Oral Presentation - 12
Managing the Chest After Prior Thoracotomy: Still Thoracoscopy
Ülgen Çeltik, Merve Karayazılı, Coşkun Özcan, Zafer Dökümcü
Ege University Faculty of Medicine Department of Pediatric Surgery
Aim: Thoracoscopy after previous thoracotomy is considered challenging due to postoperative adhesions and altered anatomy. However, with increasing surgical experience and technological advancements, secondary thoracoscopic interventions have become a feasible and effective alternative in selected patients. This study aims to evaluate the indications, feasibility, and outcomes of thoracoscopic surgery following prior thoracotomy in children.
Methods: A retrospective review was conducted of patients who underwent thoracoscopy between 2020-2024. Patients with a history of prior thoracotomy were included. Demographics, indications for the primary and secondary surgeries, intraoperative and postoperative outcomes, and the need for conversion to thoracotomy were analyzed.
Results: Fifteen patients(M/F:8/7; median age: 48 months[12 days–21 years]) with history of ipsilateral thoracotomy underwent conventional (n=12) or robot-assisted (n=3) thoracoscopy. Indications included esophageal-related complications (8 esophageal atresia, 1 corrosive stricture) and thoracic masses (2 benign mediastinal masses, 1 neurogenic tumor, 1 carcinoid tumor, 2 osteosarcoma metastases). Four patients had a history of multiple prior thoracotomies. Among the patients with esophageal complications, one patient with corrosive stricture underwent esophagectomy. In remaining seven patients, surgical procedures included esophageal anastomosis(n=3), recurrent fistula ligation(n=2), stump excision with tracheopexy (n=1), and stricture resection with anastomosis(n=1). Minor leaks occurred in four, all of which resolved conservatively. For thoracic masses, thoracoscopic excisions were performed for two osteosarcoma lung metastases and two mediastinal tumors (neuroblastoma and carcinoid). The remaining two patients underwent decortication for empyema and thoracic duct ligation for chylothorax. Intraoperative complication occurred in only one patient: subclavian artery injury during carcinoid tumor excision necessitated conversion to thoracotomy. All other procedures were completed successfully as planned.
Conclusion: Although secondary thoracoscopy may initially appear challenging, it can be a viable salvage option in selected cases. we conclude thay with careful patient selection and surgical planning, it can be performed with acceptable complication rates.
Geçirilmiş Torakotomi Sonrası Göğüs Cerrahisine Yaklaşım: Yine de Torakoskopi
Ülgen Çeltik, Merve Karayazılı, Coşkun Özcan, Zafer Dökümcü
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi AD
Amaç: Geçirilmiş torakotomi sonrası torakoskopi, postoperatif adezyonlar ve değişmiş anatomi nedeniyle zorlayıcı kabul edilmektedir. Ancak cerrahi deneyimin artması ve teknolojik gelişmeler sayesinde, seçilmiş hastalarda ikincil torakoskopik girişimler uygulanabilir ve etkili bir alternatif haline gelmiştir. Bu çalışma, çocuklarda geçirilmiş torakotomi sonrası torakoskopik cerrahinin endikasyonlarını, uygulanabilirliğini ve sonuçlarını değerlendirmeyi amaçlamaktadır.
Yöntemler: 2020 ile 2024 yılları arasında torasik minimal invaziv cerrahi uygulanan pediatrik hastalar retrospektif olarak incelendi. Daha önce torakotomi öyküsü olan hastalar çalışmaya dahil edildi. Demografik veriler, birincil ve ikincil cerrahilerin endikasyonları, intraoperatif ve postoperatif sonuçlar ile torakotomiye dönüş gereksinimi değerlendirildi.
Bulgular: Daha önce aynı taraftan torakotomi geçirmiş olan 15 hastaya (E/K: 8/7, median yaş: 48 ay [12 gün–21 yaş]) konvansiyonel (n=12) ve robot yardımlı (n=3) torakoskopi uygulandı. Endikasyonlar; özofagusla ilişkili komplikasyonlar (8 özofagus atrezisi, 1 koroziv darlık) veya torasik kitlelerdi (2 mediastinal benign kitle, 1 nörojenik tümör, 1 karsinoid tümör, 2 osteosarkom metastazı). Hastalardan dördünde birden çok torakotomi öyküsü mevcuttu. Özofageal komplikasyonlar nedeniyle opere edilen hastalardan, koroziv darlığı olan birine özofajektomi uygulanırken, diğer 7 hastaya özofagus anastomozu (n:3), rekürren fistül ligasyonu (n:2), güdük eksizyonu ve trakeopeksi (n:1), ve darlık rezeksiyon-anastomozu yapıldı (n:1). 7 hastanın 4’ünde minör kaçak gelişti; hepsi konservatif tedaviyle düzeldi. Torasik kitleler nedeniyle yapılan müdahalelerde, iki osteosarkom metastazıyla iki mediastinal tümör (nöroblastom-karsinoid) torakoskopik olarak eksize edildi. Diğer iki hastaysa, ampiyem nedeniyle dekortikasyon ve şilotoraks nedeniyle duktus thoracicus ligasyonu uygulandı. Tüm hastalar arasında yalnızca birinde intraoperatif komplikasyon gelişti; karsinoid tümör eksizyonu sırasında subklavian arter yaralanması meydana geldi ve torakotomiye geçilmesi gerekti. Diğer tüm hastalarda cerrahi işlemler planlandığı şekilde başarıyla tamamlandı.
Sonuç: Geçirilmiş torakotomi sonrası bazı hastalarda tekrar cerrahi müdahale gerekebilmektedir. Bu gibi durumlarda, torakoskopik yaklaşım ilk bakışta zorlayıcı görünse de, uygun hastalarda etkili bir kurtarıcı seçenek olabilir. Dikkatli hasta seçimi ve cerrahi planlama ile kabul edilebilir komplikasyon oranlarıyla uygulanabilir.