Case Report - 15
A Rare Cause of an Abdominal Mass in the Neonatal Period: Giant Pseudocyst Secondary to Antenatal Adrenal Hemorrhage
Gizem Beril Özdemir 1, Ayça Töre Başer 2, Ali Onur Erdem 1, Arda Kaya 1, Sezen Karaca Özkısacık 1, Mesut Yazıcı 1
1 Adnan Menderes Üniversity School of Medicine Department of Pediatric Surgery
2 Kirsehir Training and Research Hospital, Department of Pediatric Surgery
Introduction:
Adrenal cysts are rare entities in the neonatal period and are usually detected incidentally. They are often asymptomatic. Here, we present a case of a giant adrenal pseudocyst due to antenatal adrenal hemorrhage, initially identified as an intra-abdominal cystic mass that enlarged progressively during antenatal follow-up.
Case Presentation: A female infant was born at 39 weeks of gestation to a healthy 30-year-old mother, weighing 3310 grams. Antenatal ultrasonography at 24 weeks revealed a 26×11×10 mm cystic mass thought to originate from the left renal cortex. Serial imaging showed progressive growth. Postnatally, a palpable mass occupying the left upper and lower abdominal quadrants was detected. Ultrasound revealed a thick-walled, septated cystic lesion (60×40 mm) with dense internal content located at the lower pole of the left kidney. On postnatal day 5, MRI demonstrated a hemorrhagic, thick-walled cystic mass (72×60×62 mm) compressing adjacent bowel loops and the left kidney. Tumor markers were negative. Due to its increasing size and compressive effects, surgical excision was performed on postnatal day 8. Intraoperatively, a well-circumscribed but highly adherent, vascularized mass originating from the left adrenal gland was identified and completely excised. Histopathological examination confirmed an adrenal pseudocyst. The postoperative course was uneventful, and the infant was discharged on day 7.
Conclusion: Adrenal pseudocysts secondary to hemorrhage should be considered in the differential diagnosis of antenatally detected and progressively enlarging cystic abdominal masses. While most adrenal hemorrhages resolve spontaneously without intervention, rare cases with rapid growth and compressive features, as seen in this case, may require surgical management due to the potential risk of malignancy and mass effect.
Neonatal Dönemde Nadir Bir Kitle Nedeni: Antenatal Adrenal Bez Hemorajisine Bağlı Dev Psödokist
Gizem Beril Özdemir 1, Ayça Töre Başer 2, Ali Onur Erdem 1, Arda Kaya 1, Sezen Karaca Özkısacık 1, Mesut Yazıcı 1
1 Adnan Menderes Üniversitesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
2 Kırşehir Eğitim Araştırma Hastanesi Çocuk Cerrahisi Kliniği
Giriş: Adrenal kistler yenidoğan döneminde oldukça nadir görülen patolojilerdir. Genellikle tesadüfen saptanırlar ve nadiren semptomatiktirler. Antenatal dönemde batın içi kistik kitle saptanan ve takipleri sırasında büyüme gösteren, adrenal bez hemorajisine bağlı dev psödokistli olgunun antenatal tanı ve postnatal tedavi sürecini paylaşmayı amaçladık.
Olgu Sunumu: 30 yaşında sağlıklı anneden 39. gebelik haftasında 3310 gram doğan kız bebekte, antenatal ultrasonografi ile 24. haftada sol renal korteksten kaynaklandığı düşünülen 26x11x10 mm boyutlarında kistik kitle saptanmış olup antenatal dönemdeki takipte boyutlarının arttığı gözlenmiştir. Doğum sonrası yapılan muayenede batın sol üst ve alt kadranı tamamen dolduran kitle palpe edildi. Yapılan ultrasonografide (USG), sol böbreğin alt polü seviyesinde, yoğun içerikli, septalı ve kalın duvarlı 60x40 mm boyutlarında kistik bir lezyon izlendi. Postnatal 5. günde çekilen magnetik rezonansta (MR) sol üst ve alt abdominal kadranları dolduran, barsaklara ve sol böbreğe bası yapan, kalın duvarlı ve hemorajik içerikli 72x60x62 mm boyutlarında kistik kitle görüldü. Tümör belirteçleri negatifti.
Boyutlarının giderek artması, görüntülemede bası bulguları gözlenmesi üzerine olgu postnatal 8. Günde opere edildi. Cerrahi sırasında, sol adrenal bezden kaynaklanan, iyi sınırlı ancak pankreas, ince barsaklar gibi çevre dokulara ileri derecede yapışıklık gösteren, vaskülaritesi artmış kitle eksize edildi. Histopatolojik olarak adrenal bez psödokisti olarak değerlendirildi. Postoperatif herhangi bir komplikasyon görülmeyen olgu bir hafta sonra taburcu edildi.
Sonuç: Antenatal dönemde saptanan ve postnatal süreçte de progresif olarak büyüyen kistik kitlelerin ayırıcı tanısında adrenal kanamaya bağlı psödokistler göz önünde bulundurulmalıdır. Adrenal bez hemorajileri genelde insidental saptanan zamanla spontan rezolüsyona uğrayan cerrahi müdahale gerektirmeyen patolojilerdir. Bu olgumuzda olduğu gibi hızlı büyüyen kitlelere sebep olması literatürde oldukça nadir olup çevre dokulara bası yapma potansiyeli ve malignite şüphesinin ekarte edilememesi sebebiyle cerrahi müdahale gerektirebilir.