EN
TÜRKÇE
Oral Presentation - 62
SURGICAL TREATMENT OF VARICOCELE IN CHILDREN
M Çağlar, MA Özen, Ç Ulukaya Durakbaşa, HM Mutuş, M Korkmaz, A Kaymakcı, Aİ Anadolulu, H Okur
S.B. Goztepe Training and Research Hospital, Department of Pediatric Surgery, Istanbul
Introduction: Varicocele is not a common childhood disorder. It can only be considered as a disease of the adolescent. There are not universal principles regarding the diagnostic and therapeutic approaches to this disease in pediatric surgical practice. This study aims to evaluate the patients operated on for varicocele in a pediatric surgical clinic.
Patients and Methods: The patient file records are retrospectively evaluated for those operated on for inguinal pathologies between the years 2000-2010. The ages, symptoms, Doppler ultrasonography (US) findings, operations performed and complications are recorded for those with varicoceles.
Results: The varicocele patients constituted 0.5% of all patients operated on for various inguinal pathologies. There were 28 patients with 31 involved sides. The mean age was 13 (11-17) years. Left side was involved in 24, right in one and both sides in three. The principal complaints were scrotal swelling, scrotal pain and inguinal pain and/or local discolorisation, in descending order. There were grade 4 varicocele in two sides, grade 3 in five, grade two in 1 and grade 1 in three, according to the preoperative US records that were available at the time of this study. The operative technique was inguinal (Ivanissevich) approach in 21 patients with 24 involved sides. It was retroperitoneal (Palomo) technique in 7 patients with 7 involved sides. No short term complication occurred in any. Long term follow up was available in 14. Among these, two (14%) had recurrence and both had undergone repair by Palomo technique. A re-operation was done for both, one by Palomo and one by Ivanissevich technique. The latter developed a hydrocele of the involved side and a tertiary surgery was done for this reason.
Conclusion: For pediatric surgeons, varicocele operations are relatively rarely practiced. Its importance lies in its potential role in male infertility. Various surgical options exist. However, it is generally agreed that no operative technique is ideal. The most common surgical complications are recurrence and hydrocele development. Because the number of patients followed up on a long term basis is limited in the present series, strict conclusions are not to be withdrawn. On the other hand, the complications occurred in those who had undergone both artery and vein ligation.
ÇOCUKLARDA VARİKOSELİN CERRAHİ TEDAVİSİ
M Çağlar, MA Özen, Ç Ulukaya Durakbaşa, HM Mutuş, M Korkmaz, A Kaymakcı, Aİ Anadolulu, H Okur
S.B. Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği, İstanbul
Giriş: Varikosel çocukluk çağında sık görülen bir hastalık değildir. Ancak, bir adolesan hastalığı olarak düşünülebilir. Çocuk cerrahisi pratiğinde bu olgulara tanısal ve tedavi amacıyla yaklaşıma ait genel kabul görmüş ilkeler yoktur. Bu çalışmada bir çocuk cerrahisi kliniğinde varikosel nedeniyle ameliyat edilen hastaların değerlendirilmesi amaçlandı.
Hastalar ve Yöntem: 2000- 2010 yıllarında inguinal bölge patolojileri nedeniyle ameliyat olan hastaların dosya kayıtları geriye dönük değerlendirildi. Varikoseli olan hastaların yaşı, başvuru yakınmaları, Doppler ultrasonografi (US) bulguları, uygulanan ameliyatlar ve komplikasyonlar irdelendi.
Bulgular: Değerlendirilen dönemde inguinal bölgeye yönelik cerrahi girişim geçiren hastaların % 0,5’inde tanı varikoseldi ve bu nedenle ameliyat edilen 28 hasta (31 taraf) vardı. Hastaların yaş ortalaması 13 yıldı (11-17 yıl). Tutulum 24 hastada sol, 1 hastada sağ ve 3 hastada çift taraflıydı. Başvuru yakınmaları, sırasıyla, skrotal şişlik, skrotal ağrı, kasıkta ağrı ve/veya lokal morluktu. Bulunabilen US kayıtlarında 2 tarafta evre 4, 5 tarafta evre 3, 1 tarafta evre 2 ve 3 tarafta evre 1 varikosel vardı. Cerrahi yöntem olarak 21 hastaya (24 taraf) inguinal (Ivanissevich) ve 7 hastaya (7 taraf) retroperitoneal (Palomo) yaklaşım uygulandı.Kısa dönem izlemde komplikasyon görülmedi. Uzun süreli izlem yapılabilen 14 olgunun 2’sinde (% 14) nüks görüldü. Bu olguların ikisi de Palomo yöntemi uygulanan hastalardı ve biri Palomo diğeriyse Ivanissevich yöntemiyle tekrar ameliyat edildiler. Nüks olan ve Ivanissevich yöntemiyle tekrar ameliyat edilen hastada daha sonra da hidrosel geliştiği için hidroselektomi yapıldı.
Sonuç: Varikosel çocuk cerrahları tarafından göreceli olarak az yapılan bir ameliyattır. Erkek infertilitesinde oynayabileceği rol nedeniyle önemlidir. Farklı cerrahi tekniklerle tedavi edilebilir. Ancak, ideal bir cerrahi tekniğin olmadığı kabul edilir. Nüks ve hidrosel gelişimi en bilinen ameliyat komplikasyonlarıdır. Bu seride uzun dönem izlenen hasta sayısının kısıtlı olması nedeniyle, kesin yargılarda bulunmak olası değilse de komplikasyonlar ven ve arter ligasyonunun birlikte yapıldığı olgularda görülmüştür.