TÇCD 2025 42nd Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association Congress

View Abstract

Case Report - 5

Neonatal giant immature adrenal teratoma: a rare case report

Samir Hasan 1, Ülgen Çeltik 1, Eda Ataseven 2, Tülay Öztürk 3, Burçe Emine Dörtkardeşler 4, Gürdeniz Serin 5, Ahmet Çelik 1
1 Ege University Faculty of Medicine, Department of Pediatric Surgery, İzmir, Turkey
2 Ege University Faculty of Medicine Department of Pediatrics, Division of Pediatric Oncology
3 Ege University Faculty of Medicine Department of Radiology, Division of Pediatric Radiology
4 Ege University Department of Pediatrics
5 Ege University Faculty of Medicine, Department of Pathology

Introduction:
Adrenal teratomas are rare tumors that occur sporadically in the neonatal period, with most reported cases being mature teratomas. Immature variants are even less common and carry higher risks of recurrence and malignant transformation. To date, only one case of a perinatally diagnosed neonatal immature adrenal teratoma has been documented in the English literature. In this study, we aim to present the second reported case.

Case Report:

We present the case of a female neonate born at term with normal antenatal imaging findings. A right adrenal mass was incidentally detected on routine postnatal ultrasonography. Further imaging revealed a heterogeneous, predominantly cystic lesion with calcifications and mass effect on adjacent structures. Tumor markers, including alpha-fetoprotein (AFP) and neuron-specific enolase (NSE), were within age-appropriate reference ranges. Surgical resection was performed at two months of age. Intraoperatively, a large adrenal mass displacing nearby organs was completely excised without complications. Histopathological examination confirmed a Grade 2–3 immature teratoma. The patient was scheduled for follow-up every three months by a multidisciplinary tumor board, including clinical, radiological, and biochemical surveillance. The patient is currently at the 6th postoperative month, with no evidence of recurrence during follow-up.

Conclusion:

This case represents the second reported neonatal immature adrenal teratoma and highlights the diagnostic challenges associated with such rare tumors. It underscores the importance of including adrenal teratomas in the differential diagnosis of perinatal suprarenal masses, particularly those that fail to regress.

Neonatal dev immatür adrenal teratom; nadir bir olgu sunumu

Samir Hasan 1, Ülgen Çeltik 1, Eda Ataseven 2, Tülay Öztürk 3, Burçe Emine Dörtkardeşler 4, Gürdeniz Serin 5, Ahmet Çelik 1
1 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, İzmir, Türkiye
2 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD, Çocuk Onkoloji BD
3 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, Çocuk Radyolojisi BD
4 Ege Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD
5 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı

Giriş:

Adrenal teratomlar, yenidoğan döneminde oldukça nadir rastlanan ve genellikle sporadik ortaya çıkan tümörlerdir. Bildirilen olguların çoğu matur teratomlardır. İmmatür varyantları ise çok daha seyrek görülmekte olup, nüks ve malign transformasyon riski daha yüksektir. Şu ana kadar İngilizce literatürde perinatal dönemde tanı alan yalnızca bir neonatal immatür adrenal teratom olgusu bildirilmiştir. Bu çalışmada, ikinci olgu sunulması amaçalanmıştır.

Olgu sunumu:

Term doğan kız bebekte, prenatal görüntüleme bulguları normal olup doğum sonrası rutin ultrasonografide sağ adrenal bölgede kitle saptanmıştır. İleri görüntülemelerde, çevre yapılara baskı yapan, heterojen yapıda, ağırlıklı olarak kistik ve kalsifikasyonlar içeren bir lezyon izlenmiştir. Alfa-fetoprotein (AFP) ve nöron spesifik enolaz (NSE) dahil olmak üzere tümör belirteçleri yaşa uygun referans aralıkları içinde bulunmuştur. Kitle, hastanın 2. ayında cerrahi olarak tamamen çıkarılmıştır. Operasyon sırasında çevre organları iten büyük bir adrenal kitle komplikasyonsuz rezeke edilmiştir. Histopatolojik inceleme sonucu Grade 2–3 immatür teratom olarak raporlanmıştır. Hasta, multidisipliner çocuk onkoloji konseyi tarafından üç ayda bir klinik, radyolojik ve biyokimyasal değerlendirmeleri kapsayacak şekilde izleme alınmıştır. Şu an postoperatif 6. ayda olan hastada, takip süresince herhangi bir nüks izlenmemiştir.

Sonuç:

Bu olgu, literatürde bildirilen ikinci neonatal immatür adrenal teratom vakasını temsil edip bu nadir tümörlerle ilişkili tanısal zorluklara dikkat çekmektedir. Özellikle gerilemeyen perinatal suprarenal kitlelerin ayırıcı tanısında adrenal teratomların da göz önünde bulundurulmasının önemini vurgulamaktadır.

Close