TÇCD 2025 42nd Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association Congress

View Abstract

Oral Presentation - 68

Novel Surgical Approaches in the Management of Sacrococcygeal Teratomas in Children: A Retrospective Analysis of Clinical Outcomes and Laparoscopic Median Sacral Artery Control

Büşra Gizem Fırat, Hakan Özcan, Sefer Tolga Okay, Hasan Deliağa, Esra Özçakır, Mete Kaya
Department of Pediatric Surgery and Pediatric Urology, Health Sciences University, Bursa Yüksek İhtisas Training and Research Hospital

Aim: Sacrococcygeal teratoma (SCT) is the most common congenital tumor detected at birth. One of the most serious complications during tumor excision is life-threatening hemorrhage. To reduce this risk, pre-resection ligation of the median sacral artery (MSA) is performed. This study presents the management strategies and surgical outcomes of patients diagnosed with SCT in our institution.

Methods: A retrospective analysis was conducted on 10 patients diagnosed with SCT and treated in our clinic between 2017 and 2025. Demographic characteristics, clinical and laboratory findings, radiological evaluations, surgical approaches, and postoperative outcomes were analyzed.

Results: Seven of the ten patients were neonates (mean age: 7 days), two were 2 months old, and one was 1.5 years old. Antenatal diagnosis was present in three cases. All patients underwent ultrasonography and magnetic resonance imaging. Elevated alpha-fetoprotein (AFP) levels (200–121,000 ng/mL) were detected in nine patients. Surgical resections were performed in the prone position with a chevron incision in all but one case, in which an abdomino-sacral-perineal approach was preferred. Coccygectomy was performed in all patients. In four cases, laparoscopic MSA ligation was successfully performed prior to tumor resection, and no intraoperative or postoperative blood transfusion was required in these patients. No mortality was observed. Only two patients experienced wound dehiscence as a postoperative complication. Histopathological examination revealed mature cystic teratoma in five patients, immature teratoma in four, and pure cystic teratoma in one.

Conclusion: Although rare, SCT is the most frequently encountered congenital tumor during the neonatal period. Complete surgical resection including coccygectomy provides a curative treatment in most cases. Laparoscopic MSA ligation, when performed prior to resection in selected patients, appears to be a safe and effective technique for reducing intraoperative blood loss.

Çocuklarda Sakrokoksigeal Teratomların Cerrahi Yönetiminde Yeni Yaklaşımlar: Klinik Sonuçlar ve Laparoskopik Median Sakral Arter Kontrolüne Dayalı Retrospektif Bir İnceleme

Büşra Gizem Fırat, Hakan Özcan, Sefer Tolga Okay, Hasan Deliağa, Esra Özçakır, Mete Kaya
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Cerrahisi ve Çocuk Ürolojisi Kliniği

Amaç: Sakrokoksigeal teratom (SCT), doğumda saptanan en yaygın konjenital tümördür. Tümör eksizyonu sırasında karşılaşılan en ciddi komplikasyonlardan biri, yaşamı tehdit edebilecek kanamadır. Bu riski azaltmak amacıyla, rezeksiyon öncesi, median sakral arterin (MSA) ligasyonu uygulanmaktadır. Bu çalışmada, kliniğimizde SCT tanısı alan hastaların yönetim süreçleri ve cerrahi sonuçları sunulmaktadır.

Yöntem: 2017–2025 yılları arasında kliniğimizde SCT tanısı alarak tedavi edilen 10 hastanın verileri retrospektif olarak incelendi. Hastaların demografik özellikleri, klinik ve laboratuvar bulguları, radyolojik değerlendirmeleri, uygulanan cerrahi yaklaşımlar ve postoperatif sonuçları analiz edildi.

Bulgular: On hastanın yedisini yenidoğanlar oluşturmakta olup (ortalama yaş: 7 gün), ikisi 2 aylık, biri ise 1,5 yaşındaydı. Üç hastada antenatal tanı mevcuttu. Tüm olgularda ultrasonografi ve manyetik rezonans görüntüleme kullanıldı. Dokuz hastada α-fetoprotein (AFP) düzeyleri yüksek (200–121.000 ng/mL) saptandı. Cerrahi rezeksiyonlar, bir olgu dışında tüm hastalarda pron pozisyonda chevron insizyonu ile gerçekleştirildi. Bu olguda abdomino-sakroperineal yaklaşım tercih edildi. Tüm hastalarda koksiks çıkarıldı. Dört hastada tümör rezeksiyonu öncesinde laparoskopik MSA ligasyonu başarıyla uygulandı ve bu olgularda intraoperatif ya da postoperatif kan transfüzyonu gerekmedi. Mortalite gözlenmedi. Yalnızca iki olguda yara yeri ayrışması komplikasyonu gelişti. Histopatolojik değerlendirmede beş olguda matür kistik teratom, dört olguda immatür teratom ve bir olguda saf kistik teratom saptandı.

Sonuç: SCT, nadir görülmesine rağmen, yenidoğan döneminde en sık karşılaşılan konjenital tümörlerden biridir. Koksiksin de dahil edildiği tam cerrahi rezeksiyon, çoğu olguda küratif bir tedavi sağlamaktadır. Seçilmiş olgularda rezeksiyon öncesinde uygulanan laparoskopik MSA ligasyonu, intraoperatif kan kaybını azaltma açısından güvenli ve etkili bir yöntemdir.

Close