1st National Pediatric Burns Congress

View Abstract

Oral Presentation -

Pediatrik El Yanıklarının Tedavisinde Deri Greftlerinin Kullanımı ve Erken Dönem Kontraktur Üzerine Etkileri

AC Aygıt, HÖ Berköz, EŞ Mercan, A Datlı

 

GİRİŞ: Bu çalışmada Mart 2010- Ekim 2011 tarihleri arasında kliniğimizde el yanığı nedeni ile greftleme yapılan 27 çocuk hastada erken dönemde gelişen eklem kontraktürü sıklığı ve greft kalınlığının (tam ya da kısmı kalınlıklı) kontraktür gelişimine etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır.

MATERYAL VE METOD:

Akut önkol-el yanığı ile başvuran ve ilk 3 hafta içinde greftleme yapılan 12 yaş altı 27 hasta (18 erkek, 9 kız) çalışmaya dahil edildi. Yaş ortalaması 2 (0-11) idi. Hastaların yaş, cinsiyet, yanık etkeni, yanık derecesi ve yüzdesi, kullanılan greft tipi (tam/kısmi kalınlık) değerlendirildi. Hastalar yanık bölgelerine göre 3 ana gruba ayrılarak her grup için kullanılan greft kalınlığı ve kontraktür gelişme sıklığı incelendi. Gruplar; A izole el dorsal veya palmar bölge (parmaklar hariç), B parmaklar, C el ve parmakların birklikte etkilendiği yanıklar şeklinde planlandı. A grubunda 15, B gurubunda 3 ve C grubunda toplam 9 hasta mevcuttu. Hastaların tedavisi için toplam 18 hastada kısmi kalınlıklı deri grefti (KKDG), 9 hastada ise tam kalınlıklı deri grefti (TKDG) kullanıldı. Hastaların tümü postoperatif dönemde fizik tedavi programına alındı. Hastalarda gelişen belirgin fonksiyonel kısıtlılığa veya gevşetme operasyonuna neden olan kontraktürler postoperatif dönemde değerlendirildi. Toplam 5 hastada gelişen kontraktürler için ilk 6 ay içinde kontraktür açılması girişimine ihtiyaç duyulduğu gözlendi. Bu hastaların üçünde KKDG (2 adet C, 1 adet A grubu), ikisinde ise TKDG (1adet A, 1 adet B grubu) kullanıldı.


 

TARTIŞMA:
Literatürlerdeki kontraktür gelişim sıklığına bakıldığında sonuçlarımıza paralel olarak el dorsal veya palmar bölgesinde (A Grubu) yanık mevcut olan hastaların TKDG uygulanmış olanlarında KKDG uygulanmış olanlara oranla daha az kontraktür geliştiği görülmüştür. Sadece parmaklarında yanık mevcut olan vakalarda (B grubu) TKDG uygulanmış hastalardan 1 tanesinde kontraktür gelişmiş iken KKDG uygulanan hastalarda kontraktür gelişmemiş olup, literatürlerde bunun tam tersi sonuçlar bildirilmiştir. Parmaklar dahil tüm elde yanık mevcut olan hastaların (C grubu) literatürlere bakıldığında çalışmamızdan farklı olarak TKDG uygulanmış kısmında kontraktür gelişmemiş iken KKDG uygulanmış olanlarında fonksiyonel kısıtlılığa neden olan kontraktür gelişimi bildirilmiştir.

SONUÇ:

Pediatrik akut el yanıklarının cerrahi tedavisinde TKDG kullanılması kontraktür gelişimine bağlı revizyon operasyonlarının sıklığını azaltmaktadır. Özellikle palmar bölgedeki ve parmaklara uzanan yanıklarda tam kalınlıklı greftlerin kullanımı büyüyen bir organizmaya sahip pediatrik hasta grubunda elin fonksiyonel gelişimi için hayati öneme sahiptir. 

Pediatrik El Yanıklarının Tedavisinde Deri Greftlerinin Kullanımı ve Erken Dönem Kontraktur Üzerine Etkileri

AC Aygıt, HÖ Berköz, EŞ Mercan, A Datlı

 

GİRİŞ: Bu çalışmada Mart 2010- Ekim 2011 tarihleri arasında kliniğimizde el yanığı nedeni ile greftleme yapılan 27 çocuk hastada erken dönemde gelişen eklem kontraktürü sıklığı ve greft kalınlığının (tam ya da kısmı kalınlıklı) kontraktür gelişimine etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır.

MATERYAL VE METOD:

Akut önkol-el yanığı ile başvuran ve ilk 3 hafta içinde greftleme yapılan 12 yaş altı 27 hasta (18 erkek, 9 kız) çalışmaya dahil edildi. Yaş ortalaması 2 (0-11) idi. Hastaların yaş, cinsiyet, yanık etkeni, yanık derecesi ve yüzdesi, kullanılan greft tipi (tam/kısmi kalınlık) değerlendirildi. Hastalar yanık bölgelerine göre 3 ana gruba ayrılarak her grup için kullanılan greft kalınlığı ve kontraktür gelişme sıklığı incelendi. Gruplar; A izole el dorsal veya palmar bölge (parmaklar hariç), B parmaklar, C el ve parmakların birklikte etkilendiği yanıklar şeklinde planlandı. A grubunda 15, B gurubunda 3 ve C grubunda toplam 9 hasta mevcuttu. Hastaların tedavisi için toplam 18 hastada kısmi kalınlıklı deri grefti (KKDG), 9 hastada ise tam kalınlıklı deri grefti (TKDG) kullanıldı. Hastaların tümü postoperatif dönemde fizik tedavi programına alındı. Hastalarda gelişen belirgin fonksiyonel kısıtlılığa veya gevşetme operasyonuna neden olan kontraktürler postoperatif dönemde değerlendirildi. Toplam 5 hastada gelişen kontraktürler için ilk 6 ay içinde kontraktür açılması girişimine ihtiyaç duyulduğu gözlendi. Bu hastaların üçünde KKDG (2 adet C, 1 adet A grubu), ikisinde ise TKDG (1adet A, 1 adet B grubu) kullanıldı.


 

TARTIŞMA:
Literatürlerdeki kontraktür gelişim sıklığına bakıldığında sonuçlarımıza paralel olarak el dorsal veya palmar bölgesinde (A Grubu) yanık mevcut olan hastaların TKDG uygulanmış olanlarında KKDG uygulanmış olanlara oranla daha az kontraktür geliştiği görülmüştür. Sadece parmaklarında yanık mevcut olan vakalarda (B grubu) TKDG uygulanmış hastalardan 1 tanesinde kontraktür gelişmiş iken KKDG uygulanan hastalarda kontraktür gelişmemiş olup, literatürlerde bunun tam tersi sonuçlar bildirilmiştir. Parmaklar dahil tüm elde yanık mevcut olan hastaların (C grubu) literatürlere bakıldığında çalışmamızdan farklı olarak TKDG uygulanmış kısmında kontraktür gelişmemiş iken KKDG uygulanmış olanlarında fonksiyonel kısıtlılığa neden olan kontraktür gelişimi bildirilmiştir.

SONUÇ:

Pediatrik akut el yanıklarının cerrahi tedavisinde TKDG kullanılması kontraktür gelişimine bağlı revizyon operasyonlarının sıklığını azaltmaktadır. Özellikle palmar bölgedeki ve parmaklara uzanan yanıklarda tam kalınlıklı greftlerin kullanımı büyüyen bir organizmaya sahip pediatrik hasta grubunda elin fonksiyonel gelişimi için hayati öneme sahiptir. 

Close