Oral Presentation - 65
Requirement of Central and Lateral Neck Dissection in the Surgical Treatment of Thyroid Cancer Nodules in Children
Müjdem Nur Azılı 1, Süleyman Arif Bostancı 1, Muhammet Necmi Gürel 2, Elif Emel Erten 2, Vildan Selin Çayhan 2, Ahmet Ertürk 1, Can İhsan Öztorun 1, Aslı Nur Abay 2, Sabri Demir 2, Esra Karakuş 3, Çağrı Damar 4, Nedim Gülaldı 5, Neriman Sarı 6, Mehmet Boyraz 7, Emrah Şenel 1, Cem Azılı 8
1 Ankara Yıldırım Beyazıt Unıversıty Medical Faculty Department of Pediatric Surgery
2 Ankara Bilkent City Hospital Department of Pediatric Surgery, Ankara
3 Ankara Bilkent City Hospital Department of Pathology, Ankara
4 Ankara Bilkent City Hospital, Department of Pediatric Radiology
5 Ankara Bilkent City Hospital, Department of Nuclear Medicine, Ankara
6 Ankara Bilkent City Hospital, Department of Pediatric Oncology
7 Ankara Bilkent City Hospital, Department of Pediatric Endocrinology
8 Department of Surgical Oncology, Ankara Education and Research Hospital, Ankara, Turkey
Aim
This study aims to evaluate the necessity of central and lateral cervical lymph node dissection (CLND and LLND) in the surgical management of thyroid nodules suspected to be malignant in pediatric patients.
Methods
A single-center retrospective analysis was conducted on patients under 18 years of age who underwent total thyroidectomy (TT) and/or CLND or LLND between January 2020 and June 2025. Preoperative decisions regarding LLND were made based on thyroglobulin washout (TGWO) and pathological findings indicating lateral neck lymph node metastases. CLND was performed intraoperatively in cases of confirmed central lymph node metastases or when lateral metastases were identified. Data on demographics, imaging, fine needle aspiration biopsy (FNAB), thyroglobulin washout, and surgical procedures were reviewed.
Results
The cohort included 67 patients with a median age of 14.1 years, of whom 67.1% (n=45) were female. The mean nodule size was 21 mm, and the malignancy rate was 64.1% (43/67), with a mean malignant nodule size of 18.5 mm. CLND was performed in 7.4% (5/67) of patients, while concurrent CLND and LLND were required in 25.3% (17/67). FNAB findings were statistically significant in predicting malignancy (p < 0.05), and TGWO positivity was strongly associated with metastatic lateral lymphadenopathy (p = 0.001). The classical variant of papillary thyroid carcinoma accounted for 76.7% (33/43) of malignancies. Additionally, prior neck radiotherapy and microcalcifications were significantly associated with malignancy (p < 0.05).
Conclusions
Metastasis to the central lymph node was observed in 7.4% of cases, while metastasis to both central and lateral neck regions occurred in 25.3%. Positive TGWO serves as a reliable preoperative predictor for lateral lymph node metastases. Surgeons managing pediatric thyroid surgery should be skilled in CLND to address the elevated risk of lymph node involvement in this population.
Çocuklarda Tiroid Kanseri Nodüllerinin Cerrahi Tedavisinde Santral ve Lateral Boyun Diseksiyonu Gerekliliği
Müjdem Nur Azılı 1, Süleyman Arif Bostancı 1, Muhammet Necmi Gürel 2, Elif Emel Erten 2, Vildan Selin Çayhan 2, Ahmet Ertürk 1, Can İhsan Öztorun 1, Aslı Nur Abay 2, Sabri Demir 2, Esra Karakuş 3, Çağrı Damar 4, Nedim Gülaldı 5, Neriman Sarı 6, Mehmet Boyraz 7, Emrah Şenel 1, Cem Azılı 8
1 Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
2 Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Çocuk Cerrahisi Kliniği, Ankara
3 Ankara Bilkent Şehir Hastanesi, Patoloji Kliniği
4 Ankara Bilkent Şehir Hastanesi, Çocuk Radyoloji Kliniği
5 Ankara Bilkent Şehir Hastanesi, Nükleer Tıp Kliniği, Ankara
6 Ankara Bilkent Şehir Hastanesi, Çocuk Onkoloji Kliniği
7 Ankara Bilkent Şehir Hastanesi, Çocuk Endokrinoloji Kliniği
8 Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara
Amaç
Bu çalışmanın amacı, malignite şüphesi taşıyan tiroid nodüllerinin cerrahi tedavisinde santral ve lateral servikal lenf nodu diseksiyonunun (SLND ve LLND) gerekliliğini çocuk hastalar özelinde değerlendirmektir.
Yöntem
Ocak 2020 - Haziran 2025 tarihleri arasında, 18 yaş altı olup total tiroidektomi (TT) ve/veya SLND veya LLND uygulanan hastalar retrospektif olarak analiz edilmiştir. Lateral boyun diseksiyonu kararı, preoperatif olarak tiroglobulin yıkama (TGY) sonuçları ve lateral boyun lenf nodu metastazını gösteren patolojik bulgulara göre verilmiştir. SLND ise, intraoperatif olarak santral lenf nodu metastazının saptandığı ya da lateral metastazın tespit edildiği olgularda gerçekleştirilmiştir. Demografik veriler, görüntüleme sonuçları, ince iğne aspirasyon biyopsisi (İİAB), TGY ve uygulanan cerrahi işlemler incelenmiştir.
Bulgular
Çalışmaya dahil edilen 67 hastanın medyan yaşı 14,1 olup, %67,1’i (n=45) kadındı. Ortalama nodül çapı 21 mm idi ve malignite oranı %64,1 (43/67) olarak saptandı. Malign nodüllerin ortalama çapı 18,5 mm idi. SLND uygulaması %7,4 (5/67) hastada gerçekleştirilirken, eş zamanlı SLND ve LLND gereksinimi %25,3 (17/67) hastada görüldü. İİAB bulguları malignite öngörüsünde istatistiksel olarak anlamlıydı (p < 0,05). TGY pozitifliği, lateral lenf nodu metastazı ile güçlü ilişki gösterdi (p = 0,001). Papiller tiroid karsinomunun klasik varyantı, malign vakaların %76,7’sini (33/43) oluşturdu. Ek olarak, daha önce geçirilmiş boyun radyoterapisi ve mikrokalsifikasyon varlığı da malignite ile anlamlı düzeyde ilişkili bulundu (p < 0,05).
Sonuç
Santral lenf nodu metastazı %7,4 oranında, santral ve lateral bölgelere birlikte metastaz ise %25,3 oranında gözlendi. TGY pozitifliği, lateral lenf nodu metastazlarının öngörülmesinde güvenilir bir preoperatif belirteçtir. Pediatrik tiroid cerrahisini gerçekleştiren cerrahların, lenf nodu tutulum riskinin yüksekliği göz önünde bulundurularak SLND konusunda yetkin olması gerekmektedir.