Poster - 59
Laparoscopic Organ-Preserving Surgery for Ovarian Pathologies in Children: A Decade of Single-Center Experience
İrem İnanç, Sadettin Yıldız, Tolga Gaş, Mustafa İnan
Trakya University Faculty of Medicine, Depertment of Pediatric Surgery
AIM
This study aimed to evaluate the clinical, radiological, and pathological features of pediatric patients who underwent laparoscopic organ-preserving surgery for ovarian pathologies, and to explore factors associated with ovarian preservation.
METHODS
A retrospective review was conducted of pediatric patients (0–18 years) who underwent laparoscopic surgery for ovarian pathologies between January 2015 and January 2025 at our institution. Patients operated for ovarian cysts, teratomas, and torsion were included, while those who underwent oophorectomy were excluded. Data on age, imaging modalities used at diagnosis, presence of torsion, cyst size, pathology results, and postoperative ovarian size were analyzed. Descriptive statistics were applied, and the relationship between torsion and cyst size was assessed using the Mann–Whitney U test.
RESULTS
Among 54 patients who underwent laparoscopic ovarian surgery, 51 met inclusion criteria. Median age was 14 years (range: 4 months–17 years). The most frequently used imaging methods were USG (n=19), USG+MRI (n=19), and USG+CT (n=5). Mean cyst size was 75.6±31.3 mm. Ovarian torsion accompanied the lesion in 23 cases. No significant difference in cyst size was found between patients with and without torsion (p=0.776). The most common pathological diagnoses were serous cystadenoma (n=11), mature cystic teratoma (n=7), and serous cystadenofibroma (n=7). Mean follow-up duration was 9.8±9.1 months. Mean postoperative ovarian size was 36.1±10.5 mm, and no cases of ovarian atrophy were observed.
CONCLUSIONS
We believe that preoperative imaging enables optimal surgical planning and increases the likelihood of ovarian preservation. Our findings support that most ovarian pathologies in children are benign and organ-preserving surgery should be the first-line approach when malignancy is not suspected, as it offers low complication and recurrence rates while preserving ovarian function and fertility.
Çocuklarda Over Patolojilerinde Laparoskopik Organ Koruyucu Cerrahi: On Yıllık Tek Merkez Deneyimi
İrem İnanç, Sadettin Yıldız, Tolga Gaş, Mustafa İnan
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
AMAÇ
Bu çalışmada, çocukluk çağında over patolojileri nedeniyle laparoskopik organ koruyucu cerrahi yapılan hastaların klinik, radyolojik ve patolojik özelliklerinin değerlendirilmesi amaçlanmış ve overin korunabilirliği ile ilgili etmenleri irdelemek hedeflenmiştir.
YÖNTEM
Ocak 2015 – 2025 döneminde kliniğimizde over patolojileri nedeniyle laparoskopik girişim yapılan hastaların verileri retrospektif olarak incelendi. 0-18 yaş aralığında, over kisti, teratom ve over torsiyonu nedeniyle ameliyat edilen hastalar çalışmaya dahil edildi. Ooferektomi yapılan hastalar çalışma dışı bırakıldı. Yaş, tanıda kullanılan görüntüleme yöntemleri, torsiyon varlığı, kist boyutları, patoloji sonuçları ve postoperatif over boyutları analiz edildi. Verilerin değerlendirilmesinde öncelikle tanımlayıcı istatistiksel yöntemler kullanıldı ve torsiyon varlığı ile kist boyutlarının ilişkisinin analizi için Mann–Whitney U testi yapıldı.
BULGULAR
Laparoskopik over cerrahisi yapılan 54 hastanın verilerine ulaşıldı, kriterleri karşılayan 51 hasta çalışmaya alındı. Ortanca yaş 14 (min: 4 ay, maks: 17 yıl) yıldı. Tanıda en sık tercih edilen görüntüleme yöntemleri USG (n=19), USG+MR (n=19) ve USG+BT (n=5) idi. Kist boyutları ortalama 75.6±31.3 (SD) mm’ydi. 23 hastada over torsiyona kistik lezyonun eşlik ettiği saptandı. Over torsiyonu gelişen hastalar ile gelişmeyen hastalar arasında kist çapları açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı (p=0.776). En sık saptanan patolojik tanılar; seröz kistadenom (n=11), matür kistik teratom (n=7) ve seröz kistadenofibromdu (n=7). Ortalama takip süresi 9.8±9.1 (SD) ay olarak hesaplandı. Postoperatif over boyutu ortalama 36.1±10.5 (SD) mm’ydi, ovarian atrofiye rastlanmadı.
SONUÇ
Ameliyat öncesi görüntüleme yöntemleriyle yapılan ayrıntılı değerlendirmenin, uygun cerrahi planlamayı mümkün kıldığı ve over dokusunun korunma olasılığını arttırdığı düşüncesindeyiz. Çalışmamızda çocuklarda görülen over patolojilerinin çoğunlukla benign karakterde olduğunu gözlemledik. Elde edilen bulgular, malignite şüphesi olmayan çocuklarda torsiyone overlerde bile organ koruyucu yaklaşımın öncelikli tedavi seçeneği olması gerektiği fikrini desteklemektedir. Bu yaklaşım, düşük komplikasyon ve rekürrens riskiyle, over fonksiyonları ve fertilitenin korunması olasılığını artırmaktadır.