II. National Pediatric Urology Congress

View Abstract

Oral Presentation - 15

PYELOPLASTY IN INFANTS: EFFECTS ON CLINICAL, ULTRASONOGRAPHIC AND SCINTIGRAPHIC PARAMATERS

S Demirezen*, G Karagüzel*, M Koyun**, F Aydın***, S Akman**, E Alimoğlu****, C Boneval*, F Güngör***, M Melikoğlu*
*Akdeniz University School of Medicine Department of Pediatric Surgery, Antalya
**Akdeniz University School of Medicine, Department of Pediatrics, Antalya
***Akdeniz University School of Medicine Department of Nuclear Medicine, Antalya
****Akdeniz University School of Medicine Department of Radiology, Antalya

Aim: There are different clinical and imaging approaches to diagnose uretropelvic junction (UPJ) obstruction and to determine optimal timing for surgical indication. In this study, it was aimed to evaluate clinical, ultrasonographic and scintigraphic findings in infants with UPJ obstruction who was undergone pyeloplasty.

Materials and methods: In the last 5 years period, patient’s files of 20 infants who were performed pyeloplasty because of UPJ obstruction were reviewed. Indication for pyeloplasty was based on multidisciplinary evaluation and our instutional algorithm. Pyeloplasty was done using open surgical technique (Anderson-Hynes). Abnormalities in clinical outcome (significant bacteriuria, symptomatic urinary tract infection), ultrasonographic parameters (A-P diameter of renal pelvis, SFU grading) and scintigraphic findings (differentiated function, diuretic response) were noted before and after the pyeloplasty. 

Results: Mean age at surgical intervention was 2.8±31.6 months, and mean follow-up time was 31.1±16.6 months in our series.  Before and after pyeloplasty, the rates for significant bacteriuria were 8/20 and 2/20, respectively. Pre- and postoperative rates for symptomatic urinary infection were 9/20 and 3/39, respectively. Before and after pyeloplasty, mean A-P diameters of renal pelvis were 33.4±9.8mm, 18.1±6.2mm respectively. Pre- and postoperative mean SFU grading were 3.7±0.7, 2.5±1.5, respectively. Before and after pyeloplasty, mean differentiated functions were 35.7±15.6 and 42.0±15.2, respectively. While 3 patients had partial or complete diuretic response preoperatively, 13 patients showed diuretic response in postoperative period. One patient complicated with incisional hernia. No case required redo operation in our series.

Conclusion: Both clinical and ultrasonographic/scintigraphic parameters were markedly improved in infants undergone pyeloplasty. Surgical indication based on multidisciplinary and algorithmic approach contributes successful clinical outcome in patients with UPJ obstruction. 

İNFANTLARDA PYELOPLASTİ: KLİNİK, ULTRASONOGRAFİK VE SİNTİGRAFİK ÖLÇÜTLER ÜZERİNE ETKİLERİ

S Demirezen*, G Karagüzel*, M Koyun**, F Aydın***, S Akman**, E Alimoğlu****, C Boneval*, F Güngör***, M Melikoğlu*
*Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Antalya
**Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Antalya
***Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı, Antalya
****Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı, Antalya

Amaç: Üreteropelvik bileşke (ÜPB) darlığının saptanması ve cerrahi girişimin zamanlaması için klinik ve görüntüleme yöntemlerini içeren değişik yaklaşımlar vardır. Bu çalışmada, ÜPB darlığı nedeniyle pyeloplasti yapılmış infantlarda klinik, ultrasonografik ve sintigrafik bulguların değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Hastalar ve yöntemler: ÜPB darlığı nedeniyle son 5 yılda pyeloplasti yapılan 20 infantın hasta dosyaları incelendi. Pyeloplasti endikasyonu, kurumsal algoritmamıza uygun olarak tüm hastalar multidisipliner çocuk ürolojisi toplantısında tartışılarak konuldu. Pyeloplasti açık cerrahi teknikle (Anderson-Hynes) uygulandı. Pyeloplasti öncesi ve sonrasında; klinik tablodaki değişiklikler (anlamlı bakteriüri, semptomatik idrar yolu infeksiyonu), ultrasonografik ölçütler (renal pelvisin A-P çapı, SFU derecelendirmesi) ve sintigrafik bulgular (her bir böbreğin ayırdedici-differential- fonksiyonu, diüretik yanıtı) kaydedildi.

Bulgular: Serimizde ameliyat sırasındaki ortalama yaş 2,8±1,6 ay; ortalama izlem süresi 31,1±16,6 ay olarak bulundu. Pyeloplasti öncesi ve sonrası idrar kültüründe anlamlı bakteriüri saptanan olguların oranları sırasıyla 8/20 ve 2/20’dir. Ameliyat öncesi ve sonrası semptomatik üriner infeksiyon oranları sırasıyla 9/20 ve 3/20’dir. Pyeloplasti öncesi ve sonrası ortalama renal pelvis A-P çap değerleri sırasıyla 33,4±9,8mm, 18,1±6,2mm olarak saptanmıştır. Ameliyat öncesi ve sonrası ortalama SFU derecelendirmesi sırasıyla 3,7±0,7 ve 2,5±1,5’dir. Pyeloplasti öncesi ve sonrası ortalama ayırdedici fonksiyon sırasıyla %35,7±15,6 ve %42±15,2’dir. Pyeloplasti öncesi 3 hasta diüretiğe kısmi ya da tümüyle yanıt verirken, ameliyat sonrası dönemde 13 hasta diüretiğe yanıt vermiştir. Serimizde, komplikasyon olarak bir olguda insizyonel herni saptanmış olup, hiç bir olguda re-pyeloplasti gerekmemiştir.

Sonuç: Pyeloplasti yapılan infantlarda hem klinik hem de ultrasonografik ve sintigrafik ölçütler belirgin şekilde düzelmiştir. Cerrahi endikasyonun multidisipliner ve algoritmik bir yaklaşıma dayandırılması, ÜPB darlığı olan hastalarda başarılı sonuçlar elde edilmesine katkıda bulunmuştur. 

 

Close