caught the size of the right testicle in the postoperative 12 months. None of the patients has developed testicular atrophy. Scrotal pain complaints regressed in all patients. A total of four patients (9.3%) developed complications. Hydrocele was seen in one patient after MV, and in two patients after LPV. Varicocele recurrence was detected in one patient. There was no statistical difference between the two groups in terms of complications (p=1,000).
Conclusion: With the surgical treatment of adolescent varicoceles, it is possible to eliminate the symptoms related to varicocele such as pain, and reverse the atrophy process in the testicle. While operative times are shorter and easy to apply in LPV, MV has relatively lower complication rates.
Adolesan Varikosellerinde Laparoskopik ve Mikrocerrahi Subinguinal Varikoselektominin Başarı Oranı ve Komplikasyonlarının Değerlendirilmesi
YA Kara, İ Karaman, M Duman Küçükkuray, Ö Çağlar, Ö Balcı, A Karaman
Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Cerrahisi Kliniği, Ankara
Amaç: Varikosel, erkeklerde testisin venöz kanını taşıyan pampiniform pleksus venlerinin anormal dilatasyonu ile karakterizedir ve adolesan erkeklerin %14-20'sinde görülür. Varikosel tedavisinde kabul gören güncel cerrahi seçenekler laparoskopik Palomo varikosel ligasyonu (LPV) ve mikrocerrahi subinguinal varikoselektomidir (MV). Bu çalışmada adolesan varikosel nedeniyle cerrahi tedavi uyguladığımız hastaların, takip ve tedavi sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Yöntem: 2012-2021 yılları arasında varikosel nedeni ile ameliyat edilen hastaların dosyaları hastane otomasyon sistemi üzerinden geriye dönük olarak incelendi. Hastalar uygulanan ameliyat yöntemine göre, LPV ve MV şekilde gruplandırılarak, takip ve tedavi sonuçları açısından değerlendirildi.
Bulgular: Yaşları 14,6±1,8 yıl arasında değişen 43 adolesan erkek hasta varikosel nedeniyle ameliyat edildi. Hastaların tamamında varikosel sol taraflıydı. Operasyon endikasyonu hastaların %72’sinde varikosel tarafında testiste atrofi ve %28’inde skrotal ağrı gibi semptomatik varikosel varlığıydı. Bunların 29'una (%67,4) LPV, 14'üne (%32,6) ise MV uygulanmıştı. Hastaların yaşları iki grupta da benzerdi (p=0,201). Ameliyat süresi LPV'de 54,4±15,3 dakika, MV'de 98,9±36,8 dakikaydı (p<0,0001). Hastaların hiçbirinde intraoperatif komplikasyon görülmedi. Hastalar postoperatif ortanca 2yıl (6ay-5yıl) takip edildi. Preoperatif testisde atrofi saptanan hastaların %62,5'inde ameliyat sonrası bir yılda sol testis boyutu normal sağ testis boyutunu yakalamıştı. Hiçbir hastada postop testis atrofisi gelişmedi. Skrotal ağrı şikayeti ameliyat sonrası hastaların tamamında geriledi. Toplam 4 hastada (%9,3) komplikasyon gelişimine rastlandı. MV sonrası bir hastada hidrosel görülürken, LPV sonrası 2 hastada hidrosel gelişti ve 1 hastada varikosel nüksü saptandı. Komplikasyon gelişimi açısından iki grup arasında istatistiksel olarak fark yoktu (p=1,000).
Sonuç: Adolesan varikosellerinin cerrahi tedavisi ile hem ağrı gibi varikosele bağlı rahatsız edici semptomlar ortadan kaldırılabilir hem de testisteki atrofi sürecinin geri döndürülebilmesi mümkündür. LPV'de ameliyat süreleri daha kısa ve uygulama kolaylığı mevcutken, MV nispeten daha düşük komplikasyon oranlarına sahiptir.