PEDURO 2018 9. National Pediatric Urology Congress

View Abstract

Oral Presentation Short - 4

Our experience related to two-stage repair in cases of hypospadias

Ahmet Bıyıklı, Güngör Karagüzel, Mustafa Melikoğlu
Akdeniz University School of Medicine Department of Pediatric Surgery, Antalya

Background/Objective: Two-stage hypospadias repair is a current treatment approach that is preferred for patients with proximal hypospadias. In this study, we aimed to discuss our cases of hypospadias undergone two-stage repair in our clinic.

Material and Method: We retrospectively evaluated 15 cases of hypospadias who underwent a two-stage operation in our department between 2014-2017. Of patients; age, duration of follow-up, physical examination findings of the penoscrotal area, surgical techniques/modifications applied in the first and second stages, complications and accompanying anomalies were investigated.

Results: The mean age at the first and second stage repair was 32±25 (12-117) and 43±26 (17-130) months, respectively. The mean follow-up of 14 patients after the second stage repair was 9,8±11,2 months. Meatal localization was in the penoscrotal junction in 8 (%53), remaining 7 (%47) had scrotal hypospadias. All patients had at least a 30° chordee. Partial penoscrotal transposition was detected in nine patients. During the first stage repair, scrotal reconstruction (n=6), ventral corporotomy (n=5), proximal urethroplasty (n=4), dorsal plication (n=2), bilateral orchiopexy (n=2) and inguinal hernia repair (n=2) were performed. Prior to the second stage of repair, topical testosterone was used in 5 patients (4 with disorder of sex development, DSD). During the second stage repair, 3 patients underwent scrotal reconstruction, 2 patients orchiopexy and 1 patient bilateral inguinal hernia repair. One patient underwent bilateral orchiopexy at another time. While 12 patients were repaired two /three layers, 3 patients were used additional layers (tunica vaginalis or Dartos flaps). Eight of our patients diagnosed as DSD. Additional renal anomalies were detected in 4 cases. A total of 6 complications in which all related to second stage repair occurred in 5 patients (three urethrocutaneous fistulas, two catheter/drainage problems, and one total wound dehiscence)

Discussion: Especially in cases of DSD, both topical steroid use and modifications in the surgical technique during the first/second stage repairs may be necessary. In our series, there was no complication after the first stage of repair and 20% of our patients complicated following the second stage repair.

İki aşamalı onarım yapılan hipospadias olguları ile ilgili deneyimimiz

Ahmet Bıyıklı, Güngör Karagüzel, Mustafa Melikoğlu
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Antalya

Önbilgi/Amaç: İki aşamalı hipospadias onarımı proksimal hipospadiaslı olgularda tercih edilen güncel bir tedavi yaklaşımıdır. Bu çalışmada, kliniğimizde iki aşamalı onarım uygulanan hipospadias olgularımızın tartışılması amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem: Anabilim dalımızda 2014-2017 yıllarında iki aşamalı olarak ameliyat edilmiş olan 15 hipospadiaslı olgu retrospektif olarak değerlendirildi. Hastaların; yaşları, izlem süreleri, penoskrotal bölgenin fizik inceleme bulguları, birinci ve ikinci aşamada uygulanan cerrahi teknik (modifikasyonlar), komplikasyonlar ve eşlik eden anomaliler araştırıldı.

Bulgular: Hastalarımızın birinci ve ikinci aşama onarımı sırasındaki ortalama yaşları sırasıyla 32±25 ve 43±26 aydır. İkinci aşama onarımdan sonraki ortalama izlem süresi 9,8±11,2 aydır. Eksternal üretral mea lokalizasyonu hastalarımızın 8 (%53)’inde penoskrotal bileşkede, 7 (%47)’sinde skrotumdaydı. Tüm hastalarda en az 30° kordi vardı. Dokuz hastada parsiyel penoskrotal transpozisyon saptandı. Birinci aşama onarım sırasında 6 hastaya skrotal rekonstrüksiyon, 5 hastaya ventral korporotomi, 4 hastaya proksimal üretroplasti , 2 hastaya dorsal plikasyon, 2 hastaya bilateral orşiopeksi, 2 hastaya inguinal herni onarımı yapıldı. İkinci aşama onarımın öncesinde 5 hastada (4’ü cinsiyet gelişim bozukluğu, CGB) topikal testosteron kullanılmıştır. İkinci aşama onarım sırasında 3 hastaya skrotal rekonstrüksiyon, 2 hastaya orşiopeksi, bir hastaya bilateral inguinal herni onarımı yapıldı. Bir hastaya ayrı bir seansta bilateral orşiopeksi uygulandı. On iki hastada iki/üç tabaka onarım yapılırken üç hastada ilave destekler (tunika vajinalis veya dartos flebi) kullanıldı. Hastalarımızın 8’inde eşlik eden bir CGB vardı. Olgularımızın 4’ünde ilave renal anomali saptandı. Beş hastada toplam 6 komplikasyon (üç üretrokutanöz fistül, iki sonda/drenaj sorunu ve bir total ayrılma) gelişmiş olup bunların tümü ikinci aşama onarımına ilişkindir.

Sonuç: Özellikle CGB’nun eşlik ettiği olgularda, topikal steroid kullanımı ve ilk/ikinci aşama onarımlar sırasında cerrahi teknik ile ilgili modifikasyonlar gerekebilmektedir. Serimizde ilk aşama onarımdan sonra komplikasyon görülmemiş olup ikinci aşama onarımdan sonraki komplikasyon gelişen hasta oranımız %20 olarak bulunmuştur.

Close