Poster - 76
Frequency of hearing loss and review of screening protocols in pediatric surgery intensive care patients
Cankat Erdoğan 1, Hasan Özkan Gezer 1, Galib Bairamovi 1, Gamze Özer Kayra 2, Caner İncekaş 3, Haluk Yavuz 4, Abdulkerim Temiz 1
1 Baskent University Faculty of Medicine Department of Pediatric Surgery
2 Başkent University Faculty of Health Sciences, Department of Audiology
3 Baskent University Faculty of Medicine Department of Bioistatistics
4 Başkent University Faculty of Medicine, Department of Otorhinolaryngology
Aim: This study aims to determine the frequency of hearing loss, evaluate test differences, and improve screening protocols in infants undergoing surgery for congenital anomalies and monitored in intensive care, where ototoxic drugs are frequently used.
Methods: Between 2023 and 2024, hearing screening was performed on 666 newborns in the Paediatric Surgery Intensive Care Unit (PSICU), Neonatal Intensive Care Unit (NICU), and Obstetrics Service. Data on gestational age, birth weight, length of stay,delivery type, sex, and test outcomes were retrospectively analaysed. Otoacoustic emission (OAE) testing was performed separately for each ear, using a three-step protocol: in obstetric patients, tests were routinely administered on days 1, 7, and 15 after birth, while in intensive care patients, the second and third tests were conducted after treatment and no later than the third month of life.
Results: Among the 666 newborns, 12.61% were PSICU patients, 31.38% NICU, and 56.01% from Obstetrics. The caesarean rate was 89.79%, mean gestational age 36.7 ± 2.6 weeks, and birth weight 2960 ± 663 g. Hereditary hearing loss was found in 1.65% (n=11). First test failure rates in the right ear were 66.7% (PSICU), 43.1% (NICU), and 47.2% (Obstetrics); in the left ear, 70.2%, 42.1%, and 45.3%. In the second test, failure rates dropped notably in all groups. The third test showed continued improvement, though PSICU patients had persistently higher failure and repetition rates (p<0.001)
Conclusion: High initial failure rate in PSICU patients suggests increased auditory vulnerability, possibly due to ototoxic medications, prolonged hospitalisation and respiratory support. Current OAE screening protocols may be insufficient for this group, and tailored strategies are recommended.
Çocuk cerrahisi yoğun bakım hastalarında işitme kaybı sıklığı ve tarama protokollerinin gözden geçirilmesi
Cankat Erdoğan 1, Hasan Özkan Gezer 1, Galib Bairamovi 1, Gamze Özer Kayra 2, Caner İncekaş 3, Haluk Yavuz 4, Abdulkerim Temiz 1
1 Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
2 Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Odyoloji Bilim Dalı
3 Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyoistatistik Anabilim Dalı
4 Baskent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilimdalı
Amaç: Konjenital anomaliler nedeniyle amelıyat edilen yoğun bakım hastalarında, sık kullanılan ilaç uygulamalarının bir kısmının işitme sistemine toksik etkileri bulunmaktadır. Çalışmamızın amacı, işitme kaybı sıklığını belirlemek, test sonuçlarındaki farklılıkları ortaya koymak ve işitme tarama protokollerinin iyileştirilmesine yönelik noktaları vurgulamaktadır.
Yöntem: 2023–2024 arasında Çocuk Cerrahisi Yoğun Bakım (ÇCYB), Yenidoğan Yoğun Bakım (YYB) ve Kadın Doğum Servisi (KDS)’nde izlenen 666 yenidoğana işitme tarama testi uygulandı. Doğum haftası, kilosu, yatış süresi, doğum şekli, cinsiyet ve test sonuçları retrospektif incelendi. Testler, otoakustik emisyon (OAE) yöntemiyle; her iki kulak için ayrı ayrı, üç basamaklı tarama protokolüyle değerlendirildi. Rutin taramalar doğumun 1. 7. ve 15. günlerinde yapılmakta; YB’de ise 2. test tedavi sonrası, 3. test en geç 3. ayda uygulanmaktadır. ÇCYB, YYB ve KDS sonuçları birbirleriyle karşılaştırılmıştır.
Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 666 yenidoğanın %12,61’i ÇCYB, %31,38’i YYB, %56,01’i KDS hastalarıdır. Doğumların %89,79’u sezaryenle gerçekleşmiş, ortalama doğum haftası 36,7±2,6 ve doğum ağırlığı 2960±663 gram olarak hesaplanmıştır. Kalıtsal işitme kaybı %1,65 (n=11) saptanmıştır. İşitme taramasının ilk testinde sağ kulak geçememe oranı ÇCYB’da %66,7, YYB’de %43,1 ve KDS’de %47,2; sol kulakta %70,2, %42,1 ve %45,3’tür. İkinci testte sağ kulak oranları ÇCYB’da %29,3, YYB’de %7,5, KDS’de %14,4; sol kulakta %31,0, %10,6 ve %13,4 bulunmuştur. Üçüncü testte sağ kulak oranları ÇCYB’da %37,5, YYB’de %12,5, KDS’de %9,4; sol kulakta %25,0, %12,5 ve %6,3 ölçülmüştür. Üç grup arasında ilk ve ikinci testler arasında sağ ve sol kulak için anlamlı iyileşme saptanırken, ÇÇYB hastalarında test tekrarı diğer gruplara kıyasla anlamlı derecede daha yüksektir (p<0,001).
Sonuç: ÇCYB’de ilk testte yüksek oranda “geçememe” saptanması, işitme sisteminin bu grupta daha fazla etkilenebileceğini düşündürmektedir. Ototoksik ilaç kullanımı, uzun yatış süresi ve solunum desteği gibi faktörler bu duruma katkı sağlayabilir. Mevcut tarama protokollerinin bu grup için yeterli olmayabileceği, bireyselleştirilmiş yaklaşımların değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.