Oral Presentation - 67
The role of clinical findings, laboratory parameters, and surgical outcomes in the differential diagnosis of malignancy in pediatric ovarian tumors
Büşra Yücesoy, Müge Şencan, Oktay Ulusoy, Oğuz Ateş, Gülce Hakgüder, Mustafa Olguner, Feza Miraç Akgür
Dept. of Pediatric Surgery, Dokuz Eylül University, Medical School, Izmir, Turkey
Aim:
Although ovarian tumors in childhood are mostly benign, the possibility of malignancy significantly alters diagnostic and therapeutic strategies. This study aimed to identify predictive factors associated with malignancy in pediatric ovarian tumors.
Methods:
A retrospective review was conducted of patients aged 0–18 years who underwent surgery for suspected ovarian tumors between January 2015 and January 2025. Cases with non-tumoral histopathology were excluded. Patients were categorized into two groups based on histopathological diagnosis: Group 1 (benign) and Group 2 (malignant). Demographic data, clinical symptoms, laboratory findings, tumor markers, imaging modalities, surgical approaches, operative times, postoperative hospital stays, and histopathological results were analyzed. Statistical analysis was performed using the Mann-Whitney U test, Chi-square test, and Fisher’s exact test, with p<0.05 considered statistically significant.
Results:
Out of 193 patients who underwent surgery for ovarian pathology, 87 had histopathologically confirmed tumors and were included in the study: 64 benign (73.6%) and 23 malignant (26.4%). The mean age was 12.4 ± 3.8 years, with 63% post-menarcheal. Torsion was significantly more common in Group 1, while constipation and abdominal distension were more prevalent in Group 2. CA-125, LDH, and AFP levels were significantly higher in malignant cases. Mean tumor size was 8.29 ± 5.90 cm in Group 1 and 16.18 ± 7.59 cm in Group 2. Using of CT was statistically significantly more frequent in Group 2. Ovarian-sparing surgery was significantly more common in Group 1.
Conclusion:
In pediatric ovarian tumors, the risk of malignancy is an important determinant factor for the surgical approach. Elevated tumor markers (CA-125, LDH, AFP), symptoms like abdominal distension and constipation, and increased tumor size on preoperative imaging were identified as significant predictors of malignancy.
Çocukluk çağı over tümörlerinde klinik bulgular, laboratuvar değerleri ve ameliyat sonuçlarının malignite ayırıcı tanısındaki rolü
Büşra Yücesoy, Müge Şencan, Oktay Ulusoy, Oğuz Ateş, Gülce Hakgüder, Mustafa Olguner, Feza Miraç Akgür
Dokuz Eylül Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
Amaç: Çocukluk çağında over tümörleri çoğunlukla benign olmakla birlikte, malignite olasılığının varlığı tanı ve tedavi sürecini değiştirmektedir. Bu çalışmada maligniteyle ilişkili öngörücü faktörlerin belirlenmesi amaçlandı.
Yöntem: Ocak 2015 ile Ocak 2025 tarihleri arasında, over tümörü ön tanısıyla ameliyat edilen 0-18 yaş arası olgular retrospektif olarak incelendi. Histopatolojik olarak tümör dışı tanımlanan olgular çalışma dışı bırakıldı. Olgular, histopatolojik tanılarına göre 2 gruba (Grup 1: benign olgular, Grup 2: malign olgular) ayrıldı. Grupların demografik özellikleri, klinik semptomları, laboratuvar bulguları, tümör belirteçleri, görüntüleme yöntemleri, ameliyat yöntemleri, ameliyat süreleri, ameliyat sonrası yatış süreleri ve histopatolojik tanıları analiz edildi. İstatistiksel değerlendirmede Mann-Whitney U, Ki-kare ve Fisher's exact test kullanıldı ve p<0,05 anlamlı kabul edildi.
Bulgular: Anabilim Dalımızda over patolojisi nedeniyle ameliyat edilen 193 olgunun, histopatolojik olarak 64’ü benign (%73,6), 23’ü malign (%26,4) olmak üzere 87 tümör olgusu çalışmaya dahil edildi. Olguların yaş ortalaması 12,4±3,8 yıl iken %63’ü menarş sonrasıydı. Torsiyon Grup 1’de istatistiksel anlamlı izlenirken, Grup 2’de kabızlık ve batın distansiyonu yüksek bulundu. Grup 2’de CA-125, LDH ve AFP düzeyleri istatiksel anlamlı bulundu. Ameliyat öncesi görüntülemeler ile saptanan ortalama kitle boyutu Grup 1’de 8,29 ± 5,90 cm olarak ölçülürken, Grup 2’de 16,18 ± 7,59 cm olarak saptandı. Grup 2’de bilgisayarlı tomografi kullanımı istatistiksel anlamlı bulundu. Ameliyat yöntemi değerlendirildiğinde, Grup 1’de over koruyucu cerrahi oranı istatiksel anlamlı bulundu.
Sonuç: Çocukluk çağı over tümörlerinde, malignite riski ameliyat yöntemine yol gösterici olmaktadır. Çalışmamızda CA-125, LDH ve AFP gibi tümör belirteçlerinin anlamlı yüksekliği; batın distansiyonu, kabızlık gibi bulgular, ameliyat öncesi görüntülemelerde kitlenin boyutu, malignite öngörücü faktörleri olarak tespit edildi.