EN
TÜRKÇE
Oral Presentation - 37
Evaluating the diagnostic value of contrast enemas in Hirschsprung’s disease
Büşra Murat 1, Gonca Gerçel 1, Sabriye Gülçin Bozbeyoğlu 2, Meltem Çağlar 1, Arzu Canmemiş 1, Ersan Uzun 1, Çiğdem Ulukaya Durakbaşa 1
1 Department of Pediatric Surgery, Istanbul Medeniyet University, Faculty of Medicine, Goztepe Prof Dr Suleyman Yalcin City Hospital, Istanbul
2 Istanbul Medeniyet University, Faculty of Medicine, Goztepe Prof Dr Suleyman Yalcin City Hospital, Department of Radiology, Istanbul
Purpose: To assess the diagnostic sensitivity of the rectosigmoid index (RSI) and radiologic transition zone (TZ) on contrast enema in Hirschsprung’s disease (HD).
Method: This retrospective study included 63 HD patients with available radiographs from 106 cases diagnosed between 2006 and 2025. Radiographs were reviewed by a single radiologist. The RSI is defined as the ratio of the widest rectal diameter to the widest sigmoid diameter. RSI ≤1 was considered diagnostic for HD. Radiologic TZ levels were compared to histopathological TZ.
Results: There were 50 (79.3%) males and 13 (20.7%) females. The median age was 11 months (1 month-10 years). Thirty-four (54%) patients were <1 year of age, 23 (36.5%) between 1-3 years, and six (9.5%) >3 years. RSI was ≤1.0 in 47 patients (74.6%) and >1.0 in 16 patients (25.4%). According to histopathology, 78% (n=49) of patients had rectosigmoid HD, 13% (n=8) long-segment HD, and 9% (n=6) total colonic HD. Among the 47 patients, the specificity rate for RSI of ≤1.0 was 79.5% (n=39) in rectosigmoid HD, 37.5% (n=3) in long-segment HD and 83.4% (n=5) in total colonic HD. The comparison between radiological and histopathological TZ levels is summarized in Table 1.
Table 1. Sensitivity of contrast enema in predicting the transition zone
|
No TZ Identified on CE (n) |
TZ Identified on CE (n) |
Sensitivity (%) |
Positive Predictive Value (%) |
||
|
Correct |
Incorrect |
||||
|
Rectosigmoid HD (n=49) |
9 |
39 |
1 |
79.6 |
97.5 |
|
Long-segment HD (n=8) |
1 |
7 |
0 |
87.5 |
100 |
|
Total Colonic HD (n=6) |
3 |
0 |
3 |
0 |
0 |
|
Total (n=63) |
13 |
46 |
4 |
73 |
92 |
CE: contrast enema, HD: Hirschsprung’s disease, TZ: Transition zone
Conclusion: An RSI of ≤1 on contrast enema showed only partial concordance with histopathological findings. The sensitivity for detecting the TZ was also suboptimal, suggesting limited diagnostic accuracy. However, when the TZ was clearly visible on contrast radiographies, the predictive value was high. This was most notable in rectosigmoid and long-segment HD. These findings support the potential role of contrast enema in surgical planning when radiologic features are well defined.
Hirschsprung hastalığında kontrast enemanın tanısal rolünün değerlendirilmesi
Büşra Murat 1, Gonca Gerçel 1, Sabriye Gülçin Bozbeyoğlu 2, Meltem Çağlar 1, Arzu Canmemiş 1, Ersan Uzun 1, Çiğdem Ulukaya Durakbaşa 1
1 İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Göztepe Prof Dr Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, İstanbul
2 İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Göztepe Prof Dr Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi, Radyoloji Anabilim Dalı, İstanbul
Amaç: Bu çalışmada, Hirschsprung hastalığında (HH) kontrastlı grafilerde rektosigmoid indeks (RSİ) ölçümünün ve radyolojik olarak belirlenen geçiş (transizyonel) zonunun (TZ) tanısal doğruluğunun değerlendirilmesi amaçlandı.
Yöntem: Bu retrospektif çalışmaya, 2006–2025 yılları arasında HH tanısı alan 106 hastanın grafilerine ulaşılabilen 63’ü dahil edildi. Grafiler tek bir radyolog tarafından değerlendirildi. Rektosigmoid indeks (RSI), rektumun en geniş çapının sigmoid kolonun en geniş çapına oranı olarak tanımlandı. RSI ≤1, HH açısından tanısal olarak kabul edildi. Radyolojik TZ, histopatolojik bulgularla karşılaştırıldı.
Bulgular: Hastaların 50’si (%79,3) erkek, 13’ü (%20,7) kadındı. Ortanca yaş 11 ay (1 ay–10 yıl) idi. Hastaların %54’ü (n=34) bir yaşın altında, %36,5’i (n=23) 1-3 yaş aralığında ve %9,5’i (n=6) üç yaş üzerindeydi. RSI, 47 hastada (%74,6) ≤1,0 ve 16 hastada (%25,4) >1,0 olarak ölçüldü. Histopatolojik bulgulara göre hastaların %78’i (n=49) rektosigmoid, %13’ü (n=8) uzun segment ve %9’u (n=6) total kolonik tip HH’ye sahipti. RSI değeri ≤1,0 olan 47 hastada, histopatolojik alt tiplere göre spesifite oranları, rektosigmoid HH için %79,5 (n=39), uzun segment HH için %37,5 (n=3) ve total kolonik HH için %83,4 (n=5) olarak saptandı.TZ tahmininde kontrastlı grafilerin doğruluk oranı Tablo 1’de özetlenmiştir.
Tablo 1. Geçiş zonu tahmininde kontrast enemanın duyarlılığı
|
KE’ de TZ saptanmayan (n) |
KE’ de TZ saptanan (n) |
Duyarlılık (%) |
Pozitif Prediktif Değer (%) |
||
|
Rektosigmoid HH (n=49) |
9 |
Doğru: 39 |
Yanlış: 1 |
79.6 |
97.5 |
|
Uzun-segment HH (n=8) |
1 |
Doğru: 7 |
Yanlış: 0 |
87.5 |
100 |
|
Total kolonik HH (n=6) |
3 |
Doğru: 0 |
Yanlış: 3 |
0 |
0 |
|
Toplam (n=63) |
13 |
Doğru: 46 |
Yanlış: 4 |
73 |
92 |
KE: Kontrast enema, HH: Hirschsprung hastalığı, TZ: Geçiş zonu
Sonuç: RSI ≤1 değeri, histopatolojik bulgularla sınırlı düzeyde uyum göstermiştir. Kontrast enema TZ saptanmasında düşük duyarlılık sergilemiştir. Bu durum, tanısal doğruluğun sınırlı olduğuna işaret etmektedir. Ancak TZ’nin net olarak izlenebildiği olgularda, özellikle rektosigmoid ve uzun segment Hirschsprung hastalığında, pozitif prediktif değerin yüksek oluşu kontrastlı grafilerin cerrahi planlamada değerli bir araç olabileceğini göstermektedir.