EN
TÜRKÇE
Oral Presentation Short - 33
The “Top-Down” Approach to the Evaluation of Children with Febrile Urinary Tract Infection; Single Center Experience
H Nalçacıoğlu*, Ö Çağlar**, S Yel*, F Baştuğ*
*Kayseri Educational and Research Hospital, Pediatric Nephrology Department , Kayseri
**Kayseri Educational and Research Hospital , Pediatric Surgery Department, Kayseri
Introduction: In children with febrile urinary tract infections, DMSA scintigraphy or other imaging modalities have different views on the need and time to define vesicoureteral reflux (VUR), and no ideal method has been identified. There are approaches from top to bottom according to the order in which they are applied, and both approaches have their advantages and disadvantages. This study aimed to reevaluate the efficacy of 99mTc-DMSA renal scans for voiding cystourethrography (VCUG) in children with febrile UTI.
Methods:Between July 2015 and December 2016, medical records of 112 patients who applied with febrile ICU were retrospectively reviewed. The demographic information of the patients, the number of urinary tract infections, follow-up imaging (Ultrasonography, DMSA renal scans and VCUG) were reviewed.
Results: Of the 112 patients, 82 (73.2%) were female, 30 were male (26.8%) and the mean age was 7.04 ± 3.94 years. Recurrent fever of urinary tract infection was detected in 65 patients (58%). Urinary tract ultrasonography of 68 patients (60.7%), DMSA scan of 74 patients (66.1%) were abnormal and VUR was detected in 63 patients (56.3%). VUR was present in 49 (66.2%) of 74 patients with scarring in DMSA and reflux was detected in 14 (38.8%) of 38 patients with normal DMSA scanning. Significant (kappa: 0.274 / p = 0.003) agreement was found between DMSA and reflux results. Sensitivity was 77.8%, positive predictive value was 66.2%, specificity was 49% and negative predictive value was 63.2%.
Conclusion:This study demonstrates that the use of 99mTc-DMSA renal scanning and "top-down" approach after febrile urinary tract infection can determine the vast majority of children who require VCUG.
Ateşli İdrar Yolu Enfeksiyonu olan Çocukların Değerlendirilmesinde “Top-Down” Yaklaşımı, Tek Merkez Deneyimi
H Nalçacıoğlu*, Ö Çağlar**, S Yel*, F Baştuğ*
*Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Nefroloji Bölümü, Kayseri
**sağlık bilimleri üniversitesi Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi bölümü, Kayseri
Giriş-amaç: Ateşli idrar yolu enfeksiyonu olan çocuklarda, vezikoüreteral reflüyü (VUR) tanımlamak için gerek DMSA sintigrafisinin gerekse diğer görüntüleme yöntemlerinin gerekliliği ve zamanı konusunda farklı görüşler mevcut olup ideal bir yöntem belirlenememiştir. Uygulanan sıralamaya göre aşağıdan yukarı ve yukardan aşağı yaklaşımlar mevcut olup, her iki yaklaşımında avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır. Bu çalışma, ateşli İYE geçiren çocuklarda işeme sistoüretrografisi (VCUG) için 99mTc-DMSA renal taramalarının etkinliğini yeniden değerlendirmeyi amaçlamıştır.
Yöntem:Temmuz 2015- Aralık 2016 tarihleri arasında ateşli İYE ile başvuran 112 hastanın tıbbi kayıtları retrospektif olarak incelendi. Hastaların demografik bilgileri, idrar yolu enfeksiyonu sayısı, takipte kullanılan görüntüleme (Ultrasonografi (USG), DMSA renal taramaları ve VCUG) sonuçları incelendi.
Sonuçlar: 112 hastanın 82’si kız (%73,2), 30’u erkek (%26,8) ve yaş ortalaması 7,04±3,94 yıldı. 65 hastada (%58) tekrarlayan ateşli idrar yolu enfeksiyonu saptandı.68 hastanın (%60,7) üriner sistem ultrasonografisi, 74 hastanın (%66,1) DMSA taramaları anormaldi ve 63 hastada (%56,3) VUR tespit edildi. DMSA’da skarı olan 74 hastanın 49’unda (%66,2) VUR mevcuttu ve normal DMSA taraması olan 38 hastanın 14’ünde (%36,8) reflü tespit edildi. DMSA ve reflü sonuçları arasında anlamlı (kappa: 0.274/p=0.003) uyum mevcuttu. Duyarlılık % 77,8, pozitif kestirim değeri % 66,2, özgüllük %49 ve negatif kestirim değeri %63,2 di.
Tartışma: Bu çalışma ile ateşli idrar yolu enfeksiyonu sonrası, 99mTc-DMSA renal taramasının kullanımının ve “yukarıdan aşağıya” yaklaşımın, VCUG gerektiren çocukların büyük çoğunluğunu belirleyebileceğini göstermektedir.