40th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association Congress

View Abstract

Case Report - 7

Approach to Pancreatic Pseudopapillary Tumor: Duodenum and uncinate process preserving pancreatectomy

P Khalilova*, E Ergün*, S Fitöz**, K Karayalçın***, M Bingöl-Koloğlu*
*Ankara University, School of Medicine, Department of Pediatric Surgery
**Ankara University School Of Medicine Department Of Pediatric Radiology
***Ankara University, School of Medicine, Department of General Surgery

Introduction: Solid pseudopapillary tumor (SPT) of the pancreas is a rare exocrine pancreatic tumor and is well known for its predilection for young women and its indolent biologic behavior. Pancreatoduodenectomy is the most described surgical procedure to treat SPT located in the head of the pancreas. The duodenum-preserving pancreatic head resection (DPPHR) was proved to be capable of providing comparable long-term oncologic outcomes in the setting of benign or low-grade malignant tumors. We present a case of 17-year-old female patient with solid-pseudo papillary neoplasm located in the head of pancreas and underwent duodenum and uncinate process preserving pancreatectomy.

Case: A 17-year-old female patient was admitted to the hospital with acute abdominal pain. She was referred to our hospital after detection of a mass in the pancreas by magnetic resonance imaging (MRI). MRI revealed an exophytic mass extending from the head of the pancreas, 100x80x72 mm in size, oval-round shaped, fairly well-circumscribed, heterogeneous, predominantly multiloculated, cystic in appearance, with solid component and capsular calcification,( Figure 1). Atrophy of the body and tail of the pancreas was noticed. Liver function tests and pancreatic amylase and lipase levels were normal. A firm well-encapsulated mass in the pancreatic head and body was found at laparotomy. Athrophy of the corpus and tail of the pancreas was encountered. Uncinate process was well-preserved. Therefore, duodenum and uncinate process preserving pancreatectomy was performed. The pancreas was excised almost completely, preserving a rim of the pancreatic head and uncinate process , (Figure 2). Postoperative course was uneventful. The histopathology examination and immunohistochemical study confirmed SPT. The patient is doing well during 12 months of follow-up.

Conclusion: As an organ-preserving procedure, DPPHR preserves the integrity of the digestive tract and improves the patient's quality of life compared with pancreaticoduodenectomy (PD). However, DPPHR is more technically challenging, especially in protecting the bile duct and the pancreaticoduodenal vascular arch.

Pankreas başında yerleşen solid psödopapiller tümör: Duodenum ve unsinat çıkıntının korunduğu pankreatektomi

P Khalilova*, E Ergün*, S Fitöz**, K Karayalçın***, M Bingöl-Koloğlu*
*Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
**Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı
***Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı

Giriş: Pankreasın solid psödopapiller tümörü, oldukça nadir görülen düşük malign potansiyelli kistik neoplazidir. Kadınlarda ve 25-35 yaşlarında daha sık görülen bu tümörün tedavisi cerrahidir. Pankreatoduodenektomi, pankreasın başına lokalize SPT’nin tedavisinde çok tarif edilen cerrahi prosedürdür Duodenum koruyucu pankreas başı rezeksiyonunun , benign veya düşük dereceli malign tümörlerde uzun vadede iyi sonuçlara sahip olduğu kanıtlanmıştır. Bu olguda pankreas başı yerleşimli SPT ile baş vuran 17 yaşındaki bir kız hastanın duodenum ve uncinat çıkıntının korunduğu pankreatektomi ile sağaltımı sunulmaktadır.

Olgu: hasta karın ağrısı şikayeti ile başvuran 17 yaşında kız hasta manyetik rezonans görüntülemede (MRG) pankreasta kitle saptanması üzerine hastanemize sevk edildi. MRG'de pankreas başından köken alan , 100x80x72 mm boyutlarında, oval şekilli, oldukça iyi sınırlanmış, heterojen, ağırlıklı olarak multiloküle olmuş, kistik görünümlü, solid komponente ve kapsüler kalsifikasyona sahip, ekzofitik kitle saptandı. Pankreas gövde ve kuyruk kısmı ileri derecede atrofik idi,( Resim 1). Hastanın karaciğer fonksiyon testleri ile pankreatik amilaz ve lipaz düzeyleri normaldi. Laparotomide pankreas başı ve boynunda, iyi kapsüllü, düzgün sınırlı solid bir kitle gözlendi. Pankreas gövde ve kuyruk kesimi ileri derecede atrofik idi.Uncinat çıkıntı iyi korunmuştu. Bu nedenle duodenum ve sınırında az miktarda pankreas dokusu ve uncinat çıkıntı korunarak kalan pankreas dokusu tamamen eksize edildi, (Resim 2) Postoperatif seyir sorunsuz geçti. Histopatolojik değerlendirme ve immünohistokimyasal çalışmalar SPT tanısını doğruladı. Hastanın 12 aylık izleminde sorun olmadı.

Sonuç: Organ koruyucu bir prosedür olarak DPPHR, sindirim sistemi bütünlüğünü korumakta ve pankreatikoduodenektomi (PD) ile karşılaştırıldığında hastanın yaşam kalitesini arttırmaktadır. Bununla birlikte, DPPHR ‘de özellikle safra kanalının ve pankreatikoduodenal vasküler arkın korunması teknik olarak daha zordur.

Close