II. National Pediatric Urology Congress

F Tatlısöz, A Yıldız, S Çetiner, N Sever, ÇA Karadağ, M Akın, Aİ Dokucu

Department of Pediatric Surgery, Sisli Etfal Training and Research Hospital, Istanbul, Turkey

One of the late term problems of the cases that have been operated for hypospadias is functional voiding disorder and it may be related with urethral stricture and/or diminished urethral compliance. The uroflowmetric assessments take a significant place due to the fact that it reflects the normal function of the urethra by gaining a good flow rate, easily proceeded and it's a widely used noninvasive test.

 

Uroflowmetry was performed in 61 patients, aged 3 years to 12 years, who underwent hypospadias repair mostly using tubularized incised plate urethroplasty (TIPU) for different types of hypospadias between 2007 and 2009. Uroflowmetric assessments were performed regardless of the operation date and the type of hypospadias (distal penile, midpenile and proximal penile), according to the postoperative time that has passed, between 2007 and 2009. We compared the changes of the case group with the control group that consists of the 43 cases with the same age range that present no systemic disease and/or symptoms that is confirmed with physical examination.

 

A comparison between the cases who underwent hypospadias repair  and the control cases revealed that the repaired hypospadias cases have generally abnormal uroflowmetric values and voiding patterns. Especially, the abnormal uroflow values and voiding patterns were raising correspondingly with the type of hypospadias while it's getting closer to proximale. Operated cases were excreting the same volume of urine slower and in a longer period of time in comparison with the control cases.

 

Another finding that has determined in the operated case group is that the longer neourethra caused longer voiding time. Years of clinical follow-up revealed that the uroflowmetric abnormalities are permanent with the minimal normalization after the first year of surgery. 

 

Although clinically asymptomatic, some abnormal uroflowmetric values are present in long term of operated hypospadias cases. It's realised that abnormal uroflow values are increasing parallely to the severity of  hypospadias in related the cases and it's not getting normalized during the years postoperatively.

F Tatlısöz, A Yıldız, S Çetiner, N Sever, ÇA Karadağ, M Akın, Aİ Dokucu

Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Cerrahisi Kliniği, İstanbul

Opere hipospadiyaslı olgularda geç dönem ortaya çıkan problemlerden biri de işeme fonksiyon bozukluğudur. Bu bozulma üretral darlığa ve/veya üretra kompliansındaki azalmaya bağlı olabilir. Üretranın normal fonksiyonunu iyi bir akım elde ederek yansıtması, invaziv olmaması ve uygulama kolaylığının yanısıra sık kullanılması nedeni ile üroflovmetrik incelemeler  önemli bir yer tutar.

Klinik olarak semptom vermeyen 2007-2009 yılları arasında çoğunluğu TIPU yöntemi ile opere edilmiş 3-15 yaş aralığında, çeşitli hipospadiyas tiplerinde olan 61 olgu seçildi ve her birine üroflovmetrik inceleme yapıldı. Olguların; operasyon yılı ne olursa olsun  tipler (distal penil, midpenil, proksimal penil) arasında, tipleri ne olursa olsun postoperatif geçen sürelerine göre yıllar arasında üroflovmetrik incelemeleri yapıldı. Bu değişimler bilinen veya fizik muayenede saptanmış sistemik hastalığı ve/veya bulgusu olmayan yine aynı yaş grubunda 43 olgudan oluşan kontrol grubu ile karşılaştırıldı.

Opere hipospadiyaslı olguların üroflovmetrik değerleri ve işeme paternleri kontrol grubu olgularına göre genel olarak bozulmuş olarak saptandı. Özellikle bu bozulma hipospadiyasın tipinin proksimale kaymasına  paralel artıyordu. Opere olmuş olgular; kontrol grubu olgularına göre aynı miktardaki idrarı daha yavaş ve daha uzun sürede boşaltıyorlardı.

Opere olgularda saptanan bir diğer bulgu; neoüretranın boyunun uzaması ile idrar çıkış süresinin de uzaması oldu. Yıllar içinde bakıldığında; üroflovmetrik değerlerdeki bozulmanın postoperatif birinci yıldan sonra minimal azalmasıyla birlikte  kalıcı olduğu saptandı.

Opere hipospadiyaslı hastaların geç dönemlerinde klinik olarak semptom vermesede  ortaya çıkan bazı üroflovmetrik değerlerde bozulmalar  vardır. Bu bozulma, olgulardaki hipospadiyas ağırlığının artmasına paralel olarak artmakta ve postoperatif geçen yıllar içerisinde  düzelmediği görülmektedir.