Poster - 79
Catheter Selection in Neonatal Pneumothorax: Traditional Methods and Emerging Approaches
İlden Hepgüler 1, Bengisu Karbuzoğlu 2, Yusuf Alper Kara 1
1 Izmir City Hospital, Pediatric Surgery Department, Izmir
2 Sağlık Bilimleri Unıversity Tepecik Research and Training Hospital, Department of Pediatric Surgery
Introduction
Pneumothorax is a frequently encountered and emergent condition in neonatal intensive care units. It results from air leakage into the pleural space and poses a significant risk of morbidity and mortality, particularly in premature infants. This study aimed to evaluate the efficacy, complication rates, and clinical outcomes of different drainage catheter types used in 101 neonates who underwent percutaneous thoracic drainage for pneumothorax.
Methods
This retrospective study included 101 neonates who underwent percutaneous thoracic drainage due to pneumothorax between 2020 and 2025 at İzmir City Hospital and Tepecik Training and Research Hospital. Clinical and demographic data were retrieved from hospital records. The evaluated parameters included catheter type, tube diameter, need for revision, material change, full lung expansion time, need for negative pressure, gestational age, postnatal age, and treatment outcomes.
Results
The mean gestational age of the 101 neonates was 32.25 weeks, and the mean postnatal age at intervention was 5.25 days. The most commonly used drainage material was the conventional thoracic tube (n=35), followed by the Veress-needle-guided polyurethane catheter (n=34) and intravenous cannula (n=23). The average time to complete lung expansion was 2.89 days. Catheter revision was required in 42 patients (41.6%). Negative pressure systems were applied in 23 patients (22.7%), initiated on average on post-intervention day 1.8, and continued for approximately 3 days. Treatment outcomes showed that in 54 patients (53.5%), the catheter was removed after treatment completion; in 20 patients (19.8%), the tube was dislodged spontaneously; and 27 patients (26.7%) died during treatment.
Conclusion
This study indicates that polyurethane catheters are as effective as conventional thoracic tubes. However, their impact on outcomes such as revision requirement and mortality should be carefully evaluated. With technological advancements, minimally invasive and user-friendly systems are expected to become more prevalent in neonatal intensive care practices.
Yenidoğan Pnömotoraksında Kateter Seçimi: Geleneksel Yöntemler ve Yeni Yaklaşımlar
İlden Hepgüler 1, Bengisu Karbuzoğlu 2, Yusuf Alper Kara 1
1 İzmir Şehir Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği, İzmir
2 Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Cerrahisi Kliniği İZMİR
Giriş
Pnömotoraks, yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde sık karşılaşılan ve acil müdahale gerektiren bir durumdur. Plevral boşluğa hava sızması sonucu gelişen bu antite özellikle prematüre bebeklerde yüksek mortalite ve morbidite riski taşımaktadır. Bu çalışmada, pnömotoraks tanısıyla toraks drenajı uygulanan 101 yenidoğanda kullanılan kateter türlerinin etkinliği, komplikasyon oranları ve klinik sonuçları değerlendirilmiştir.
Yöntem
Bu retrospektif çalışmada, 2020–2025 yılları arasında İzmir Şehir Hastanesi ve Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde pnömotoraks tanısıyla perkütan toraks drenajı uygulanan 101 yenidoğan değerlendirildi. Hastaların klinik ve demografik verileri hasta kayıt sisteminden elde edildi. İncelenen parametreler arasında kullanılan malzeme türü, tüp çapı, revizyon gereksinimi, farklı malzemeye geçiş oranı, tam ekspansiyon süresi, negatif basınç gereksinimi, doğum haftası, postnatal yaş ve tedavi sonuçları değerlendirildi.
Bulgular
Toplam 101 hastanın ortalama doğum haftası 32,25 hafta, girişim anında ortalama postnatal yaşı ise 5,25 gün idi. En sık kullanılan drenaj materyali klasik toraks tüpü (n=35) olurken, bunu Veress iğneli poliüretan kateter (n=34) ve branül (n=23) izledi. Ortalama tam ekspansiyon süresi 2,89 gün idi. Hastaların %41,6’sında (n=42) izlemde kateterin revizyonu gerekliliği oluştu. 23 hastada (%22,7) negatif basınç sistemi kullanılmış olup, ortalama olarak işlem sonrası 1,8. günde başlanmış ve ortalama 3 gün boyunca uygulanmıştır. Tedavi sonuçları incelendiğinde 54 hastanın (%53,5) drenaj kateteri tedavi tamamlandıktan sonra çekilirken, 20 hastada (%19,8) tüpün kendiliğinden çıktığı, 27 hastanın (%26,7) ise tedavi sürecinde kaybedildiği görülmüştür.
Sonuç
Bu çalışmada poliüretan kateterin toraks tüpü kadar etkin olduğunu, ancak özellikle revizyon gerekliliği ve mortalite gibi sonuçlara etkisinin dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir. Gelişen teknolojiyle birlikte minimal invaziv ve kullanıcı dostu sistemlerin yenidoğan yoğun bakım uygulamalarında daha yaygın hale gelmesi beklenmektedir.