2nd National Pediatric Burns Congress

.

Amaç: Yanıklı hastalarda tedavi edildikten sonraki zamanlarda, skar, kontraktür ve renk anormallikleri gibi şekil bozuklukları, uykusuzluk, kabus görme ve anksiyete gibi psikolojik sorunlarla birlikte, ağrı, hareket kısıtlılığı, kendi gereksinimlerini karşılayamamak, eskisi gibi yaşayamayacağını düşünmek ve başkalarına bağımlı olmak gibi yaşam aktivitesi ve kalitesini bozan sorunlar gözlenebilmektedir. Bu çalışma, yanık hastalarının yaşadıkları sorunların, günlük yaşam aktivitelerini ve yaşam kalitelerini nasıl etkilediğini açıklamaya çalışan güncel bilgileri derlemek amacıyla yapılmıştır.

Gereç ve yöntem: Çalışmada  “yanık, yanık hastası, yaşam kalitesi” anahtar kelimeleri kullanılarak elektronik veri tabanları ve arama motorlarından literatür taraması yapıldı. Konuyla ilgili 2000-2012 yılları arasında yapılan literatür taramalarında 783 kaynaktan 11’i Türkçe, 18’i İngilizce olmak üzere toplam 29 makale ve kaynak kitaplardan yararlanıldı.  

Sonuçlar: Ulaşılan kaynaklar ve çalışmalara göre, yanık yaralanmasın sahip hastalarda bu yaralanmanın sonuçlarının hastaların gelecekteki yaşamı üzerindeki uzun dönem etkilerinin belirsizliği, hastayı olumsuz yönde etkilemektedir. Bu durum aynı zamanda hastanın ailesini, yakın arkadaşlarını, iş ilişkilerini, kısacası tüm sosyal çevresini etkileyen bir kriz durumudur. Yaralanmadan aylar sonra bile sağlıkta bozulmalar ortaya çıkmaktadır. Yaşanılan travma el, yüz, perine gibi özel bölgeler etkilenmişse, yaranın büyüklüğü arttıkça, sosyal desteklerin azlığında ya da yokluğunda, çalışma hayatının zorunlulukları gibi beklentilerin fazla olduğu durumlarda yaşam kalitesi daha olumsuz etkilenmektedir.

Yorum: Yaşam kalitesi kavramı, riskleri ve koruyucu faktörleri göz önünde bulundurularak, yanıklı hastalarda orta ve uzun dönemde dahi incelenmesi gerekmektedir.