2nd National Pediatric Burns Congress

View Abstract

Poster - 5

Yanık hastalarında doku kültürü sonuçlarımız

GİRİŞ: Yanık olayı cilt bütünlüğünü kısmen veya tamamen bozduğundan dolayı  mikroorganizmalar vücuda kolaylıkla girmekte  ve vücudun çeşitli bölgelerinde kolaylıkla enfeksiyonlara neden olabilmektedir. Bilindiği gibi yanıklı hastalarda mortalitenin en önemli sebebi de enfeksiyonlardır

AMAÇ: Yanık merkezimizde Eylül 2008 ile Mart 2012 tarihleri arasında yatarak tedavi gören 815 hastadan toplam yanık yüzey alanı % 15 ve  üzerinde olan 113 hasta yaralarının doku  kültürlerinde üreyen etken  mikroorganizmalar açısından incelendi.

BULGULAR: Yanık yüzde oranı %15’in üzerinde olan 113 hastanın %54’ü erkek, %46’sı ise kadın idi. Hastaların yaş ortalamaları  13.3±17.1 idi. Toplam yanık yüzey alanı ortalaması % 22.4±9.0 idi. Yanık yüzdesi %15 ve üzerinde olan hastalardan %50.4’ünün doku kültürlerinde üreme olmadı.  En fazla üreyen mikroorganizma hastaların % 8.0’inde Metisilin Sensitif  Stafilokokkus Aureus (MSSA) idi. Daha sonra sırası ile Psödomonas Auregenosa (% 7.2), MRKNS (% 6.2), Staf. Epidermitis (%4.4), Acinetobacter (% 3.5) ve diğerleri( %20.3) izlemekteydi. Hastaların %15’inde birden fazla mikroorganizma üredi. Hastaların beyaz küre sayısı 11640±5100, eritrosit sedimantasyon hızı 43.4±30.5 ve   C-reaktif protein (CRP) 64.9±77.6 idi.  Doku kültürlerinde  üreme olan hastaların  genel durumları, laboratuar değerleri  ve yaraları değerlendirilerek antibiyoterapiye alındı. Yaraları temiz olan, ateşi olmayan, lökosit sayısı ve CRP’si normal olan hastalara antibiyoterapi başlanmadı. Kültür sonuçlarına göre antibiyotik tedavisi başlanan hastalardan 3 tanesi sepsise bağlı olarak kaybedildi.  Antibiyoterapi başlanmayan hastalarımızın takipleri sırasında enfeksiyon veya enfeksiyona bağlı komplikasyon gözlenmedi.

SONUÇLAR: Doku kültürlerinde üreme olan her hastaya antibiyoterapi başlanmamalı, yaranın durumu, ateş, lökosit sayısı ile CRP birlikte değerlendirilerek buna karar verilmelidir. Özellikle birinci basamak sağlık kuruluşlarına verilecek uygun eğitimlerle gereksiz antibiyotik tedavileri azaltılarak süperenfeksiyonların azaltılması sağlanabilir.

 

Close