40th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association Congress

View Abstract

Oral Presentation - 2

The Prognostic Impact of Defect Size Based on Body Surface Area in Omphaloceles

D Sevinç, EB Çığşar Kuzu, B Toker Kurtmen
Tepecik Education and Research Hospital, Department of Pediatric Surgery

Aim: Existing literature on omphalocele cases has explored associations between defect size, prognosis, and outcomes, yet an unequivocal threshold remains elusive. This study aims to assess the viability of the defect diameter-to-body surface area (BSA) ratio as a prognostic indicator, particularly in premature and low birth weight neonates.

Methods: Retrospective data from omphalocele patients between January 2010 and January 2023 were examined for gestational histories, demographics, anthropometric data, comorbidities, defect diameters, and prognoses. BSA was calculated using the Haycock Formula (BSA= 0.042265 x height (cm) 0.3964 x weight (kg) 0.5378). Mortality-associated factors were scrutinized through binary logistic regression.

Results: The study included 25 patients (9 female, 16 male). Mean gestational week was 36.8±0.5, maternal age was 32±1.8, birth weight was 3074±207 grams, and birth length was 48±0.7cm. Mean BMI was 0.20±0.01m². Cardiac anomalies were in 9 individuals, and 9 had anomalies in other systems. Mean defect diameter was 58.5±6.9mm. Liver was in 60% of sacs, spleen in 24%. 6 patients (24%) died. Perished patients had larger median defect diameter measurements, but insignificantly (97.5mm/60mm; p=0.337). Defect diameter-to-BSA ratio was significantly elevated in deceased vs. survivors (495 vs 277, p=0.002). Binary logistic regression showed defect diameter-to-BSA ratio as a significant independent predictor of mortality (p=0.018). Defect diameter (p=0.275), cardiac anomaly (p=0.876), additional anomalies (p=0.877), and presence of solid sac organs (liver p=0.702, spleen p=0.087) showed no significant correlations.

Conclusion: This study emphasizes the enhanced reliability of the defect diameter-to-body surface area ratio as a prognostic indicator for omphalocele patients, surpassing traditional markers such as defect diameter, cardiac and other anomalies, and presence of solid sac organs.

Omfalosellerde Olgunun Vücut Yüzey Alanına Göre Defekt Boyutunun Prognoza Etkisi

D Sevinç, EB Çığşar Kuzu, B Toker Kurtmen
Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği

Amaç: Literatürde omfalosel olgularında defekt boyutu ile prognoz ilişkilendirilmiş ancak net bir eşik değer ortaya konulamamıştır. Özellikle prematüre ve düşük doğum ağırlıklı yenidoğanlarda ölçümler kafa karıştırmaktadır. Bu çalışmada defekt çapı ile vücut yüzey alanı(VYA) oranının prognostik bir belirteç olarak kullanılabilirliğinin araştırılması amaçlanmıştır

Yöntem: 2010-2023 arasında omfalosel nedeniyle takip edilen hastaların, gestasyonel öyküleri, demografik verileri, boy ve kilo değerleri, ek hastalıkları, defekt çapları ve prognozları ortaya kondu. VYA Haycock Formülü ile hesaplandı (VYA= 0,024265 x boy (cm) 0,3964 x kilo (kg) 0,5378). Mortaliteyi etkileyen faktörler ikili logistik regresyon analizi ile değerlendirildi.

Bulgular: Çalışmaya 25 hasta (K/E=9/16) dahil edildi. Ortalama doğum haftası 36,8±0,5, ortalama anne yaşı 32±1,8, ortalama doğum kilosu 3074±207 gram, ortalama doğum boyu 48±0,7cmdi. Hastaların ortalama VYA 0,20±0,01m2’di. Hastaların 9’unda kardiyak anomali, 9 hastada da diğer sistem anomalileri mevcuttu. Hastaların ortalama defekt çapı 58,5±6,9mm’di. Kese içerisinde hastaların %60’ında karaciğer, %24’ünde dalak mevcuttu. Toplamda altı hasta (%24) kaybedildi. Kaybedilen hastaların ortanca defekt çapı ölçümleri yaşayanlara göre daha büyüktü, ancak istatistiksel olarak farklılık saptanmadı (97,5mm/60mm; p=0,337). Hastaların defekt çapı/VYA oranı kaybedilen hastalarda, yaşayanlara göre anlamlı olarak daha yüksekti (495 ve 277, p=0,002). Mortaliteyi etkileyen faktörleri değerlendirmek amaçlı ikili logistik regresyon analizi uygulandığında; tek başına istatistiksel olarak anlamlı bulunan tek faktör defekt çapı/VYA oranı olarak saptandı (p=0,018). Defekt çapı (p=0,275), kardiyak anomali (p=0,876), diğer ek anomaliler (p=0,877), kese içeriğinde solid organ varlığı (karaciğer p=0,702, dalak p=0,087) ise anlamlı olarak saptanmadı.

Sonuç: Çalışmamızda defekt çapı/vücut yüzey alanı oranının omfalosel hastalarında prognozu göstermede defektin çapı, kardiyak anomali ve diğer ek anomalilerin varlığı, kese içeriğinde solid organ varlığı gibi belirteçlere göre daha güvenilir olduğu gösterilmiştir.

Close