40th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association Congress

View Abstract

Poster - 37

Isolated Cystic Duct cyst: A rare variant of Choledochal cyst

F Beci, İB Usta, H Çayırlı, Hİ Tanrıverdi, A Şencan, C Günşar
Celal Bayar University Medical School, Department of Pediatric Surgery, Manisa, Turkey

INTRODUCTİON:Isolated saccular cystic dilatation of the cystic duct is a special type of bile duct cyst that is rarely seen clinically and therefore rarely reported in the literature.The first two cases were reported by Bode et al., Serena et al. In 1983 and 1991, they added this disease to the classic choledochal cyst'Todani'classification as cystic duct cyst (type VI).In this study, the diagnosis and treatment features of our case with parenchymal cystic duct cyst, which was correctly diagnosed preoperatively, are presented.

CASE:A 13-year-old girl was admitted to the pediatric surgery clinic with complaints of postprandial abdominal pain and nausea. Peritoneal irrigation findings were not observed in the abdominal examination.In the postprandial abdominal ultrasound(USG), MRcholangiography(MRCP) was requested from the patient after a 32-33 mm diameter cystic formation was observed in the liver at segment 4 level in the porta hepatis, which is closely adjacent to the gallbladder neck and has a relationship with the cystic duct-pouch neck with a thin duct.In the MRCP report, there was a 3x3 cm diameter T2 signal structure with a fine connection with the cystic duct, and it was stated that there may be a type 2 common bile duct cyst associated with the cystic duct.The case was explored.A cystic formation of approximately 3x3 cm was seen extending towards the parenchyma emerging from the cystic duct.Total cystectomy was performed.In the scopic imaging performed after the procedure, it was observed that the contrast agent had passed into the duodenum and there was no leakage.The drain was removed on the 5th postoperative day and the patient was discharged on the 7th day.

CONCLUSİON:Choledochal cysts are rare cystic dilatations of the biliary tree.Although the causes are unclear, these cysts are associated with malignancy and surgical resection is recommended.While the classification made by Todani is used in the definition of choledochal cysts, cystic duct cysts do not fully comply with this classification and only 14 cases have been reported in the literature to date.Among the treatment options, in addition to classical applications such as cholecystectomy and hepaticojejunostomy, total cystectomy performed by leaving the gallbladder in place, as in our case, is an adequate and successful method.

İzole Sistik Kanal kisti: Nadir bir Koledok kisti varyantı

F Beci, İB Usta, H Çayırlı, Hİ Tanrıverdi, A Şencan, C Günşar
Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Manisa

GİRİŞ:

Sistik kanalın izole sakküler kistik dilatasyonu, klinikte nadir görülen ve bu nedenle literatürde nadiren bildirilen özel bir safra kanalı kisti türüdür. İlk iki vaka Bode ve ark., Serena ve ark. tarafından 1983 ve 1991 yıllarında bildirilerek bu hastalığı klasik koledok kisti ‘Todani’ sınıflamasına sistik kanal kisti (tip VI) olarak eklemişlerdir.Çalışmada ameliyat öncesi doğru tanı konulan parankimal yerleşimli sistik kanal kisti olan olgumuzun tanı ve tedavi özellikleri sunulmuştur.

OLGU:

13 yaşında kız olgu postprandiyal karın ağrısı ve bulantı şikayetleri nedeniyle çocuk cerrahisi kliniğine başvurdu. Karın muayenesinde periton irrigasyon bulguları izlenmedi. Yapılan postprandiyal abdomen ultrasonunda (USG) karaciğerde segment 4 düzeyinde porta hepatiste safra kesesi boynu ile yakın komşuluk gösteren ve ince bir kanal ile sistik kanal-kese boynu ile ilişkisi bulunan 32-33 mm çapında kistik oluşum izlenmesi üzerine olgudan MR kolanjiografi istendi. MRCP raporunda sistik kanal ile ince bağlantısı izlenen 3x3 cm, T2 sinyali yüksek yapı mevcut olup sistik kanal ile ilişkili tip 2 koledok kisti olabileceği ifade edildi. Olgu eksplore edildi. Sistik kanaldan çıkan parankime doğru uzanım gösteren yaklaşık 3x3 cm boyutunda kistik oluşum görüldü. Total kistektomi uygulandı. İşlem sonrası yapılan skopik görüntülemede kontrast maddenin duodenuma geçtiği ve kaçak olmadığı görüldü. Karaciğer lojuna dren yerleştirildi. Ameliyat sonrası 5.gün dren çekildi ve 7.gün taburcu edildi. Takibinin 2. ayında herhangi bir semptom gelişmedi.

TARTIŞMA:

Koledok kistleri biliyer ağacın nadir görülen kistik dilatasyonlarıdır. Nedenleri belirsiz olsa da, bu kistler malignite ile ilişkili olup cerrahi rezeksiyon önerilmektedir. Koledok kistlerinin tanımlanmasında, Todani tarafından yapılan sınıflama kullanılırken, sistik kanal kistleri bu sınıflamaya tam olarak uymamaktadır ve bugüne kadar literatürde sadece 14 vaka bildirilmiştir. Ultrasona ek olarak MR kolanjiografi, operayon öncesi dönemde doğru tanı konulmasında yararlı bilgi sağlamaktadır. Tedavi seçenekleri arasında kolesistektomi, hepatikojejunostomi gibi klasik uygulamalar yanında vakamızda olduğu gibi safra kesesini yerinde bırakarak yapılan total kistektomi yeterli ve başarılı bir yöntemdir.

Close