EN
TÜRKÇE
Poster - 103
Intestinal Tuberculosis Presenting with Bowel Perforation in a Pediatric Patient: A Rare Case
kübra ertürk, Şeyma Demirci, Meltem Kaba, Mesut Demir, Abdullah Yıldız, Nihat Sever, Çetin Ali Karadağ
University of Health Sciences,Hamidiye Etfal City Hospital, Department of Pediatric Surgery, İstanbul
Introduction:
Tuberculosis remains a significant public health issue worldwide. Although gastrointestinal involvement is rare, it can lead to severe complications. The nonspecific clinical presentation often delays diagnosis. Herein, we present a rare pediatric case of intestinal tuberculosis presenting with peritonitis and recurrent bowel perforations.
Case Presentation:
An 11-year-old female patient presented with abdominal pain, vomiting, fever, and diarrhea. Physical examination revealed signs of peritonitis, and emergency laparoscopy was performed. Exploration revealed dilated, adherent bowel loops covered with fibrin. Abscesses in the douglas pouch and right paracolic gutter were drained. The distal appendix and mesoappendix showed lysis, and an appendectomy was performed. The tissues were fragile; hence, a Jackson-Pratt drain was placed in the douglas pouch.
On postoperative day 3, biliary drainage from the drain necessitated laparotomy. The appendiceal stump was intact, but an ileal perforation was identified and repaired primarily. However, on the third postoperative day after reoperation, the patient developed acute abdomen again with biliary drainage, prompting a second laparotomy. Previous repair sites were intact, but a new perforation was found lateral to the cecum, leading to ileostomy creation. Due to suspicion of tuberculous peritonitis, pediatric infectious disease consultation was sought. Microbiological cultures were negative. The patient was followed in intensive care and the surgical ward, tolerating oral intake with active ostomy output, and discharged on postoperative day 11.
Histopathology confirmed caseating granulomatous inflammation in the appendiceal serosa consistent with tuberculosis. Antituberculous therapy was initiated, and the patient’s ileostomy remains functional with ongoing treatment.
Conclusion:
Although rare, intestinal tuberculosis should be considered in pediatric patients presenting with peritonitis and multiple bowel perforations. Especially in developing countries and immunocompromised or malnourished children, intestinal TB may present atypically and with complex clinical features. Early diagnosis and a multidisciplinary approach are critical to improving outcomes.
Pediatrik Yaşta Barsak Perforasyonu ile Seyreden Nadir Bir İntestinal Tüberküloz Vakası: Olgu Sunumu
kübra ertürk, Şeyma Demirci, Meltem Kaba, Mesut Demir, Abdullah Yıldız, Nihat Sever, Çetin Ali Karadağ
Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği
Giriş:
Tüberküloz , halen önemli bir halk sağlığı sorunu olup, gastrointestinal tutulum nadir görülse de ciddi komplikasyonlarla seyredebilir. Klinik bulguların nonspesifik olması tanıyı geciktirebilir. Bu olguda, peritonit ve tekrarlayan bağırsak perforasyonlarıyla seyreden nadir bir pediatrik intestinal tüberküloz vakası sunulmaktadır.
Olgu Sunumu:
11 yaşında kız hasta, karın ağrısı, kusma, ateş ve ishal nedeniyle başvurdu. Fizik muayenede peritonit bulguları saptanarak acil laparoskopi yapıldı. Eksplorasyonda; tüm barsak ansları dilate, yapışık ve fibrin ile kaplıydı. Douglas ve sağ parakolik alandan abse drene edildi, apendiks distali ve mezosunda lizis izlendi ve apendektomi yapıldı. Tüm dokular hassas ve dayanıksız bulunduğundan douglasa jackson-prett dren konuldu.
Postoperatif 3. günde hastanın dreninden safra gelmesi üzerine, laparatomi yapıldı. Appendiks güdüğü salim bulundu, ileal perforasyon tespit edilerek primer onarıldı. Postoperatif 3. gününde hastada tekrar akut karın tablosu gelişmesi ve dreninden safralı drenajının yeniden başlaması üzerine tekrar laparatomiye alındı. Eski onarım alanlarının salim olduğu görüldü, çekum lateralinde yeni bir perforasyon alanı saptandı ve ileostomi açılmasına karar verildi. Hastada tüberkülöz peritonit olabileceği düşünülerek çocuk enfeksiyon hastalıklarına danışıldı. Alınan örneklerde spesifik mikroorganizma izole edilemedi. Hasta yoğun bakım ve servis takibi sonrası oral alımı açık ve ostomisi aktif şekilde postoperatif 11. gününde taburcu edildi.
Patoloji tetkik sonucunda appendiks serozasında kazeifikasyon nekrozu raporlanması ile tüberküloz tanısı doğrulanan hastaya antitüberküloz tedavi başlandı. Hastanın halen ileostomisi mevcut olup TBC tedavisi devam etmektedir.
Sonuç:
Pediatrik yaşta peritonit ve bağırsak perforasyonu, nadir de olsa intestinal tüberkülozun ilk bulgusu olabilir. Multiple intestinal perforasyon tablolarında, tüberküloz akla getirilmelidir. Gelişmekte olan ülkelerde, özellikle immünolojik olarak zayıf bireylerde ya da gelişme geriliği olan çocuklarda, tüberkülozun gastrointestinal formu karşımıza atipik ve karmaşık tablolarla çıkabilir. Bu nedenle, multidisipliner yönetim önem taşır.